onsuz

5.8K 252 3
                                    

Multimedia... zeynep'in yaptigi ant'ın kara kalem resimleri....

Bir bolum sonra cok deli bir suprizim var hemen bi sonraki bolum. Acele edin.

ANT......

Nasil bir adamim ben....

Nasil bir adam olup ciktim....

annem, gönlümün saklı bahçesinin tek meleği,

kaderim, destinam, cehennem hayatımın ay ışığı,

intikamım, vazgeçişlerim, kaçışlarım, kokularım, teslim oluşlarım.....

vazgeçtim ben, kendimden vazgeçeli çok olmuştu, ama cehennemime doğan ay ışığından vazgeçmek kendimden vazgeçmekten daha zordu,

gerçekten vazgeçmiştim, hayır, ben her zaman ki gibi o hayatıma girdiğinden beri yaptığım gibi sadece kendimi kandırıyordum. kabul etmek istemiyordum, sanki küçücük bir kıza yenilmiş gibi hissediyordum kendimi, sevgi nedir aşk bağlılık nedir bilmeyen asla bu hislerle yaşamamış böyle şeyleri sadece küçümseyen ben her zaman yaptığım gibi ret ettim içimde ki tüm duyguları,

onun hayatını karartmak istersen benim zifiri karanlık hayatıma ay ışığı olan kızı yine elimin tersiyle itmiştim. lanet olsun ben korkağın tekiydim, mutluluktan korkar mı bir insan,

ben korkuyordum, ilk kez ben, ant korkmaz soy adına yakışmayacak şekilde bir kızdan korkuyordum. mutluluk nasıl bir histi, insan nasıl mutlu olurdu mesela beni ne mutlu ederdi, hiç gülmeyen yüzümü ne güldürürdü, gülmek..... karnına ağrı saplanana kadar gülmek nasıl bir histi,

aşk.... bir erkeği dünyanın en bahtiyar adamı nasıl yapardı, peki ya hiç hayal kurmamış biri, hiç güzel günler yaşamamış, hiç mutlu olmamış biri gülmeyi başaramayan biri, hiç aşık olmamış biri, tüm bunlar küçücük bir kızla geliyorsa hayatına korkması normal değil miydi?

zaten kapalı olan kapıları en yakınlarım dediğim insanları bile dışarda bırakacak kadar sıkı sıkıya kilitleyen ben, asla şikayetçi olmadığım yalnızlıkla baş başa kalmıştım... tam 13 ay...

unuturum, geçer gider zaman ilaç dedim durdum kendime, ama zaman bi sikime yaramamıştı. ingilterede beş ay sokak dövüşleri, las vegasda 6 ay kumar, amerikada 2 ay eski çete arkadaşlarımla katıldığım uyuşturucu yolsuzluğu derken, sonunda dayanamayıp zifiri karanlığa dönen hayatımın ay ışığına muhtaç bir halde geri döndüm,

sezen.... aslan gittikten sonra destinanın desteği sayesinde sağlığına kavuşmak için ünlü bir rehabilitasyon merkezinde dinlenirken, ali yarım bıraktığım işlerin başında ordan oraya savruluyordu. bir kaç ayda bir aliyi aradığımdanasıllar diye sorduğum da herkes iyi diyordu...

ve ben kaçıp gittiğimden beri herkes iyiydi. sanki ant hiç var olmamış gibiydi. silinmiştim herkesin hafızasından, özellikle de destinanın.... ne hayatında ne hayallerinde var olmamış gibiydim.

öfkemi kontrol edemiyordum, yanında selimden başka bir çocuk vardı. beş ay boyunca takip ettiğim kız hayatına öyle güzel devam ediyordu ki bu canımı çok yaktı, tüm sokak döğüşlerinde kendime acı çektirmek için tek bir söz çınlıyordu kulağımda,

hep canımı acıtıyorsun bana hep zarar veriyorsun.....

deliler gibi acı çekiyordum, kendimi kahredercesine durmadan darma dağın olana kadar dayak yiyor sonunda da tek yumrukla karşımda ki adamı nakavt ediyordum.

onun hayatının merkezi olmak bensiz soluk almasın gülmesin mutlu olmasın derken, bencil bir pislik gibi davranmadım ve kaçıp gittim, kaçmasaydım onu almadan durmayacaktım, ve onun gibi bir ay ışığını karanlığıma çekemezdim.

Ateşe YürüyenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin