Cuma günü okul çıkışı kraliyete gittik. Babamın yanına gidip bize büyü kitabı verip veremiceni sordum. Babam kabul etti.
Ana kral:Kütüphanede birçok kitap var. İstediğin birini alabilirsin.
+Orada çok kitab var. Hangisini alıcağımı nereden bilicem?
Ana kral:O konuda annen sana yardım eder.
Annemin yanına gittim.
+Anne ben kütüphaneden bir tane büyü kitabı istiyorum ama hangisini seçeceğimi bilmiyorum.
Ana kraliçe:Gel beraber seçelim.
Kütüphaneye gittik. Aynı benim bıraktığım gibi duruyor ama biraz tozlanmış. Annem raflardan eski gibi duran bir kitap aldı.
Ana kraliçe:Bu nasıl?
+Daha yenileri yok mu?
Ana kraliçe:10 yıldan fazladır kimse büyü kitabı yazmıyor.
+Peki en son yazılan kitap var mı?
Ana kraliçe:Var.
Ana kraliçe bir kitaplığın üst raflarından sihirle bir kitap aldı.
Ana kraliçe: En son bu kitap yazılmış.
+Kaç yıllık bu kitap?
Ana kraliçe:20.
+Sihirle ilgili herşeyi öğreniyim detaylı bir kitap yazıcam.
Ana kraliçe:O zaman sihir tarihini , sihir gelişimini , en eski sihileri ve bunun gibi birçok şeyi öğrenmek gerekicek.
+Olsun. Bunu kütüphaneden çıkarıp diğer tarafa götürebilir miyim?
Ana kraliçe:Öbür tarafta okula filan götürmek yok. Birileri görür.
+Tamam , götürmem.
Kütüphaneden çıktık. İlk önce kitabı odama bıraktım. Sonra ülkeyi gezmek için annemle beraber dışarı çıktım. Buraya geleli neredeyse üç ay oldu ama ben neredeyse hiçbir yeri gezemedim. Burada genelde kraliyet ailesi limuzin kullanıyor ama tekerlekleri yok. Tam tabanı dümdüz. Nasıl yapmışlarsa araba uçarak gidiyor. Burası teknolojide çok ileride olduğu için kim bilir daha neler vardır.
Bir süre gezdikten sonra sarya geri döndük. Burası biraz sıkıcı. Belki de sarayda hiç arkadaşım olmadığı içindir. En iyisi sarayda gezinmek. Biraz zaman geçiririm en azından. Sarayda gezinirken koridorda babama rastladım.Ana kral:Ne yapıyorsun burada?
+Canım sıkıldı. Biraz dolaşıyordum.
Ana kral:Canın mı sıkılıyor? O zaman terbiye derslerine başlayalım. Belki o zaman canım sıkılmaz.
+Sence... yani sizce kibar değil miyim?
Ana kral:Tek kibarlık değil. Görgü kuralları , hitap şekilleri , davranış şekilleri , yemeklere göre doğru kaşık , reverans gibi birçok şey. Yoksa savaş veya kendini savunma dersi mi isterdin? Bunun yanında diplomasi dersi gibi birçok derste alıcaksın.
+Baba zaten diğer tarafta haftanın beş günü okula gidiyorum. Bir de burada sen ders almamı istiyorsun.
Ana kral:Ama bunları bilmen şart. Eğer bana birşey olursa koşulsuz şartsız başa sen geçiceksin.
+Uyum sağlamış gibi görünüyor olabilirim ama bunlar benim için çok yeni. Bu yüzden bana biraz daha zaman tanımanızı istiyorum.
Ana kral:Böyle konuşma. Sırf terbiye dersi al dedim diye mi benimle böyle kibar bir şekilde konuşuyorsun?
+Sizinde istediğiniz bu değil miydi? Terbiyeli olmamı istiyorsanız olurum. Bunun için fazla bir derse gerek yok. Öğretmen ile klasik şeylerin üzerinden geçsek yeter.
Ana kral:İyi. İşiniz yoksa hanımefendi bana çalışmamda yardım etmenizi rica ediyorum.
+Olur.
Babamla çalışma odasına gittik. Orada kütüphanede gördüğüm haritanın ayrıntılısı , büyüğü , küçüğü , bir sürü antlaşmaya benzer kağıtlar filan doluydu. Hepside çalışırken bir yerlere dağılmıştı.
+Sen burayı hiç toplamıyor musun?
Ana kral:Topluyorum ama bir tanesini bile koyduğum yeri unutunca ararken yeniden dağılıyor.
+Ben senin için toplarım.
Sihirle hepsini alfabetik olarak yerleştirdim.
Ana kral:Sen burada yaptığın gibi diğer tarafta da mı sihir kullanıyorsun?
+Gerek kalmadıkça kullanmıyorum.
Ana kral:Genelde ne için kullanıyorsun?
+Bir sabah biraz geç kalmışım. Masayı toplamak için ve okula zilin çalmasına beş dakika kala yetişmek için kullandım. Bunun dışında büyücüler saldırdığında kullandım. Başka kulanmadım.
Ana kral:İyi.
+Sorguya çekermiş gibi konuşuyorsun benimle.
Ana kral:Ben sadece özel güçlerin olduğunu kimse bilsin istemiyorum o kadar.
+Benim sihirli güçlere sahip oldumu öğrendiklerinde beni incelemelerinden mi korkuyorsun yoksa öğrendiklerinde buraya gelme çalışmalarından mı korkuyorsun?
Ana kral:İncelemek mi?
+Teorik olarak beni alıp , içimi açıp ne var diye bakarlar diye düşünüyorum. Belki de daha farklı şeyler. Diğer tarafdakiler gelişme sürecinde olduğu için çok meraklılar.
Ana kral:Bunu duyduktan sonra artık sana kamera filan takıcam.
+Baba.
Ana kral:Tamam , tamam ama dikkatli ol. Büyücülerden korucağım derken seni bilim adamlarının elinden almak istemiyorum.
+Ben zaten dikkat ediyorum. Sadece siz biraz fazla korumacısınız. Sizi az çok anlıyorum. Yeni bulduk birbirimizi ama bana güvenmek zorundasın.
Ana kral:Deniyorum ama kendime hakim olamıyorum. Başınıza bir şey gelicek diye o kadar çok korkuyorum ki. Annende çok korkuyor. Rahat durduğuna bakma. Bazen gece uyandığımda onu düşünürken buluyorum.
+Size ne kadar merak etmeyin desemde işe yaramıyacak. Bu duyguyu anne olana kadar da anlıyabileceğimi zannetmiyorum ama mümkün olduğu kadar kendimi , abimi ve arkadaşlarımı koruyacağım.
Ana kral:Bir de arkadaşların var değil mi? Onları da bu işe alet ettik.
+Pek sayılmaz. Onlar da benim kadar bu konu hakkında birşeyler biliyorlar. Bizi yalnız bırakmazlardı.
Ana kral:Zaten aileleri ile konuşmaya gittiğimde benim yerine ailelerini onlar ikna ettiler.
+Bu arada kütüphaneden bir kitap ödünç aldım.
Ana kral:Diğer tarafa mı götürüceksin?
+Evet.
Ana kral:Kimsenin eline geçmesin.
+Tamam.Onlar güçlenmek için nesne arıyor olabilirler ama bizde sihir çalışırız.
Ana kral:Siz doğuştan güçlüsünüz. Zaten kraliyet aileleri bir tık diğerlerinden güçlü olmuştur. Onlar nesnelerle sizin seviyenize yaklaşmaya çalışırken siz çalışarak daha da güçleniyorsunuz.
+Aramızda üç kişi kraliyet ailesinden değil. O zaman onlar bizden daha çok hasar görücek.
Ana kral:Merak etme. Onlarda sizin kadar güçlüler. Aramızda sadece çok az bir mesafe var. Bu yüzden fazla sıkıntı etme.
+Peki. Ben gidiyorum. Biraz kitaba göz gezdirmek istiyorum.
Ana kral:Tamam.
Babamın çalışma odasından çıkıp odama gittim. Kitaba bakarken bir kaç büyüyü ezberledim. Sonra dışarıdan sesler geldiğini duydum. Camdan baktığımda büyücüler yeniden gelmişti...