hızla yazılmış bir bölüm oldu, sizlere aslında kötü bir haberim var, elimden geldiğince bölüm yayınlıyorum çünkü gittikçe sona doğru yaklaşıyoruz,
ant'ın bakışına bakar mısınız yaaa ? çok tatlı değil mi?
yorumlarınızı bekliyorum, hemde dört gözle,
sizleri seviyorum.......kocaman öptüm.....sibel......
DESTİNA........
kalbimin duvarlarına vuran tatlı nefeslerle açtım gözlerimi, tanrım kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim, göğsümde yatan adamın düzenli nefesleri kalbimden içeri giriyor beni etkisiz hale getiriyordu,
kıpırdamak ne mümkündü, ikimizde birbirmize olmadık işkenceler etmiştik,
kanatmış kanamış parçalara ayırmış sonra itiraflarla tekrar birleşmiştik,
aşk bu muydu? parçalandığın yerden tekrar birleşmek miydi? sözleri canımı kanatırken kollarının huzuru böyle mükemmel hissetirebilir miydi?
sormam hataydı, hissettiriyordu,kendimi onun kollarında rahat güvende ama kapana kısılmış gibi hissediyordum, rahattım çünkü harika kokuyordu, güvendeydim çünkü bana ondan başkası zarar veremezdi buna ne o izin verirdi nede beni, kapana kısılmıştım çünkü kolları nefes alamama yetecek kadar izin veriyor diğer herşeye karşı korumacı bir duvar gibi sarıyordu beni,
dün gece ki fırtına durmuş, yerine sessiz bir sukunete bırakmıştı, kendimi o kadar iyi hissediyordum ki bu durumu garipsemem çok gecikmeden aklımın karışmasına neden oldu,
neden bu kadar iyi hissediyordum, içimden şarkı söylemek geliyordu, duş başlığını elime alıp mikrofon yapmak ve sesimin berbatlığını umursamadan duşta şarkı söylemek istiyordum,
iki gün öncesinde ayağımda kiltli olan zincirin açtığı yaraları unutup seke seke yürümek hatta koşmak istiyordum,
ayyyy ben hiç iyi değilim, hayatımda hiç bu kadar canlı kıpır kıpır hissetmemiştim,
kaşlarımı çatarak aptalca kendimi sorgularken kollarında olduğum adam mırıldanarak yan sırt üstü yattı
tabi yaaa, tamam herşeyi çözmemiş konuşmamış halletmemiş olabiliriz ama tüm bu farklılıklarımın nedeni yanımda yatan adam sayesindeydi,
mutluluğum da ondadı mutsuzluğumda,
yavaşça yataktan doğrulup arkamda kalan adama baktım, dolgun dudakları hafif aralıktı nefes aldığını bile duymuyordum ama ellerini koyduğu karnından nefes alış verişlerini görebiliyordum,
ahhhh aptal adam hayatımı mahfettin pislik,
sana deliler gibi aşığım......
pencereden aşağıya atlarım, dediğimde
emin ol arkandan gelirim demişti
emindim, yapardı çünkü deliydi, hemde zır deli onunla dura dura bende zır deli olmuştum, ki bana yaşattığı herşeyin üzerini kapatmıştım, ama biraz da olsa açıklık bırakmıştım kapattıklarımı zamanı geldiğinde ona kusacaktım
pencerenin perdesini kaldırdığımda gördüğüm manzara o kadar güzeldi ki fırtına durmuştu ama usul usul yağan bir kar vardı etrafta üzerime köşede ki kanepede duran el örmesi siyah çekti giydiğimde içinde kayboldum, bu çeket içine daha beş tane zeynep alırdı,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşe Yürüyen
Romanzi rosa / ChickLitİçimde ki girdap gittikçe büyüyor ve önüne ne çıkarsa yakıp küle çeviriyor. Karşımda ki küçük kiz nasıl bir kara deliğe yakalandığının farkında değil ama öğrenecek. Zeynep Korkmaz. Yıllarca bir gölge gibi izledim onu. Benden çaldığı sevgiyle mü...