Öğretmen şaşkınlığını atlatıp benim kolumdan tuttu ve binaya doğru çekmeye başladı. Hem beni çekiştiriyordu hem de sınıfa bir şey söylüyordu.
Öğretmen:Herkes sınıfa. Zil çalmadan çıkmak yok. Ben hemen gelicem.
Öğretmen beni Doruk'un odasına götürdü. Kapıyı çaldı ve içeri girdi.
Öğretmen:Müdür bey bu kız aradıkları kız.
Doruk:Ne?
Doruk afalladı. Aslında fazla şaşırmışa da benzemiyordu.
Böyle bir şeyi bekliyordu sanki.Doruk:Tamam. Sen dersine git. Doğa burda kalıyor.
Öğretmen odadan çıktı. Doruk yanıma gelip koluma baktı.
Doruk:Bu ne zamandır var?
+Doğduğumdan beri.
Doruk:Peki o adamlara sürekli neden prenses değilim deyip durdun?
+Çünkü değilim. Benim annem ve babam diğer tarafta. Sihirli güçleri de yok.
Doruk:Sana bir şey söyliyicem ama önce otur.
Ben koltuklardan birine oturdum. Doruk'ta kendi koltuğuna oturdu.
Doruk:Bak.... O tarafta bulunanların çocukları sihir yapma özelliğine hiçbir zaman sahip olmadılar. Ancak bu taraftan o tarafa taşınan ailelerin çocukları sihirli güçlere sahiptir.
+Ne demek şimdi bu?
Doruk:Şu demek. Annenler sihir yapabiliyor olabilirler ve sana söylememiştirler yada....
+Yada ne?
Doruk:Evlatlık olabilirsin.
+Ne?.. Hayır... Annemler böyle bir şeyi bana mutlaka söylerlerdi. Muhtemelen birincisidir.
Doruk:Bunu kendilerine sor istersen. Ayrıca fazla ümitlenme çünkü kolundaki şeyin oluşabilmesi için ailenin kraliyet kanından gelmesi gerek.
+Bir ilk yaşanıyor olabilir. Kraliyet ailesine sahip olmadan taca sahip ilk kişiler biz olabiliriz. Melis ile Su da gelsinler çünkü onların ailelerinde sihirli güçleri yok... Yani sanırım.
Doruk:Hayır , olamazsın. Çünkü kraliyet ailesi dışındaki kişilerin çocukları kolunda taçla doğmuyor ama siz yinede şansınızı deneyin. Gidin ama akşam 24:00'dan önce burada olacaksınız.
+Tamam.
Odadan çıktım. Derslerden Su ve Melis'i , öğretmenlerine bilgi vererek aldım ve annemin evine ışınlandık. Annem salondaymış ve bizde direk salona ışınlanınca korktu.
Elif:Doğa niye salonun ortasına habersiz ışınlanıyorsunuz? Ödüm koptu.
+Özür dilerim.
Cep telefonumu kızlara uzattım.
+Su ve Melis annenizi arayın. Babalarımızın alıp gelsinler.
Su:Neden? Babam daha işte ve öğlen yemği vakti değil.
+Olsun. Anne sende babamı ara.
Elif:Nelee oluyor?
+Siz arayın. Hepsi gelince anlatıcam.
Kızlar ailelerini , annemde babamı arası ve geldiler. Hepsini koltulalara oturturduk.