...

18 2 0
                                    

Sabah saat 07:00'de uyandım. Üzerimi değiştirdim. Elimi yüzümü yıkadım. Ailem bende önce uyanmıştır. Büyük ihtimalle yemek salonuna gitmişlerdir. Doğru tahmin etmişim. Üçüde yemek salonundalar.

+Günaydın.

Arel:Günaydın. Ne zaman uyanıcaksın diye merak ediyordum?

Ana kraliçe:Gel , otur. Kahvaltı hazır.

+Ben aslında buraya kahvaltı yapmak için gelmedim.

Ana kral:Kahvaltı yapmadan mı gideceksin diğer tarafa?

+Orada yaparım. Hem çantamı filan toplamam gerekiyor.

Ana kraliçe:Seni oraya bu kadar çok bağlayan nedir?

+Bilmiyorum. Belki de senelerin alışkanlığıdır.

Ana kraliçe:Ben alışkanlık filan anlamam. Okul bitince hep bizim yanımıza kalıcaksın. Zaten devlet işlerinden burnunu kaşıyacak vaktin olmayacak.

+Anne , lütfen sabah sabah içimi karartma. Bende biliyorum yönetmeye başlayınca diğer tarafa gidemeyeceğimi. Bu son senem. Bari bırakın da yönetme sitresini düşünmeden geçireyim.

Ana kraliçe:İyi o zaman. Bu senenin bitmesi için sabırsızlanıyorum. Sonunda ailemiz bir arada olucak.

Annem bunu söylerken çok heyecanlandığı sesinden belli oluyordu. Bir ara gerçek anlamda , gerçek ailemle vakit geçirmeliyim. Beni gerçekten çok özlemişler ve bana duydukları sevgi bunu destekliyor. Ayrıca vakit geçirirsem üzerimdeki aile baskısını biraz olsun hafifletebilirim. Şimdi benim diğer tarafa gitmem lazım. İzin verip vermedikleri kesinleştirmek için yeniden söze girdim.

+Yani gidebilir miyim?

Ana kraliçe:Evet.

+Artık abimin gelmesine gerek yok herhalde.

Arel:Hiç şansınız yok hanımefendi. Her ihtimale karşı gelicem.

+Tamam.

Bora'nın evine ışınlandım. Daha uyanmamışlar. Saat şu anda 07:15. Hemen kahvaltıyı hazırladım. Sonra kendi odama gidip okul kıyafetimi giydim. Çantamı sihirle hazırladım. İlk önce Eda'yı uyandırıcam. Eda'nın odasına gittim. O kadar ses yapmama rağmen hâlâ uyuyurdu. Yanına yaklaştım. Yatağın baş kısmına bir yere oturdum. Eda'nın bana arkası dönüktü. Yanağına bir öpücük kondurdum. Mızırdandı ama uyanmadı. İkindi defa öpücük kondurdum. Bu seferde mızırdandı ama uyanmadı. Üçüncü defa öpünce uyandı. Uyku sersemi olduğu için benim olduğumu alamadı.

Eda:Kim öpüyor beni?

+Ben.

Sesimi duyunca kendine geldi.

Eda:Doğa abla , sen ne zaman geldin?

+Biraz önce.

Eda:Abim uyandı mı?

+Hayır.

Eda:Abimle konuşsan iyi olur. İki günden beri morali bozuk ve bana sebebini söylemiyor.

+Tamam. Ben abini uyandırırken sende üzerini değiştir.

Eda:Tamam.

Eda'nın odasından çıktım. Bora'nın odasının kapısını araladım. Hâlâ uyuyordu. Yavaşça içeri girdim. Yanına doğru yaklaştım. Yaklaşınca fark ettim. Üstünde hiçbir şey yok. Yatağın baş kısmına yaklaştım. Ayakta durup , izledim. Çok güzel uyuyordu. Uyandırmaya kıyamadım ama uyandırmak zorundayım. Çünkü saat yedi buçuka geliyor. Yanağından öpmek için eğildim. Tam öpecekken beni tutup yatağa yatırdı. Sonra kaçmamam için olsa gerek , üstüme binmeye başladı. Bir anada yapınca küçük bir çığlık attım.

Kurtarıcının AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin