14-Canavar

3K 149 120
                                    

Evet!Öncelikle koca bir 3 yıl geçti ve karakterler medyadaki halini aldı.Yani artık az çok bunun gibiler.Haberiniz olsun dediim.İyi okumalar 😊

-3 Yıl Sonra-

-Sarada Uchiha-
"Sarada!"diye seslendi annem."Öğle yemeğini unuttun!"
Hemen arkamı döndüm.
"Bu aralar ne oluyor sana böyle?Çok gergin gibisin."
Kendime geldikten sonra annemin elinden yemeğimi aldım.
"Hiçbir şey.."dedim."Sadece yoruldum.Endişelenmene gerçekten gerek yok."

"Tamam o zaman."dedi annem.Daha sonra güldü."Bunun Boruto'nun geri dönecek olmasıyla alakası yok değil mi?Onun tamamen atlattın,değil mi Sarada?"
Yüzümün kızardığını hissettim.
"T-Tabii ki de öyle."dedim."Ben çıkıyorum."dedim ve çıktım.Yani annemin söyledikleri çok saçmaydı.Üzerinden 3 yıl geçmişti 3!O mal umrumda değildi.

Birkaç dakika sonra Mitsuki'yle buluştum.Kono-sensei olmadığı zamanlarda bizi eğiten kişi OROCHİMARU'YDU!

Bu sürede güçlenmiştim.Chidori öğrenmiştim.Babam birtek onu öğretmişti..Orochimaru'nun öğrettiği birkaç şey de öğrendim.Mesela bir yılan edindim.Onu istediğim zaman yanıma getirebiliyorum.
Mitsuki'de benimle berabet gelişti.Ama benim aksime o yılanlarla daha çok ilgiliydi.Yılanları çok fazla kullanabiliyordu.Hatta zehirleriyle oklar yapıyordu ve bir yay kullanmaya başlamıştı.Bu gerçekten...garipti.

Ve bu sürede Hokage-sama da bizi yanlız bırakmamıştı.Onun öğretmeye çalıştığı sennin modu yapmayı denedim.Çok denedim ama olmadı.Sanırım bu sadece Uzumaki'lere özel birşey.Ondan öğrenebildiğim ilk şey rameni nasıl 3 değil de 2.5 dakikada yapabileceğimdi.Bu dünyanın en saçma şeyiydi ama günlük hayatta işe yarıyordu.İkincisi ise sexy jutsuydu.Daha saçma gibi görünen bu jutsu aslında hiç de değildi.3-4 kere babama büründükten sonra annem bana tıbbi jutsu öğretmeyi kabul etmişti.Yani bunula çok güzel şantaj yapabiliyordum.Bunun sayesinde tibbi jutsu da öğrenebilmiştim.Annem kadar
İyi değildim.Ama iyileştirmeye katkı sağlıyordum.Ve artık sharinganlarımı kontrol etmeyi tam anlamıyla öğrenmiştim.Babam benimle gurur duyuyordu.

"K-KONOHAMARU-SENSEİ?!?"

Mitsuki'yle birbirimize baktık ve koşa koşa senseiyin yanına gittik.

"Çocuklar!"dedi şaşkınlıkla."Ne kadar da büyümüşsünüz."

Ona sarıldıktan sonra kendime baktım.Değişmiş miydim?Sadece saçlarım ve boyum birazcık uzamıştı.Tabii vücudum da biraz şekillenmişti.Daha sonra Mitsuki'ye baktım.Saçları biraz daha uzamıştı ve eskiden neredeyse onunla boyum eşitti.Şimdi ise onun 8 cm atmasıyla aramızda dağlar kadar fark vardı.

Kono-sensei ise hiç değişmemişti.Daha sonra kendimi tutamadım ve sordum.

"B-Boruto nerede,sensei?"

"Ah."dedi Kono-sensei saçını kaşıyarak."Birlikte geliyorduk ve o bir anda ortadan kayboldu.Onu görürseniz bana haber vermelisiniz,tamam mı?"
İkimiz de başımızı aşağı yukarı salladık.
Daha sonra sensei bize ramen ısmarladı.Ve neler yaptıklarını anlattı.Ama özel olarak Boruto'ya değinmedi.Benimse içim içime sığmıyordu.Neden böyleydim?Neden Boruto'dan kurtulamıyordum?Onu içimden söküp atabildiğimi sanmıştım.Ama bir şekilde dönmüş olması beni mahvediyordu.

...
Saat 7 olmuş,hava kararmıştı.Benim için eve dönme vaktiydi ve Boruto'yu ortalıkta görmemiştim.Tam o sırada,ara sokakların birinde bir ses duydum.Yalvarma sesleri.

"Lütfen!Lütfen yapma!Yalvarırım!"
Orta yaş bir adamın karanlıkta belli olmayan biri tarafından sıkıştırıldığını gördüm.Hemen oraya doğru yürüdüm ve şaşkınlıkla çığlık atmam bir oldu.Niye çığlık attım bilmiyorum ama şaşırma nedenim belliydi.O mavi gözler..O rasengan..Adamın yakasında tutmuş bana bakan kişi Boruto'ydu.

Hemen araya gidip adamı Boruto'dan kurtardım.O ise bana öfkeyle baktı.

"Ne yaptığını sanıyorsun?"dedi.Onu bu kadar delirten neydi?Ben miydim?

Öfkeyle bağırdım."Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun?Onu öldürmeye çalışıyordun!"dedim yerde yarı baygın yatan adama bakarak.Daha sonra adamın yanına gittim ve onu iyileştirmeye başladım.

Güldü.
"Medikal jutsu mu?Ne kadar da işe yarar bir şey."Daha sonra beni kolumdan tutup kaldırdı.

"Bu benim meselem."dedi."Kes şunu ve evine git."

"Bana emir veremezsin."dedim sinirle ve ileştirmeye devam ettim.

O ise kolumu sıktı.Canım yanıyordu.
"Naparsın?"dedim."Beni de mi öldürmeye çalışırsın,Boruto?"

"Beni kışkırtma."dedi ve beni kolumdan savurdu.Ona yumruğumu geçirecektim ki beni belimde tutup yere fırlattı.

"Ah!"diye bağırdım.
Dizim soyulmuştu ve kanamaya başlamıştı.

Boruto birkaç saniyeliğine durup bana baktı.

"Sen başkasının işine karışma ve kendini iyileştir."dedi ve daha sonra adamla birlikte ortadan kayboldu.

...
Eve gittiğimde kendimi odama kapamıştım.Annem bir şeyler olduğunu anlamıştı ama üstüme gelmemişti.Ben ise ağlama seslerimin duyulmaması için evdeki yalıtım sistemine yalvarıyordum.

Bu çocuk napıyordu?3 yılda nasıl değişmişti?Onun neyi vardı?Bir ailesi vardı.Mükemmel bir babası.Sevimli bir kardeşi ve merhametli bir annesi vardı.Ve ben...vardım.Ama onun için önemli bile değildim.Dahası onu yenebilecek kadar sinirli de değildim.

...
Büyük bir cesaretle kapılarını çaldım.Yeni bir gün yeni bir başlangıç demekti değil mi?Boruto'ya merhaba diyecek ve ona kahvaltıya gitmeyi önerecektim.Belki de dün gerçekten karışmamalıydım.

Birkaç dakika sonra Hima-chan kapıyı açtı.Ona sarıldıktan sonra sordum.

"Abini çağırabilir misin,Hima?"

O ise şaşırmıştı."A-Abim mi döndü?"dedi şaşkınlıkla.
Bu beni daha da şaşırtmıştı.Boruto eve gitmemiş miydi?Kono-sensei ile gittiklerinde neler olmuştu böyle.

Saçma bir bahane uydurup oradan ayrıldıktan sonra teker teker tüm kasvetli gözüken arka sokaklara gittim.Ve Boruto'yu 3 haydut görünümlü çocukla birilerinin ağzını burnunu kırarken buldum.

"B-Boruto!"dedim şaşkınlıkla.Bana döndü.Şaşırmış gibiydi.
"Burda ne işin var?"dedi soğuk bir bakış atarak.

Kötü olmuştum.Boruto yüzünü yüzüme yaklaştırmıştı.Diğer çocuklardan biri seslendi.

"Hey,Boruto!Cesedi ne zaman gömeceğiz?"

Olduğum yerde kala kalmıştım.Boruto...birini mi öldürmüştü?

Boruto&Sarada (BoruSara)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin