:))))) kısacık ama keyifle okuyun:)))
ZEYNEP.......
bir hafta koskoca bir hafta.
tam 4 kilo vermiştim çünkü sezen canımı çıkarıyordu. ama umurumda değildi babam iyiydi ve bu gün hastaneden çıkmıştı.
ona yalvarmıştım bir kez sesimi duymalarına izin vermesi için ama o kabul etmemişti ama ali o her an bana yardım ediyordu ve sonunda gizlice annemi arayıp iyi olduğumu beni aramamalarını zamanı geldiğinde onların yanında olacağımı ve onları çok sevdiğimi söylemiştim.
şato, kule hapishane ne denirdi bu eve bilmiyorum ama onun evindeydik ve tam bir haftadır asla karşı karşıya gelmemiştik.
ali ve sezenle nerdeyse kanka moduna girmiştik, tüm zamanımız beraber geçiyordu ve sezen zannettiğim kadar kaltak değildi.
direk dansı toplu sowgril dansları derken nerdeyse günlük on beş saat çalışıyorduk. ve yatağa ölüm gidiyordu. her yerim de morlukları vardı özellikle bacaklarımda ilk zamanlar direkte durmakta zorlansam da artık direk beni taşımakta zorlanıyordu çünkü onunla harika oyunlar oynuyordum.
onu asla görmemiştim ama ali bazen ortalardan kayboluyor ve suratı beş karış geri geliyordu bazende mola verdiğimizde onun arabasını uzaklaşırken görüyordum.
ve bu gece açılış gecesiydi nedense çok sakindim.
''senin bu sakinliğin iliğimi kurttu zeynep'' diyen sezen'e dilimi çıkararak cevap verdim
''çıkın'' diyen sesle elimde ki kahve fincanı gürültüyle yere düşüp parçalara ayrıldı. tıpkı benim gibi
''hayır çıkmayın gitmeyin'' dediğimde kaşlarını kaldırıp bana bakan adama baktım.
kapının eşiğine yaslanmış bizi ne kadar izlediğini merak ederek baktım ona. sezen ve ali tabiki benim sözümü dinlemeyeceklerdi o varken.
kapıdan çıkarlarken alinin bana bakışı sakin ol der gibiydi. ama zaten titremeye başlamıştım nasıl sakin kalacaktım ki, tek lafıyla elimi, ayağımı birbirine dolandırmıştı.
''lafımı ikiletiyorsun'' diyen ant'ın sesinden sonra ali hızla çıkıp kapıyı kapattı.
hayır ya kapıyı neden kapatıyorsun.
bana doğru attığı her adımda ondan başka herşeyle ilgilenmeye çalışıyordum ama kocaman dans salonunda yalnızdık ve onunla en son yalnız kaldığımızda babamı vurdurmuştu.
''neden bu kadar korkaksın neden bu kadar öz güven eksiliğin var senin'' dediğinde dosdoğru ona baktım çekinmeden korkmadan yangın gözleri yine ateşler saçıyordu.
''bu söylediklerin hepsi aptalların meziyetleri de ondan'' dedim kaşlarını kaldırarak hayretle baktı bana
''yani ben aptalım öyle mi''
''yani sen korkaksın öyle mi?''
''bunları söyleyen sensin''
''onaylayan da sensin'' dedim ve birden durunca bende geri gitmeyi kestim.
''dans et'' dedi ve arkasını dönüp sezenin kalktığı sandalyeye oturdu.
''senin mekanında dans edeceğim dedim sana özel dans edeceğim demedim''
''beni kışkırtma destina'' bu adam neden sürekli destina yada sıçan diyordu bana oysa ben adımı çok seviyordum
''benim adım zeynep'' dedim dişlerimin arasından
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşe Yürüyen
ChickLitİçimde ki girdap gittikçe büyüyor ve önüne ne çıkarsa yakıp küle çeviriyor. Karşımda ki küçük kiz nasıl bir kara deliğe yakalandığının farkında değil ama öğrenecek. Zeynep Korkmaz. Yıllarca bir gölge gibi izledim onu. Benden çaldığı sevgiyle mü...