Dün gece ki bölümü bu gün yayınlıyorum çünkü uyuyup kalmışım pc başında cok Özür dilerim. En yakin zamanda görüşmek üzere.
Yorumlariniz ve voteler için teşekkür ederim. Sizleri seviyorum. Öpücükler. Sibel.
ZEYNEP......
Cehennemin en kuytu köşelerine attım ben kendimi. En ağır cezalara layık görüldü bu aciz bedenim ve kırık kalbim.
Onun son bakışında buldum neden diye sorduğum soruların cevaplarını.
Onu seviyordum. Ona aşıktim. Ve onsuz nefes alamıyordum.
"Ne olur baba bırak beni yalvaririm bırak" dedim hickiriklarimin arasından.
Onu orda bırakıp benu sürükleyen adma karşı güçsüzdum. Yanindan koparılip götürülürken alinin yaralı halini gördüm kolunu tutuyordu.
"Ona yardım et" diye fısıldadim. Ve babamın arabasına zorla bindirilip götürülürken onun.kaniyla bezenmiş pijamami sıktım avuclarimda..
Allahim rabbim ne olur yardim et yalvaririm onu koru. Tüm yaptıklarını affediyorum onu bağışladım allahim. Beni onsuz bırakma.
"Bırak baba ne olur bırak"
"Nasıl geri dönmeyi düşünürsun nasıl" diye bağırdı babam.
Bunu nasıl yapmıştı. Onun gibi nasıl eline silah almış katliam yapmak icin acimadan insanların üzerine kurşun yağdırmiş canimdan can almıştı.
Bi adres bi telefon onu arayip soracağım tek bir allahın kulu yoktu. Ne yapacağımı bilmiyordum ve bilmemezlikle tam iki ay geçirmiştim.
Aydın'ın Kuşadası ilçesinde ölü hayatımı sürdürüyordum ve cansız ruhsuz gülmeyi unutmuş bi viraneydim artık.
Adını sayiklayarak gecen geceler onsuz uyanilan sabahlar odamdan dışarı adım atmadığım zamanlarim vardı artık.
"Gül Günaydın" diyen kadına baktım. Babam annem ve ben buraya geldiğimizdem beri farklı isimler kullanıyorduk.
Cehennemimin terasında Salıncağa oturmuş günlük hava alma işkencesinin bitmesini bekliyordum ki yan tarafta ki meraklı gözü açık ev kadınlarinin arasında gun yaptığı ama aralarında bir numaralı dedikoducu kadın tipi vardır ya bu kadın öyle bir kadındi işte. Ve işi gücü açık arayip dedikodu malzemesi toplamakti.
Ve babamın adinin hakan annemin adının Belkıs benim adımında gül olduğunu saniyordu.
"Ay bu kız bakar kör ayol" dedi elinde ekmek süt ve gazete vardı. Rutin emekli ciftlerin sabahları böyle geçiyordu çünkü her sabah aynı şeyleri yaşıyorduk. O bana Günaydın gul diyordu bende ona bön bön bakıyordum.
Mesela dün sabah. Günaydın dedikten sonra ben cevap vermeyince
Bu Kız deli valla dedi
Bir önceki sabah
Yazık ne derdi var garibin kim bilir dedi
Bu sabahta
Bu kiz bakar kör ayol dedi.
Cevap vermediğim her an benimle ilgili fikirleri degisiyordu.
"Kahvaltı hazır" diyen annemin şen Şakrak sesi her zaman ki gibi kuş civiltisini andırıyordu ama benim matem havam bundan sonraki günler asla geçmeyecekti.
Neredeydi.... biliyordum yaşıyordu hiç bir haber hiç bir gazete yada sosyal medya haberleri böyle bir olaydan bahsetmiyordu. Günümüzde ki sosyal medya da her bi haltin gündeme dusmesi bu olayı kapsamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşe Yürüyen
ChickLitİçimde ki girdap gittikçe büyüyor ve önüne ne çıkarsa yakıp küle çeviriyor. Karşımda ki küçük kiz nasıl bir kara deliğe yakalandığının farkında değil ama öğrenecek. Zeynep Korkmaz. Yıllarca bir gölge gibi izledim onu. Benden çaldığı sevgiyle mü...