İçeride Melis , Su , Eda ve Bora sandalyelerde yan yana oturuyordu. Karşısında ana kral ve Alex'in babası duruyordu.
Ana kral:İçeri gel. Bizde seni bekliyorduk.
İçeri girip kapıyı kapattım.
+Ziyaretinizin sebebi nedir?
Ana kral:Çağrı bana sizin izinsiz bu taraftaki bazı kişilere sihirli güçleriniz olduğunu söylediğinizi söyledi.
+Evet söyledik. Annelerimiz biliyor. Annelerimiz söylediyse belki babalarımız biloyordur. Birde Eda ile Bora biliyor. Başka kimse bilmiyor.
Ana kral:Aileniz tamam. Onlara bir şey demem. Onların bilmek hakkı ama bu ikisine söylemezdiniz. Buna hakkınız yok. Kurallara aykırı.
+Biz anlatamıyoruz herhalde. Bir paralel dünyada bir hafta kaldık ve bu sürede bize kurallardan bahsehen olmadı. Ayrıca Kral Çağrı tek bizi mi kirli çamaşırlarımızdan mı bahsetti? Kendi yaptığı her şeyi size bir bir anlattı mı?
Kral Çağrı bu söylediğimden bana kızmış olucak ki bana kaşlarını çatarak bakıyordu ve hemen üste çıkmaya çalıştı.
Kral Çağrı:Bu kızın neden bahsettiğini bilmiyorum. Ayrıca biz buraya bunun için gelmedik.
Kral:Bir saniye. Doğa bana neden bahsettiğini açıklar mısın?
+İspiyonculuk gibi olsun istemem ama Kral Çağlar bizim burada durma ve burada derslerimize çalışma iznimiz olduğu halde okulumuzun müdürü olan Doruk'u sizin izniniz ve bilginiz dışında tutuklamaya çalıştı efendim.
Kral:Bu doğru mu Çağrı?
Kral Çağrı:Efendim şeyy...
Kral:Bu konuyu seninle geri döndüğümüzde konuşucaz. Doğa sizin bu ikinize güçlerinizi söylemeniz yasaktı ve onlar biliyorlar.
+Efendim biz yasak olduğunu bilmiyorduk. Hem başımıza o kadar çok şey geldiki onların yanında , öğrenmemeleri imkânsızdı.
Kral:Doğru. Hepsi kayıtlarda yazıyor. Bu seferlik sizi afediyorum ama başka biri daha öğrenirse hapse girme ihtimaliniz yüksek.
+Efendim size bir soru sormak istiyorum. İnsanlar sihir yapabildiğimizi öğrenirse ne kaybederiz?
Kral:İnsanlar bizim gibi sihir yapan şahsiyetler olduğunu öğrenirse birgün bizim orayada gelmeyi denicekler. Birgün başarırlarsa ne olucak? Bizim teknolojimiz gibi şeyleri kullanabilmek için bizden kurtulmaya başlıyacaklar. Burdaki insanlar sahip olduğumuz şeylerin iki tarafada yetmeyeceğini düşünürler.Sırf bu yüzden insanlara hiçbir şey söylemiyoruz. Bu iki arkadaşta (Bora ile Eda) birilerine bir şeyler söylerlerse çanlarıyla öderler.
+Tamam efendim.
Kral ve Kral Çağrı ışınlanabilmek için otelin dışına çıktılar ve sonra tenha ve kameraların olmadığı bir yerde ışınlandılar. Kızlarla bilirkte Bora ile Eda'nın karşısına geçtik.
+Bizim hakkımızda bildiklerinizi kimseye söylememeniz gerekiyor. Yoksa bunun bedelini canınızla ödeyeceksiniz.
Eda:Ben hiç kimseye söylemem. Sizi kaybetmek istemiyorum. Nerdeyse bir aydır beraberiz ama ben daha önce bu kadar eylendiğimi bilmiyorum. Siz hiç olmayan ablam gibisiniz.
Eda'nın böyle düşünmesi hoşumuza gitmişti. Yüzümüzde tebessüm oluştu. Sonra Bora'ya baktım. Kafasını aşağı eymişti. Sonra kafasını kaldırıp bize baktı.
Bora:Sizi birilerine ispiyonlamam için bir sebebim yok. Aslında bende size çok alıştım. Senelerden beri düzgün yemek yedik.
Eda:Bu doğru. Hep dışarıdan yiyorduk. Sıkça gabizlik çekiyordum.