gidiş dönüş

9K 345 8
                                    





Zeynep......

Dün gece. Tanrım dün gece rüya değilmiş. Ben naptim beni dibe sürükleyen bir adama gitme kal dedim yanımda yatması için onu teşvik ettim.

Ve şimdi yanımda yatan adamı korkmadan. İndir gözlerini bakma bana diye kukreyen sesi olmadan onu seyrederken kalbim nasıl böyle düzensiz atabiliyordu.

"Sen bana ne yapıyorsun" diye fısıldadim.

Tanrim sen onu nasıl boyle kusursuz yarattın ki bu diğer kullarına haksızlık değil mi.

Uyanikken tüm huzursuzlugu üzerinde olan adam uyurken bile kasları catikdi.

Benim yaninda yatacagim bir annem olmadı.

Ben seninle uyurum.

İçimde ki bu karmaşanin nedeni neydi allahım.

Yataktan doğruluğumda parmaklarımin üzerinde yürüyüp aşağıya indim. Yardımcı kadınlar kahvaltı hazırlamak için öyle hızlı çalışıyorlardı ki geldiğimi fark bile etmediler.

Eee o kadar koruma nasıl doyacakti böyle hızlı çalışmazsan.

Tezgahın üzerinde ki çilek ve kavunu görünce şaşırdım. Nerdeyse Kasım ayına yaklaşmıştik ve bunlar yaz meyveleriydi. Ama ant için sorun olmasa gerekti. İstediği herseyi elde eden bir adam icin bir kac meyve mi sorun olacaktı.

Çilek ve kavun dolu tabağı alıp çatal bulma zahmetine girmeden güneşli ekim sonu havasına bıraktım kendini ve arka bahçede ki havuzun şezlonglarindan birine oturdum.

Etrafta hic bir koruma görünmüyodu peki ben neden burda oturmuş çilek yiyordum. Kaçıp gitmem kaybolmam gerekirken ben neden burdaydim.

Peki gitmek istiyor muydun.

Kulağıma uzaklardan gelen bir korna ve araba sesleri bir dağ başında olsakta ana yolun buraya yakın olduğunu gösteriyordu. Hep gece gelip gece gitmiştim bu yollardan o yüzden nerde olduğumu bilememistim.

Elimdeki tabağı yan tarafa koyup ayağa kalktım. Içeri terliklerle ne kadar uzağa gidebilirdim. Dahası ant kalkıp yokluğumu fark ederse beni arayacağı ilk yer evim olurdu. Ve aileme zarar verirdi.

Peki ya o uyanmadan geri dönersem.

Cok tehlikeli desem de kendime annemi ve babamı cok özlemiştim bir saat. Uyanmaz uyansa da geri dönerim fark etmez fark ederse de yürüyüşe çıktım derim.

Anneme cok ihtiyacım vardı. Ona içimde büyüyen ve anlam veremediğim adlandırımadiğim her şeyi sormak ve cevap bulmak istiyordum.

Ve tum bu iç konuşmalarım arasında kendime geldiğimde evden epeyce uzaklaştıgimi far ettim. Arkami döndüğümde ev karınca gibi küçücük görünüyordu.

Geri döneceğim ant.....

ANT....

Böyle uyumak. Nergis kokusu onun öz kokusu ve kollarımda kıvılmış hali.

Kolumdaki saat on biri gösteriyordu. Benim için rekor sayılır on bire kadar uyumak. Bunun nedeni de kollarımda ki kız olmalıydı.

Yavaşça yana döndüğümde kocaman ve bomboş bir yatakla karşılaştım.

Ve hızla yataktan doğruldum.

Birine güvenmek, onunla uyuyup ona en saklı geçmişimi anlatacak kadar güvenmek.

Benim için imkansızdi ama en azından bunları bana düşündüğü için o sıçani yanımda bulamadığım icim çok kızgındim.

Aşağıya indiğimde sezen gözlerini ovalayarak karşıladı beni.

Ateşe YürüyenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin