40 / Panzehir

54 9 2
                                    

Aslışah, olmayacak olanı beklemekten yorulmuş ve nişanı erteleme kararından vazgeçmişti. Her şey zamanına uyacaktı ve o, bu bekleyişin verdiği ızdıraba bir son verecekti. Kahverengi kazağının altına beyaz kotunu giymiş, kahverengi çantasını omzuna asmıştı. Odasının kapısına çıktığında Rüzgar da kendi odasının kapısını çekmişti. Siyah pantolonunun üzerine giydiği koyu yeşil kapüşonlusuyla asker yeşili sırt çantası göze güzel görünen bir uyum yakalamıştı. Rüzgar, Aslışah'ın da evden çıkacağını fark etti, kapısını kilitlerken konuştu.

"Gideceğin yere bırakayım mı Aslı?"

Aslışah, gülümserken başını sağa sola salladı.

"Sağ ol. Yolunun üzeri değil. Levent'in evine gideceğim, nişan davetiyesi seçeceğiz."

Aslışah'ın tüm ayrıntıları vermesinden sonra Rüzgar, başını havaya doğru hafifçe kaldırarak "anladım" kelimesini harekete döktü.

"Yolumun üzeri olmadığını nereden çıkarttın?"

Parmağını Rüzgar'ın kıyafetlerine doğru uzattı Aslışah.

"Bu kıyafetleri sadece spora giderken giyiyorsun."

Doğruydu. Rüzgar yıllardır Melih'in sahibi olduğu spor salonuna gidiyordu. Levent'in evine hiç gitmemişti Rüzgar ama Aslışah'ın ilk zamanlar sürekli o adamdan bahsetmesiyle gitmiş kadar olmuştu. Başını eğip kıyafetlerini incelerken aklından bunlar geçiyordu, Aslışah'ın kendisini bazen kendisinden bile daha iyi tanıdığını düşünerek gülümsedi.

"İyi bir gözlemcisin."

Aslışah, odasının kapısını çekip Rüzgar'ın önünden geçerken onun gitmesini izlemek istemeyerek kolunu tuttu Rüzgar. Aslışah başını çevirdi ve uzun süredir olduğu gibi ondan bir şeyler söylemesini bekledi. Rüzgar, kızın gözlerine ne diyeceğini bilemeyerek baktı, işte yine aynısı olmuştu. Söyleyememişti. Cesaretini toplayamayarak elini Aslışah'ın kolundan çekti ve cebine koydu.

"Akşam geç geleceğim de, onu söyleyeyim diye."

Aslışah başını sallayıp merdivenlere yöneldiğinde Rüzgar kızın adını söylememek için yumruğunu ağzına bastırdı ve kendinden nefret edecek yeni bir sebep bulduğu için bir kez daha yenildi kendisine. Aslışah'ın arkasından bakarken ona söyleyemediklerini kendisine söyledi.

"Bunu sana yapamam ki Aslı... Seni kendimle cezalandıramam."

🎫

Kartal, Nejat'ın odasını incelerken düzenin odanın her bir detayında fazlaca hâkim olmasının verdiği iç sıkıntısıyla başını Nejat'a çevirdi.

"Sarp'la ilgili yeni bir şeyler var mı?"

Nejat, kahvesinden bir yudum alırken kaşlarını kaldırdı, bardağını tabağa indirirken Kartal'a baktı.

"Kulağıma bir şey gelmedi. Her dakika o davayla ilgilenmiyorum sonuçta, başımda bir sürü iş var."

"Yapma Nejat, elin kolun uzundur senin, bu mevzuyla yakından ilgilendiğini de biliyorum."

Nejat masanın üzerinde unuttuğu Ziya Mermerci dosyasını apar topar çekmecesine kaldırırken beyaz fincanından kahvesini yudumlayan Kartal'ın dikkatini dağıtmalıydı.

"Yeğenimin ismine karar vermediniz mi?"

Kartal gülümsedi, aylardır bu konu üzerine uzun tartışmalar dönmüştü ve sonunda kızlarına ne isim koyacaklarına karar vermişlerdi. En azından şimdilik.

"Güneş olsun dedik ama bakalım, Zerrin sürekli yeni bir isimle geliyor... Nejat, Zerrin son zamanlarda tuhaflaştı biraz, hamilelikle ilgili diyor ama benden bir şey sakladığını düşünüyorum."

KargoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin