10 / Cerrah

379 18 11
                                    

Büyük salondaki tek ışık satranç tahtasının üzerinde parlıyordu. Kartal ilerisini göremiyordu. Kaç kapısı vardı? Odanın ışıksızlıklarında Sarp'ın adamları bekliyor muydu? Onları izleyen birileri var mıydı? Kartal, hazırlıksız yakalanmıştı ve oyunun kurallarını Sarp'ın koymasına izin vermişti. Şimdilik.

"Soyadını değiştirmişsin."

Kartal, piyonlarından birini oynarken, Sarp'a baktı. Beyazları Kartal'a bırakmıştı. Sarp, başını hafifçe arkaya atarak ışığın gözlerine dokunmasına izin verdi.

"Soyad mı? Daha çok kimlik..."

Kartal, parmaklarını çenesine dayayıp gözlerini satranç taşları üzerinde gezdirdi. Sarp'ın özenle seçtiği kelimelerden kurduğu cümlesi üzerine uzun süre düşünmesi gerekmiyordu. Cerrah kimliği yalnızca Sarp'a ait değildi. Sarp, dudaklarını birbirine bastırıp gülümseyerek vezirini eline aldı. Taşı parmakları arasında sıkıştırdığında, Kartal'a baktı.

"Gülşah... Sana benden bahsetmedi demek."

Taşı beyaz kareye bıraktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Taşı beyaz kareye bıraktı. Kartal, bakışlarını tahtadan çekip Sarp'a çevirdi. Sarp'ın kendisine baktığından emin olunca gülümsedi.

"Az önemli şeyleri atlar, Gülşah böyledir."

"Ya da çok önemli olanları..."

Sarp, altta kalmamak için karşı atak yapmıştı. Hep böyle yapardı. Kartal, çocukluğunun pek çok parçasında bulunan Sarp'ın değişmeyen özelliğini görünce gülümsedi. Hamle sırası Sarp'a geçtiğinde kalesine bakarken kısık ve hırıltılı bir sesle konuştu.

"Rüzgar, iyi bir çocuk olmalı..."

Sarp, Kartal'ın şüphelenmesini istiyordu. Aklında binlerce soru işareti oluşturmak ve hepsini çözümsüz bir hale getirerek onu delirtmek istiyordu. Başarılıydı. Kartal şüphelenmeye başlamıştı. Gülşah'tan sonra Rüzgar'ı da mı ele geçirecekti? Yoksa çoktan avucunun içine almış mıydı?

"Ekibimde yer almayı hak edecek kadar iyi. Güvenilir biri."

Kartal'ın da Sarp'tan aşağı kalır yanı yoktu, Sarp'ın damarına basıp sinirlenmesini istiyordu. Sarp sinirlendiğinde açık konuşurdu, öfke kontrolü konusunda her zaman berbattı. Loş ışıkta Kartal, Sarp'ın yumruğunu görmüştü. Sarp, öfke kontrolünde ilerleme kaydetmişti ama hala kusurluydu.

"Her neyse... Konumuz kişiler değil. Kişiler olsa da bu kişiler değil."

Kartal konunun dağılıp gitmesine izin vermeyecekti.

"Öfkeni kontrol edemiyorsun. Hâlâ."

Kartal cümlesini sakin bir ses tonuyla söylemişti. Sarp, Kartal'ın çıkışından etkilenerek kaşlarını kaldırıp gıpta dolu bir bakışla gülümsedi. Masaya doğru eğilip kısık gözleriyle Kartal'a baktı.

KargoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin