Multi:Arel
Etrafta saklanıcak bir yer yoktu. Görünmezlik sihri yasam bile fayda etmez çünkü bir tane erkek koridora girdi ve beni gördü. En iyisi kaderimle yüzleşmek. Yanına geldi.
-Siz kimsiniz ve burada ne yapıyorsunuz?
Deminde duyduğum sesin sahibi demek ki oydu.
+Şey.. ben..
Ana kral sesimizi duymuş ve yanımıza geldi. Erkeğe döndü.
Ana kral:Onu bulmuşsun.
-Efendim?
Ana kral:Bu kız senin kardeşin Doğa.
-Öyle mi? Özür dilerim. Seni hayatımda hiç görmedim , daha doğrusu göremedim. Öyle bir şansım olmadı.
Ana kral:Doğa bu senin abin Arel.
+Tanıştığıma memnun oldum abi. Daha iyi bir şekilde tanışmak isterdim aslında. Mesala bana bağırmadığın bir zamanda.
Arel:Özür dilerim. Bende tanıştığıma memnun oldum. Babam bana güzel derken bu kadar güzel olabileceğini tahmin ememiştim. Birazda o yüzden sesim fazla çıkmış olabilir.
Ana kral:Bu konuşmaya daha sonra devam edelim. Annenizde endişelendi.
Abimin ve babamın koluna girdim.
+Hadi beni annemin yanına götürün.
Yolda giderken bana önünden geçtiğimiz kapılar ardında neler olduklarını söylediler. Genelde bodrum katta hapishaneler varmış. Ana katta taht salonu , babamın kendine özel çalışma odası , kütüphane , yemek salonu ve balo salonu varmış. Kütüphaneye herkes giremezmiş. Biz ve izin verdiğimiz kişiler girebilirmiş. Diğer üç kattada misafir odaları , bizim odalarımız , mutfak gibi odalar varmış. Yani saray bodrum katı saymazsak dört katlı. Beni yemek salonuna getirdiler. Annem salonda bir o yana bir bu yana yürüyordu. Kapıdan içeri girdiğimizi görünce yanımıza geldi.
Ana kraliçe: Neredesin sen? Senin için endişelendim.
+Merak etme. Ben kendi başımın çaresine bakabilirim.
Masa uzundu. Yani hemen hemen 9-10 tane çekirdek aileyi alırdı. Baş köşeye babam oturdu. Onun yanına annem. Abim annemin karşısına oturdu. Bende abimin yanına oturdum. Hepsi yemek yiyordu. Hiçbiri konuşmuyordu. Ben etrafı süzüyordum. Sanırım annem beni farketti.
Ana kraliçe:Hayatım kahvatını yap.
Önüme dönüp mecburen kahvaltımı yapmak zorunda kaldım. Kahvaltı bitince hizmetçiler masayı toplamaya başladılar. Babam kalkıp çalışma odasına gitti. Annemin ve abimin şimdilik işleri yokmuş.
Arel:Sana istiyorsan sarayı gezdirebilirim.
Sarayı merak ediyordum. Tam evet diyecekken aklıma okul geldi. Telefonumun saatine baktığımda saat 7:40'tı.
+Üzgünüm. Şimdi olmaz. Okula geç kalıyorum.
Koşarak odama çıktım. Elbiseyi çıkartıp dolaptan aldığım kot ve kısa kolluyu giydim. Elbiseyi dolaba geri koydum. Topukluyu çıkartıp konvers giydim. Çantamı zaten hiç bozmamıştım. Çantayı alıp okula ışınlandım. Okula giyinip , gelmem on dakikamı aldım. İlk dersim güneş. Melis ile aynı zamanda geldik. Aynı sırada oturuyorduk.
+Su geldi mi?
Melis:Geldi. Demizden gördüm.
+Tamam.
