Multi:Doğa'nın üstü
Okuldan kalma alışkanlıkla sabah saat sekizde kalktım. Üstümü değiştirmek için gardolabın önünde geldim ve dolabı açtım ve bir tane kot ve bir tane kısa kollu t-shirt giydim. Ben giyindikten sonra kızlarda kalktı. Onlarda giyindi. Sonra ne zaman gisebileceğimizi sormak için müdürün odasına gittik. Ama doruk daha odasına gelmemişti. Bizde bu arada dün yarım kalmış okul turuna devam etmeye karar verdik. Alex'de uyanmış sanırım çünkü üzerimize doğru geliyordu yani Melis'in üzerine doğru geliyordu. Melis'in kolundan tutup çekti ve:
-Ben o özrü ne pahasına olursa olsun istitorum ama bu sefer diz çökerek dileyeceksin.
Ne kadar inatçı bir çocuk ve onları ayırmazsak Melis'in kolunu koparıcak.
+Hey arkadasımın kolunu bırak.
Alex'i ittim. Geri geri senteledi. Biraz daha sert itebilseymişim düşürebilirmişim. Bana doğru geldi ve bana tokat çaktı. Yere düştüm. Yanağımı tutarak ona baktım.
Su:Artık yerter!
Alex yarım metre geri uçtu. Ama nasıl? Sanırım Su'da bizden biri.
Su:Bu-bunu ben mi yaptım?
+Sanırım evet.
Melis:Ondan nasıl kurtulucaz peki?
+Merak etmeyin böyle ses çıkartmaya devam edersek bütün okul dünkü gibi buraya yığılır.
Melis:Doğa daha gücümüzü kullanamıyoruz ve ona karşı hiçbir şansımız yok.
+O zaman diz çöküp özür dile.
Melis:Dün olsa belki ama şu saatten sonra asla.
Su bizi iterek:
-O zaman kızlar koşun.
Biz Alex'den kaçmak için koşuyorduk. O da yerden kalkmış bize yetişmek için peşimizden koşuyordu. Bir süre sonra nefes nefese kalıp durduk. Alex'de bizim biraz gerimizde durmuştu.
+Artık yeter. Daha fazla kaçmıyoruz. Güçlerimizi kullanmayı becemeresekte odan kaçmıyacağız.
Su:Ben bundan pek emin değilim.
Melis:Hepsi benim yüzümden. Dün özür dilicektim , bitecekti.
Alex üzerimize geliyordu. Tabiki alev toplarını hazırlamıştı ama bu sefer daha fazla yanıyordu. Bir tanesini bana attı. O atışla beş metre uçtum denebilir.
Su:Hayır.
Su sinirlenmişti. Sihirli gücünü ona yöneltmişti. Alex'i duvara yapıştırdı ki bu yuvarlama altı metre filan demek. Alex kulaklarını kapamış , duvarın dibine çökmüş duruyordu. Doruk tam zamanında yetişmişti. Birisi gerçekten Su'yu durdurmazsa Alex sağır olabilirdi.
Doruk:Dur.
Su durmuştu ama sanırım bunu isteyerek yapmamıştı. Sanırım onun sihir yapmasını engelleyen Doruk'tu. Sihir yapması engellenince Su Melis'in kucağına düştü. Sanırım bütün enerjisini harcamıştı. Tabi bunlar olurken ben yarı baygın yatıyordum yerde. Duyuyordum az da olsa görüyordum ama beynim hiçbir şeye anlam veremiyordu. Su'yu durduktan sonra beni ve Alex'i tevire kaldırdılar. Gözlerimi açınca duyduklarımı sordum ve o da anlattı.
+Peki şimdi Su nerde?
Melis:Çok güçsüz düşmüş. Senin odanda. Rüzgar ve Çağlar yanında. Bir ara uyandı , yemek yiyip yine yattı.
+İyi güzel. Peki Doruk bize ne ceza vericek acaba?
Melis:Verdi bile. Anne babamızın yanına gitcektik ya o iptal.
