8 / Cerrah

441 26 7
                                    

"Bırak kolumu! Rüzgar!"

Kartal'ın, tiz sesiyle bağıran kızın kim olduğunu çözmesine gerek kalmamıştı. Rüzgar, odasından çıkıp hızlı adımlarla aşağıya inerken Kartal kızın kolunu bırakmamakta kararlıydı. Kız elinin altında çırpınıp dururken Kartal tamamen sakindi ve hareketsizce Rüzgar'ın adımlarının yaklaşmasını bekliyordu. Rüzgar odaya girdiğinde Kartal'ın kendisine bakışından yediği haltın cezasını çekmesi gerektiğini anlamıştı. Boynundan kayan tişörtünün omuzlarını yerleştirirken önce Yeşim'e sonra Kartal'a baktı.

"Kaptan..."

Kartal, ifadesiz bir yüzle Rüzgar'a bakıyordu. Kızın çırpınışları durana kadar konuşmayacaktı. Rüzgar bakışlarını Yeşim'e çevirip elini hafifçe havaya kaldırdı. Yeşim olduğu yerde durunca Kartal konuşmaya karar verdi. Gözlerini birkaç kez hızlıca kırpıştırıp kıza baktı.

"Kim?"

"Kız arkadaşım."

Kartal gülümserken başını yavaş yavaş sağa sola sallayarak Rüzgar'a döndü. Cevap hoşuna gitmemişti.

"Hayır, Rüzgar. Kız arkadaşın değil. Eve getirdiğin kız arkadaşın. Ayrıca sorumun cevabı bu değil. Kim bu kız?"

Kargo'nun kuralları vardı ve ekibin tanımadığı birini eve almak kesinlikle yasaktı. Rüzgar'ın Kartal'a verebileceği bir cevabı yoktu. O kız Yeşim Taşçı'ydı ve Rüzgar ona dair pek az şey biliyordu.

"Kaptan, kızı bırak."

Rüzgar sesini hafifçe yükseltmişti. Kartal 'vay canına' der gibi dudaklarını eğdikten sonra başını yana eğip kahverengi gözlerine yerleştirdiği küçümseyici ifadesiyle kıza baktı.

"Sevgilin seni nasıl da koruyor, görüyor musun?"

"Kaptan! Lütfen."

Rüzgar birkaç adım ileri gitti. Kartal, Rüzgar'la çatışmayacaktı. Kızın kolunu bıraktı. Yeşim kolunu ovuşturarak hızlı adımlarla Rüzgar'ın yanına geçti. Gülşah ve Aslışah olan biteni sakince izliyordu. Kartal, Rüzgar'a doğru birkaç adım attığında Gülşah ikisinin arasına girdi. Ellerini, Kartal'ın omuzlarına koyup onu durdurdu.

"Kaptan, lütfen. Sonra."

Kartal, Gülşah'ı dinledi. Kısa süren sessizlikten sonra Rüzgar, Yeşim'in elinden tutup hızlı adımlarla Aslışah'ın öfkesinin yanından geçti. Merdivenleri hızlı adımlarla inip arabasıyla garajdan çıktı. Kartal odayı adımlıyordu. Sinirliydi ve sakin kalmaya çalışıyordu. Aslışah, Rüzgar'ın arkasından alaycı bir tavırla baktı.

"Yüz verilen ayının yapacağı tek şey vardır..."

🎫

Rüzgar, Yeşim'in evinin önüne geldiğinde tir tir titreyen kızın kalbi ağzından çıkmak üzereydi.

"Rüzgar, delirdin mi?"

Rüzgar, arabayı ne kadar hızlı ve emniyetsiz sürdüğünü umursayacak durumda değildi. Kendine kızıyordu. Kartal haklıydı ve o haksızdı. Her zamanki gibi. Direksiyonu iki eliyle sıkıca kavramıştı. Yeşim önce Rüzgar'ın ellerine sonra da sinirden kaskatı kesilmiş yüzüne baktı.

"Rüzgar, bir şey söyle."

Rüzgar hiçbir şey söylemiyordu. Kelimeler zihninde birbirini kovalıyor, bazen bir araya geliyor sonra birbirlerinden kaçıyorlardı.

"Sonra görüşürüz."

Rüzgar'ın sesi buz gibiydi, Yeşim hiçbir şey söylemeden arabadan inip Rüzgar'ın pahalı oyuncağının kapısını gürültüyle kapattı. Rüzgar'ın gideceği yer belliydi. Kroşe'de dayak yemesi için şartlar olgunlaşmıştı.

KargoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin