hi ha ha :)))) çok tatlış bir bölüm oldu ki bu bölüm:))) keyifle okuyun.....yorumlarınızı dört değil on dört gözle bekliyorum
ezgicim umarım kendimi affettirebilmişimdir:)))))
.....sizleri seviyorum.....sibel.......
şaka bu....hayır hayır.....rüya....yok yok kabus.... karabasan....lanet olsun,
''lanet olsun sana, manyak herif çöz şu zincirleri kaçık manyak '' diye bağırdım ve kapıyı kadar hızla gittim, ama bileğimde ki zincir kapı koluna yetişmemi engelliyordu, ve biraz daha kapıya ulaşmaya çalışırsam keskin yaralar açılacaktı,
zincir paslıydı birde, lanet olsun tetanos aşımı en son ne zaman yaptırmıştım hatırlayamadım, böyle giderse tetanostan ölüp gidecektim, çünkü şimdiden ayak bileğimde çizikler ince kanamalar kızarıklar vardı,
kahretsin, ben buraya nasıl gelmiştim, en son ant'a veda etmiş arkamı dönmüş gidiyordum, bana vurmuş olamazdı, vursa ensem boynum ağrırdı oysa bileğim hariç kendimi fiziksel olarak gayet iyi hissediyordum,
''ant seni pislik lanet adam çıkar beni burdan delirtme lan bendi'' diye bağırdım, onun anladığı dilden konuşmak daha iyiydi belkide,
''bebeğim işte kahvaltın'' ne dedi o bebeğim mi dedi? yoksa ben sesli halüsinasyon mu görüyorum
elinde ki tepsiyi usta bir garson edasıyla taşıyıp yatağa bıraktı, bakışlarında ki sıcaklık dışarda yağan kardan sonra içimi ısıtabilirdi ama hayır, ayağımda bu zincirle onun karşısında olmak onun tarafından zorla zorbalıkla burda tutulmak
hadi be kızım itiraf et içten içe burda olmaktan mutlusun sana böyle bakmasından mutlusun....
asla.... dedim içimden asla.....bu durumda olmaktan kim mutlu olurdu ki, sadece içimde ki o sapkın ve yeni yeni ortaya çıkan tanımadığım en az ant kadar manyak ve dengesiz bir kız vardı ve gün yüzüne çıkmak için zaman kolluyormuş meğerse,
dün yaptığım 5 saatlik yolculuktan sonra aklıma mekana gidip dans etme fikrini sokanda o kızdı işte tam bir kaçıktı, dengesiz ve sapkındı tıpkı karşımda ki adam gibi,
intikam en ateşli yemektir hele karşında ki gibi lezzetli bir yemekse boşver ağzın yanarsa yansın ye o yemeği, demişti bana, yaptığımız yolculukta....o an karar vermiştim onu kendi silahıyla burmaya ve içimde ki o kızda ellerini çırparak kıkırdayarak onaylamıştı beni,
''çöz beni'' dedim gayet sert ve sağlam bir sesle söylemiştim bunu ama onun üzerinde ne sözlerin ne ses tonunun ne bağırmaların işe yaramayacağını biliyordum ama şansımı denemekten de geri duramazdım dimi,
''üzgünüm bebeğim hadi kahvaltını yap belki sonra seni dolaşmaya çıkarırım''
neeeee, nediyordu bu be, bana açık açık köpek muamelesi yapıyordu,
ehhhh bu kadarı yeter artık,
yatağın üzerinde bıraktığı tepsiyi alıp kafasına çarpacaktım ama titreyen ellerim sayesinde ayaklarının dibine fırlattım tepsiyi,
'' madem köpeğim köpekler tepsiden yemek yemez dimi,'' diye bağırdım,
kaşlarını çatıp sinirle dişlerini sıkarken, bir yerde ki tepsiden dağılan kahvaltıya baktı birde bana,
''ağzımdan köpek lafının çıktığını hatırlamıyorum, ama sen benim köpeğim olmak istiyorsan sorun değil,'' gerizekalı aptal hayvan ne sanıyordu kendini bu be,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşe Yürüyen
ChickLitİçimde ki girdap gittikçe büyüyor ve önüne ne çıkarsa yakıp küle çeviriyor. Karşımda ki küçük kiz nasıl bir kara deliğe yakalandığının farkında değil ama öğrenecek. Zeynep Korkmaz. Yıllarca bir gölge gibi izledim onu. Benden çaldığı sevgiyle mü...