Ateşe Yürüyen

silah

selam canlarım.......keyifle okuyun, yarın sınavım var bana başarılar dileyin, ve bu sınavdan kalırsam kusura bakmayın tüm suç sizin:))))))  yeni bölüm yazayım diye ders çalışmadım valla:)))

sizleri seviyorum.....yorumlarınızı bekliyorum.....öptüm.....sibel

zeynep......

gözlerimin taa içine bakan gözlerinde ki alaycılıkla dudaklarının genişlemesi aynı anda oldu, 

ve hiç görmediğim, duymadığım, bir ses yükseldi yatak odasında, 

aman tanrım.....

buzlar kralı, dengesizlikler birincisi, piskopatların, altın plak sahibi kahkaha atıyordu, hemde karnını tutarak, hemde başını yukarıya kaldırıp adem elmasını kavislendirerek gülüyordu, 

ve ben ilk kez şahit olduğum bu kahkahanın etkisiyle nerdeyse elimde ki silahı düşürecektim, lanet adam neden bu kadar güzel gülüyorsun ki madem bu kadar güzel gülüyordun daha önce niye gülmedin ki?

''kes gülmeyi ve çekil önümden'' dediğimde kahkahaları küçük kıkırtılarla son buldu iyi ki de son buldu çünkü o erkeksi gür kahkahası yüzünden yapacak olduğumu yapamazdım, 

gidemezdim......

''o kadar komiksin ki'' dediğinde alayla kıvrılı dudakları ve acem mavisi okyanus gözleri hala benimle dalga geçiyordu, 

''bırak elinde ki oyuncağı destina kendine zarar vereceksin'' dedi ve banyoya doru yöneldiğinde iki adımda önüne geçtim, ama aramızda ki mesafesinin azlığı korkmama neden olunca bir kaç adım geriledim ve ellerimin titrememesi için dua ettim, 

''beni bırakacaksın'' dediğimde başını yana yatırıp dudaklarında ki gülümsemeyle kaşlarını hafifçe kaldırdı

''benim başka planlarım vardı''

''beni yine zincirlemek gibi mi ?'' 

, ''arkanda ki yatakta ve çırılçıplak bacaklarının arasında olacağım planlarım vardı'' dediğinde ben ağzımı beş karış açıp ona bakarken o bana göz kırptı 

''avcunu yalarsın'' dediğimde gözleri dudaklarım ve gözlerim arasında kısa süreliğine gidip geldi ve

''seni yalamayı tercih ederim''  ben yine ve yine ardı ardına küçük şok artçıları yaşarken  

ne olduysa oldu ve elimde ki silahı hızla çekti ve beni yine şaşkınca ona bakmaya zorladı, 

''bu tür oyuncaklar sadece benim gibi adamların eline yakışır'' dedi ve elinde ki silahı pantolunun arkasına soktu 

'şimdi yatağa yemek yeyip ilaç alacaksın''

''bana ne yapacağımı söyleme defol çık odadan yoksa kendimi pencereden atarım'' diye bağırdım, sinirlerim iyice gerilmişti anlamıyordu, anlamayacaktı böyle yaptığı sürece asla ona yaklaşmayacaktım, 

''emin ol arkandan gelirim'' dediğinde gözlerinde ki sahiciliği görebiliyordum ama inanmıyordum inanmamam için o kadar çok sebebim vardı ki saymakla bitmezdi,

''bunu yaparak nereye varmaya çalışıyorsun ant bırak beni gideyim yapma '' diye yalvardım hayatım bu adama yalvarmakla mı geçecekti. 

hızla elinde ki tepsiyi bırakıp yanıma geldi ve ellerini yüzüme koydu, öyle sıcaktı ki

''varmak istediğim yerdeyim zaten, anlamıyorsun'' diye mırıldandı, ellerini yüzümden itip ondan uzaklaşmak istedim ama izin vermedi 

'' sana deliler gibi aşığım kızım bunu mu duymak istiyordun tamam seni seviyorum aşığım ölüyorum lan geberiyorum sensiz'' diye bağırdı, sesi gözleri sahiciydi,