terk-i diyar

4.8K 214 22
                                    

herkese iyi geceler......kısa ama idare edin..... çok çok yakında finalde yine beraber olucaz uzun ve tek bölümde final için beklemede kalın......

sizleri seviyorum........yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum.....

kocaman öpücükler.........


sen ve senin baban bize zarar veremeyeceksiniz........

aklımda bu cümle kalbimin kırıklarının üzerine basa basa yürüdüm ve ant'ın tam karşısında durdum, 

yalan söyleyemezdi, hah şaka mı yapıyorum, lanet olsun öyle çok yalan söylemişti ki bana, 

hatırla seni aptal......

kimliğini bulduğumda, sadece soy adını verdi bana demişti, inanmıştım

baba dediğinde, sadece sembolik olarak söyledim o kelimeyi demişti, inanmıştım, 

abi kardeş olsak tüm bunları yapar mıyım? dediğinde inanmıştım...

hep inanmıştım hep, her zaman sözüne güvenmiştim, her zaman onu haklı bulmuştu, tüm yaptığı zorbalığa, bana yaşattıkların da onu haklı gösterecek bahaneler bulmuştum, 

karşısında ona bakarken, bir an delirdiğimi hissettim, gülmek geliyordu içimden, kahkahalar atıp gülmek hatta çığlık çığlığa,

sormayacaktım, annemin söylediklerinin doğru olduğunu acem mavisi gözlerinde görebiliyordum, sormama ne gerek vardı ki, 

''açıkl.....'' dediğinde elimi dudaklarının üzerine koydum, son kez dokunuyordum o dudaklara,

dokunuşumla aynı anda gözlerini kapatırken ona daha çok dokunmamı istiyordu, başını aşağıya eğmişti,  sıcacık yüzünde gezdirdim parmaklarımı, her noktasında, 

''teşekkür ederim'' dedim kulağına, 

''beni bu kadar çok sevdiğin için teşekkür ederim, bana en güzel aşkı yaşattığın için teşekkür ederim herşey için'' dediğimde gözlerini açıp delirmiş yangın gözlerini dikti gözlerime, ve sertçe yüzünde ki elimi tuttu

''veda'' dediğinde gülümseyerek başımı salladım, 

sevmişti beni, sevmiştim onu, ama kocaman yalan bir hayatı yaşatmıştı bana,

''asla'' dediğinde belinde ki silahını çıkardığını gördüm, 

evet tek çıkış yolu vardı buranın ya o ölecekti yada ben, 

''ölüm var destina'' dediğinde yine gülümsedim, dudaklarımda ki gülümseme arkasında ki deliliğimi saklıyordu, 

''var sevdiğim'' dedim sessizce, 

''gitmeyeceksin aklından çıkar'' dediğinde silahı olan elini tuttum, 

''sen bile engel olmayacaksın'' dedim elini tutarken, aklımda ki planı kaçışımla eş zamanlı olarak devreye soktum, 

''o adamı babam olarak görmüyorum desti, o adam senin baban olduğu kadar benim babam değil'' dedi çaresizce çırpınıyordu, 

annem hala arkamda durmuş bizi izliyordu, ona doğru döndüm 

''arabaya git anne ben geliyorum'' dedim  ve ant'a döndüm, 

''öp beni '' dediğimde planım artık tamamen işliyordu, o dudaklarıma sarılırken dilinin tadını en kuytu yerlerime akmasına izin verdim, 

her zaman ki gibi sertti hemde öyle güzel bir sertliği vardı ki asla ayırlamazdım, 

ama kırılmıştım, yooo aslında kırılmak değildi bu, paramparça olmuştum, 

yalan söyledi, kandırdı, gözlerimin içine bakarken beni becerirken yalan söyledi, bu bana iyi bir ders oldu, bir daha asla kimseye kendimden daha çok güvenmeyecek inanmayacağım, 

''hadi beni yolcu et'' dediğimde kolumu tutan elinin sertliğiyle gözlerimi acıyla yumdum, 

hala farkında değildi, çünkü beni durdurmak için yardım alacağı şey şu anda elimdeydi ve hala elinde ki boşluğun farkına varmamıştı, 

''asla'' diye bağırdı

''o adam değil 11 yaşımdan beri onu babam olarak görmedim, annemi kahrından öldüren sevdiğim kadına kurşun sıkan bir adam babam olamaz'' derken ellerini saçlarının arasından geçirdi, korkuyordu, göz bebeklerinde görmüştüm korkuyu

ellerini çektiği kolumda ki acı beynime kadar ulaşmıştı

''sormuyorum ant'' dedim neden anlatmak için şimdiyi seçmişti ki oysa önümüzde o kadar çok zamanımız varken neden şimdi, 

anlıyordum, tüm o intikam isteğinin altında babası vardı, ona göstermediklerini bana gösterdi diyeydi tüm o eziyetler, annesi için ne kadar acı çeksem de artık elimden başka bir şey gelmezdi, 

hayal kırıklığının karanlık çukurlarında attığım voltaları daha fazla ilerletemezdim, 

etlerimi kemiklerimden sıyırın, kalbimi çıkarıp hançerleyin, aklımı alıp kör kuyulara atın, 

destina sevdiği adamdan ayrılıyor, onu arkasında bırakıyor, 

arkamı dönmeme izin vermeyen adam batmak üzere olan güneş ışığının altında parlayan gümüşi silahı elimde gördü, başını eğip ellerine baktığında silahın artık onun ellerinde değilde benim elimde olduğunu anlayınca gülümseyerek kaldırdı başını, 

''haklısın'' dedi gözlerini bile kırpmadan bana bakarken

''seni öldürmeden burdan gidemezsin'' dediğinde bana doğru attığı adımı elimde ki silahla durduracağımı sandım ama yanıldım, 

ona doğrulttuğum silah bile onu durduramazdı, o üstüme gelirken elimde ki silahla ondan uzaklaşıyordum ama o aramızda ki mesafeyi kapatmak istiyordu, 

''dur'' diye bağırdım boşa yoruyordum çenemi o durmadı durmayacağını bile bile yersiz bir çaba sarf ettim, 

dayanamazdım, daha fazla yapamazdım, işkenceler hır gür yerlere savrulmalar zorla ayağa kaldırmalar saçlarıma dolanan elleri ayağıma vurulan zincirler elimde ki silahla kaç kere tehdit etmişti beni hatırlamıyordum, 

ama yalanı kadar acıtmadı canımı, hiç bir işkencesi bu kadar yaralamadı beni, 

annem, etrafımda ki herşey ihanet etmişti bana, şehre döndüğüm an onu da terk edecektim, herkesi herşeyi arkamda bıracaktım, 

bir kez denemiş başaramamıştım ama bu kez başaracaktım, 

''öldür  beni senden ancak böyle vazgeçerim, burdan ancak benim cesedimi çiğneyerek gidersin'' dediğinde başımı salladım ve silahımı indirdim, 

onun ölümüne dayanamazdım, ölecek kadar çok seviyordum, onun için atılmıştım kurşunların önüne, ama daha fazlası yoktu, herşey buraya kadardı, 

tek bir el ateş ettim, tek bir kurşun, sevdiklerine kurşun sıkmak beni büyüten adamın en büyük özelliğiydi bende ona çekmiştim önce karısını öldürmüştü sonra ant'ı sonra da beni, 

ve ben şimdi ant'a sıkmıştım elimde ki silahın içinde ki tek kurşunu, 

kükreyerek bağıran adamın acı çığlığıyla canım kanasa da dönüp arkama bakmadım ve elimde ki silahı çakıl taşlı yola fırlattım, 

artık arkamdan gelemezdi, elini kurşunu sıktığım bacağına sarmıştı, 

''gitme'' diye bağırdı arkamdan, geri dönmek için delirsem de durmadım ve arabaya binip uzaklaşırken adımı bağıran adamın sesini son kez duydum........



Ateşe YürüyenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin