22 / Zehir

183 13 6
                                    

Irmak, çantalarına eşyalarını sığdırmaya çalışırken Rüzgar çatık kaşlarla odanın açık kapısının yanından Irmak'a bakıyordu.

"Ne yani? Gidiyor musun?"

Irmak, kahverengi deri ceketini çantasına koyduktan sonra saçlarını parmaklarıyla hizaya sokarken Rüzgar'a baktı.

"Gitmek zorundayım Rüzgar."

"Bana olan sözünü unuttun."

"Unutmadım. Sözüm söz."

Rüzgar gülümsedi. Irmak, Rüzgar'ın yanına gidip ellerini cebine koydu. Bu eve gelmesi ile gitmesinin bir olacağını hiç düşünmemişti.

"Beni unutmazsın umarım."

Rüzgar, Irmak'ı taklit ederek ellerini cebine soktu.

"Seni unutmam umarım."

Rüzgar, Irmak'ın aklını çelmeyi başaramamıştı ama onun dostluğunu kazandığından emindi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rüzgar, Irmak'ın aklını çelmeyi başaramamıştı ama onun dostluğunu kazandığından emindi. Aşık kadınları bilirdi, hepsi Irmak gibi olurdu. Rüzgar, kendisine ait olmayan bu aşkın ikinci şahsını merak ediyordu. Rüzgar bir şeyi merak etmişti; bu, onun ne olduğunu öğreneceği anlamına gelirdi.

🎫

Kartal, depodaki paketlere bakıyordu. Sağdan, soldan, yukarıdan... Paketlerin açılmaması istenmişti, müşterinin istekleri önemliydi, müşteri velinimetti. Kartal gömleklerde hiçbir terslik görmedi. Paketlerin dışından gömlekleri elleriyle yokladı; içlerinde hiçbir şey yoktu. Endişelerinin yersiz olduğunu düşündü. Depodan çıkarken Onur'un kapıyı kilitlemesini bekledi.

"Teslimatı yapabiliriz. Erkan'a söyle, teslimatı en güvendiği iki adamıyla birlikte yapsın."

Onur, başını hafifçe eğdi. Erkan'ın numarası telefonunun ekranında belirirken içinde olmadıkları bir savaşın kurşununu atacaklarından habersizdi. Kartal, söylemeyi unuttuğu cümlesini merdivenlerden çıkarken ekledi.

"Nesrin Hanım'ın söylediği şartları da ekle, paketlere dokunmasınlar."

🎫

Bilgisayarının başındaydı ve dağınık odasını toplamaktansa dağınık masaüstü dosyalarını toplamayı tercih etmişti. Aradığı şeyi sonunda bulmuştu ve Nesrin Albay'ın teslimatı yapıldığında Kargo'yu yeniden bir araya getirmek için yapması gerekeni yapacaktı. Ses dosyasını masaüstünde oluşturduğu yeni dosyanın içine attı. Onur'un telefonu Nesrin Albay'ın numarasıyla sesini yükseltti.

"Nesrin Hanım?"

"Merhaba, Onur. Teslimatın yarın yapılacağı kesinleşti mi?"

Onur, bilgisayar masasına dayadığı ayaklarının yardımıyla sandalyesini geriye doğru itip odanın ortasına geldi.

"Evet."

"Teslimatı sen mi yapacaksın?"

"Hayır."

KargoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin