Eda'yı ben kaçırmadım!

80 11 1
                                    

Bora silahını doğrultup bana Eda'yı sordu. Eda'nın nerede olduğunu bilmiyordum ama sanırım Bora biliyordu. Bora beyfendi kardeşini kaçırıp dövdüğümü düşündüğü için beni vurmuştu. Eda'nın abisi Bora ya kardeşini kurtamazsa , o zaman ne olucak? Bora bir hata yaptı diye onun faturasını Eda'ya kesemem. Nasıl olsa Eda'yı bir kez kurtarmıştım değil mi? Bora'nın arkasından gitmeye başladım. Bir süre sonra şehirde depo gibi bir yere girdi tabi ben de arkasından. Okan yine Eda'yı kaçırıp bağlamış. Ben Eda'nın bulunduğu kısma girmedim , yine kapı arkasından bakıyorum.

Bora:Bırak kardeşimi.

Okan:Ooo! Kimler gelmiş. Kardeşini mi istiyorsun? O zaman sana yapman gerekeni söyliyim. Önümde diz çöküp benden özür diliyeceksin.

Bora:Hayatta olmaz.

Okan silahı Eda'nın kafasına dayadı.

Okan:O zaman kardeşine veda et.

Hayır , olamaz. Birşeyler yapmam lazım yoksa Eda'ya veda edebiliriz. Saklandığım yerden çıktım.

+Dur. Yapma.

Okan:Sende mi geldin? Aslında sana borçluyum biliyor musun? Sen olmasaydın Bora beni çoktan öldürmüştü ve bende şimdi onun kardeşini kaçırmış olmayacaktım. Seni ödüllendirmek istiyorum... Eda ve Bora'yı öldürdüğümü görebilirsin. Sonra seni de onların yanına yollayacağım.

+Emin misin? Görürüz kim kimi nereye yolluyor.

Silahı bana doğrulttu.

Okan:O zaman ilk önce sen gitmelisin.

Bugün de bana silah doğrultan doğrultana. İçimde bir şeyler sanki beni yönetiyordu , sanki iç güdüsel haraket ediyordum. Elimi kaldırıp havada sinek kaparmış gibi yaptım. Sonra baktığımda Okan'ın silahı ayaklarımın dibindeydi.

Okan:Bu-bunu na-nasıl yaptın?

Tek Okan değil herkes şaşırmıştı tabi buna ben de dahil. Ama şaşkınlığımı kimseye çaktırmadım.

+Nasıl tanıştığımızı unuttun herhalde. Eğer aynısını yaşamak istemiyorsan kızı bırakırsın.

Okan:Du-durdurun şunu.

Deminden Okan bana silahını doğrultmuştu şimdi bütün korumalar doğrultuyor. Hepsi ateş etmeye başladı. Bu arada benim elim armut toplayacak değil ya , bende iki elimi kaldırıp dur işareti yaptım. Ben öyle yapınca beni ve Bora'yı içine alan kalkan oluştu. Ateş etselerde kalkan olduğu için bize gelmiyordu. Sonunda hepsinin kurşunları bitti. Kalkanı kaldırdım.

+Şimdi ne yapmayı pilanlıyorsun peki.

Okan:Şey , alın kızı sizin olsun. Ama biz gidelim.

+Buyrun yol sizin.

Bu arada kızlar çoktan polise haber vermişler.

Bora:Kardeşime yaptıklarından sonra onun gitmesine izin mi vericez?

+Evet ve sen hiçbir şey yapmayacaksın. Geçen sefer beni dinlemedin bu sefer dinliceksin.

Bora:Ben kızlardan emir almam.

+Alma sen kızlardan emir. Bu arada kardeşinde bir kız.

Bora:Hem siz okanla nereden tanışıyorsunuz?

+Sanene.

Okan: Geçen sefer kardeşini benim elimden kurtarmıştı da oradan.

Neden söyledi ki bunu şimdi. Geçen ben istediğimde söylememişti. Belki de insafa gelmiştir olamaz mı?

+Neden söyledin bunu şimdi? Geçen ben istediğimde söylememiştin.

Okan:Sizin şu sevgili tipi kavganız beni rahatsız ettide ondan.

Bora-Doğa:Ne? Sevgilimi? Onunla mı? Hayatta olmaz.

Okan:Sevgili demedim sevgili tipi dedim. Her neyse ben gidiyorum.

Birden aklıma kapının arkasındaki arkadaşlarımı hatırladım. Onları görmemelirini diledim. Sanırım oldu. Onlar kabak gibi ortadaydılar ama Okan sadece yanlarından geçti. Ben Eda'yı çözerken arkadaşlarım yanıma geldi.

Çağlar:Görünmezlik sihri öylemi?

+Ne?

Rüzgar:Bize , Okan bizi görmesin diye görünmezlik sihir yaptın.

+Peki nasıl kaldırıcam?

Rüzgar:Sitres yapmayı bıraktıysan muhtemelen sihir kalktı demektir.

+Ne sitresi canım aaa sende beni iyice çömez belledin.

Rüzgar:Yaa yaa ne demezsin.

+Eda söyle bakalım bana şurda abi ve ablalar var onları görebiliyor musun?

Eda:Evet.

Çağlar:Demek ki kalkmış.

Ben Eda'yı çözünce aşağıdan sesler geldi. Camdan baktığımızda polisler Okan'ı götürüyorlardı.

Bora:Demek gerçekten , ilk önce kardeşimi sen kaçırmadın.

+Sana Eda'yla birlikte anlatmaya çalıştık ama dinlemedin ki.

Bora:Ben senden özür dilemek istiyorum. Hepinize de teşekkür etmek istiyprum.

+Özüre gerek yok. Aslında teşekküre de gerek yok. Biz sadece küçük hanımı kötü birinin elinden kurtarmak istedik. Aslında kötüde sayılmaz. Sen ona milletin önünde tokat attın diye Eda'yı kaçırdı. Sonra seni ayağına getirtip senden özür delettiricekti sadece.

Bora:Sadece ona tokat attım diye mi oldu bunca şey?

+Evet.

Bu arda aşağıdan polis sesleri geldi. Camdan baktığımızda ise Okan ve adamlarını polisler arabaya bindiriyorlardı.

+Polisleri siz mi çağırdınız?

Su:Evet. Endişelendim ve ne yapacağımı bilemedim. Sonra polise haber verdim.

+Bora Okan'dan bence özür dile. Yoksa bu iş daha da kötüşebilir.

Bora:Hayatta olmaz.

+Kendine acımıyorsan kardeşine acı. Senin bu inadın yüzünden birgün kardeşinin cansız bedenini bulucaksın.

Bora:Düşünücem ama pek kabul ediceğimi zannetmiyorum.

Bora Eda'yı da alıp gittiler. Eda'nın buralardan uzaklaşıp iyi bir tatile ihtiyacı var. Bir ay içinde iki defa kaçırılmak küçük bir kız için üzücü birşey. Dışarı çıkıp ebin yolunu tutuk. Biz buraya geleli bir buçuk saat oldu. Annemede haber vermedim , meraktan kudurmuştur şimdi. Eve varmıştık. Zili çaldım. Kapıyı açan annem değildi.

+Doruk!

Kurtarıcının AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin