49 / Panzehir

75 8 6
                                    

Hava kararmıştı, polis araçlarının ışıkları ağaç gövdelerini bir kırmızıya bir maviye boyuyordu. Nejat saatlerdir aynı yerde oturuyordu sessizce. Saatler önce ekibine bölgenin incelenmesi emrini vermişti, keşke vermeseydi. Karşısında bir beden duruyordu Nejat'ın, siyah örtünün altında, beyaz elbisesi içinde buz gibi soğuk bir kadın bedeni. Tanıyordu bu kadını, eski bir dostuydu. Ondan defalarca yardım istemiş bir dostuydu. Yardımına koşamamıştı Nejat, yetişememişti. Kartal'ın yanından geçtiğini gördü, hayal olmalıydı. Arkasından gelen birkaç polis durdurmaya çalışıyordu Kartal'ı, hayal değildi. Şimdi hatırlıyordu, Kartal'a nerede olduğunu söylemişti Nejat, çok ısrar etmişti çünkü. Böyle bir şeyle karşılaşacağını nasıl bilebilirdi ki? Bilse söyler miydi hiç? Nejat hissiz vücudunu güçlükle ayağa kaldırırken adamlara seslendi.

"Bırakın."

Kartal, adamların ellerini üzerinden çekmesiyle olduğu yerde kaldı, gitmek için onlarla mücadele eden o değilmiş gibi. Birkaç adım daha atarsa hiçbir şeyi geri alamayacaktı. O örtüyü kaldırırsa telafi edemeyecekti hiçbir şeyi. Örtünün altındakinin Zerrin olmadığını görmek için sürükledi kendini. Yavaşça çöktü dizleri üzerine, örtüyü aralarken altın sarısı saçları gördü geceyi aydınlatan titrek ışıklar altında. Her gece okşadığı o saçlar toprağa bulanmıştı şimdi. Yavaş yavaş sıyırdı örtüyü sevdiği kadının yüzü ortaya çıkana dek.

"Merhaba, ben Zerrin."

Zerrin'i ilk gördüğü yere gitti kulaklarında onun çocukluk sesi yankılanırken. Ne de güzel gülümsüyordu... İncecik kaşları vardı, saçları açık kahverengiydi o zamanlar, boyasızdı. Kartal parmaklarını toprağa yayılan sarı saçların arasında gezdirdi gözlerinden akan yaşlar Zerrin'in yüzüne düşüp toprağa süzülürken.

"Bana neden öyle bakıyorsun Kartal?"

Ve o cümlenin ardından gelen itiraf. "Çünkü seni seviyorum" demişti Kartal. Nejat, arkadaşının yanına yürürken korkuyordu. Ona nasıl sahip çıkacaktı şimdi? Onun yaralarını nasıl saracaktı? Elini dostunun omzuna koyduğunda Kartal öfkeyle itekledi o eli.

"Dokunma!"

Zerrin'den ayırmıyordu gözünü bir dakikalığına bile

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zerrin'den ayırmıyordu gözünü bir dakikalığına bile. Bir hareket bekliyordu, gözünü açmasını, gülümsemesini, "kocacığım" demesini...

"Zerrin."

Kartal, Zerrin'in yüzünü okşarken Nejat elini ağzına kapamış hıçkırarak ağlıyordu. Kartal gözyaşlarının gölgesinde karısının ona bir kez daha bakmasını umuyordu.

KargoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin