Dördüncü güç:Doğa

49 9 1
                                    

Multi:Doğa'nın doğa gücü. Bu güçle ilgili aklıma bağlıntılı başka bir resim gelmedi.

Bu güç doğa. Kitapta doğa ile ilgili bazı şeyler okumuştum ve okuduklarım benim hissettiklerimle aynı.

+Sizi son kez inkâz ediyorum. Kızı bırakın.

Kravat iğneli adam:Hahahaha... Beni güldürmeyi başardın. Şimdi önümden çekilde ben Bora'yı vururken sende arada kaynama.

O sinirle yerden sarmaşık çıkartıp onları bağladım ve inleticek kadar sıktım. Adamları sarmaşıkla hava tutuyordum. Melis sihirle ellerinden sihirle silahları aldı. Eda fırsattan istifade yanımıza geldi ve Su'yun arkasına saklandı. Su bu arada polisleri aradı.

+Sizi uyardım. Şimdi polisler gelene kadar burda böyle durunda aklınız başınıza gelsin.

Kravat iğneli adam:Sizi gidi küçük böcekler. Burdan bir kurtılıyım...

+Ne? Çok mu havasız? Bende daha iyi nefes alın diye yükseltirim.

Elimi yukarı kaldırıp yükselmelerini sağladım.

Kravat iğneli adam:Tamam tamam , yapma.

On dakika kadar bekledikten sonra biraz uzaktan polis sirenleri duyuldu. Yavaşca adamları indirdim. Ben tam indirdikten sonra polisler geldi. Arabadan inip hepsini tutukladılar. Polislerden biri sivil polisdi. Yanımıza geldi.

Sivil polis:Meraba. Bunları yakaladığınız için çok teşekkür ederim. Bu adamalar birçok suçtan aranıyordu. Bu sefer tam olarak ne yaptılar demiştiniz?

+Küçük bir kızı kaçırdılar.

Sibil polis:O zaman bizimle karakola kadar gelir misiniz? İfade almamız gerekiyorda.

+Olayı yaşayan kız yani Eda'nın ve abisinin ifadesini alın. Zaten hepimizin anlatıcağı şeyler aynı. Bizim şimdi işimiz var.

Sivil polis:Peki. O zaman gidelim.

Onlar giderken arkalarından baktık. Gittikten sonra sihirle ana kralın sarayına ışınlandık. Çünkü bir daha başkalarının yanında sihir yaparsanız hapse girersiniz demişti. Bizde onun işini kolaylaştırıyoruz. Sonunda yakalanacaksak ne anlamı var?
Bir tane kapının önüne geldik. Kapıda iki koruma vardı. Sanırım o oda taht odasydı. Kapının önüne gittik.

Koruma:Siz kimsiniz ve burda ne işiniz var?

+Kral'a bizim geldiğimizi söyleyin.

Koruma:Kim geldi diyim?

+Doğa ve arkadaşları.

Koruma içeri girdi. Bir süre sonra dışarı çıktı.

Koruma:İçeri girin. Kral sizi bekliyor.

İçeri girdik. Kral ve kraliçe yan yana oturmuş bazı kağıtlara bakıyorlardı. Bizi görünce kağıtları bırakıp bize doğru baktılar.

Kral:Sizi buraya getiren nedir?

+Biz yine kuralı deldik. Başka insanların yanında yine sihir yaptık.

Kral:Cezasını biliyor musunuz?

+Evet , hapis.

Kral biraz düşündükten sonra korumaları çağırdı. Bizim elelerimize ip gibi birşey geçirdiler. Sanırım bu ip sihir yapmamızı engelliyor. Yoksa niye taksınlar? Sarayın en alt bölgesinde zindan varmış. Kral bizi zindana atılmamızı emrettikten sonra zindanların yerini korumadan öğrendim. Bizi en alt kata indirip zindana attılar.

Melis:Demek ki sonumuz böyle olcakmış. Okulu bile bitiremeden zindan köşelerinde ölmek.

+Abartma lütfen. Adam öldürmek biz. Ayrıca adam öldürenler bile sonsuza dek hapis yatmıyor.

Kurtarıcının AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin