hasta

5.3K 223 37
                                    

daha daha uzun yazacaktım ama üzgünüm çok yoruldum bu gün:)))) gözlerim kapanıyor söz yarın yeni bölüm gelecek ve bilirsiniz ki verdiğim sözleri tutarım......

yorumlarınızı özellikle satır arası yorumlarınıza bayılıyorum.......her şey için teşekkürler.....sibel


ANT......


kalbimde ki derin sızım......

unuttuğum kaybettiğim yok saydığım hatırlayamadığım kalbimin tekrar atmasına neden olan kadın, kadınım, 

gidebilir miydi benden bir atım öteye? izin verir miydim? asla.......

inatçım benim, seviyorum ulan seni seviyorum kızım, 

titreme, lanet olsun titreme, kendime zarar vermek istiyorum, sen üşüdükçe kendime tüm zararları vermek istiyorum..... 

''sus'' diye mırıldadı, diz çökmüş saçlarına düşen karlara dokunuyordum, 

elimin ucuyla dokunmam yetip artıyordu kar tanelerinin erimesine, 

destinamda öyleydi eriyor tükeniyor silikleşip kayboluyordu, kollarını bacaklarına dolamış titriyordu, havanın ne kadar soğuk olduğunu ona dokununca anlamıştım, oysa yarı çıplak olan bendim ama üşümüyordum, cehennem ateşlerinde yanıp kavruluyordum, 

''lanet olsun bana'' diye mırıldandım, ve onu kucağıma aldım, yerde ki zincirin şıngırtısı bir an gözlerini açmasına neden oldu, 

''bırak beni dokunma'' tanrım biraz önceki vahşi inatla bağıran kız nereye gitmişti de bu konuşmaya takati olmayan kız gelmişti, kollarıma almıştım onu neden bağırıp çağırıp kollarımdan kurtulmak için debelenmiyordu ki,  bırak beni dedikten sonra gözlerini kapatmış kollarımda hamur kıvamına gelmişti, 

tamam kollarımda böyle hamur gibi olmanı istiyorum ama böyle değil lanet olsun böyle değil

''destina'' dedim ama küçücük bir mırıltı bile çıkarmadı,onu içeriye soktuğumda hala kıpırdamıyordu.....kahretsin lanet olsun,

''destina'' dedim ve kendimi koltuğa bıraktım hala kucağımdaydı ama sesszidi ondan beklenilmeyecek derecede sessizdi....

dudaklarımı saçlarına bastırdığımda saç diplerinden dudaklarıma yayılan alevle yüzümü buruşturdum, lanet olsun hasta oluyordu, 

tabi hasta olacak şu bileklere bak incecik kibrit çöpü gibi, kollarımda ki bedeni küçücük kaldı, dudaklarımı alnına bastırdığımda çayır çayır yandığını hissettim, lanet olsun bana, 

hızla kalkıp onu koltuğa bıraktım, yerde ki pantolonumun cebinde ki telefonu aldım

''ali benim, beni iyi dinle hemen  bi doktor bul ve dağ evine gel hemen çok acil, yok yok ben iyiyim de zeynep iyi değil lanet olsun acele et'' dedim ve telefonu kapattım, 

koltukta iki büklüm olmuş dişleri birbirine vurarak titriyordu, düşün lanet herif düşün daha öncede böyle olmuştu, evet sirke umarım vardır diyerek hızla mutfağa gittim ama aramadığım yer kalmadı ben sirke sevmezdim limon tercihimdi salatalarda o yüzden burda sirke olmaması da normaldi 

duş.......ahhh tabi ya duş daha öncede hastalanmıştı, üzerime geçirdiğim pantolonumu iliklemeden koltukta kıvrılan kızı son hızla kucağıma aldım, merdivenleri çıkarken arkamızdan gelen zincirin tıngırtısı cansız kollarıma kıvrılan kızı gülmüştü

''prangam ve ben ayrılamıyoruz'' dedi ve tekrar sessziliğe gömüldü, 

lanet olsun, konuşsa bağırsa hakaret etse razıydım, böyle olmasına dayanamıyordum ama bunların olmasının nedeni de ben değil miydim?

Ateşe YürüyenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin