geciktim biliyorum affedin, en iyi bölümü yazmak istedim, vote yapıp yorum atmayanlar sizleri seviyorum, yorum ve voteyi eksik etmeyen okuyucularım sizleri de çok seviyorum, sessizce okuyup elini yıldıza atmayanlar sizlere gıcığım:))))) şaka şaka sizleri de seviyorum.....
sizce bundan sonra hikaye nasıl ilerlemeli.....hazal özellikle bu sorum sanaydı.....öyle şeyler yazıyorsun ağzım açık kalıyor.....tuba senide es geçemem..... tabi ki sarıcadım...... sunacım seni ne zamandır yorumlarda göremiyorum......
keyifli okumalar.......
hepinizi seviyorum...... öpücükler.......sibel.......
havaya sıktığım tek el kurşunla başımdan aşağıya düşen tavan kalıntıları toz toprak, ayaklarımın altında kaçışan,
biraz önce benim olana aç gözlerle bakanlar şimdi hızla korkak adımlarla kaçmak için birbirlerini ezen adamlarla doluydu her yer,
dj kabini bile boşalmıştı dans eden durmuştu ama müzik son hızla devam ediyordu,
bir değişilik daha......
yapma, özür dilerim, affet, diye ağlayan dizlerinin üzerinde yalvaran kız yoktu karşımda,
onun yerinde sahnede donup kalmış ve bana gülerek bakan bir kadın vardı karşımda,
hızla boşalan mekanda sadece korumalar kalmıştı ve hepside etrafımda toplanmıştı,
''mekanı boşaltın nefes alan biri kalmayacak'' dedim gözlerimi destinadan çekmeden, ali son hızla yanıma geldiğinde elimdeki silahı ona uzattım, tereddütle silahımı alırken tüm korumalar dışarı çıkmıştı,
barmen hala yerindeydi, böyle anlara çok şahit olmuştu ve o yüzden hala bardakları silmekle meşguldü,
''şişeyi masaya koy ve toz ol serkan'' dediğinde elinde ki bezi bıraktı bar dezkine iki bardak koydu. arkasında ki kilitli dolabı açıp şişesini iki yüz bin dolara aldığım irlanda viskisini çıkarıp bir elmas taşıyormuş gibi nazik davranarak bar tezgahına koydu ve önlüğünü çıkarıp gitti,
''abi'' diyen aliye baktım, gözü hala destinadaydı.
''toz ol ali'' dediğimde lafımı ikiletmedi ve saniyede ortalıktan kayboldu, destina hala sahnede bana bakıyordu, sap yutmuş gibi dimdik duruyordu, yada hala bana yıkılmadım bak der gibi kendini zorluyordu,
''benimle iç'' dedim ve arkamı dönüp bara doğru yürüdüm,
çıplak ayak seslerinin sahne merdivenlerinden indiğini duyacak kadar sessizdi ortam,
''tehditlerle yürüyen bir cesur kadın'' sesi o kadar sakindi ki, korku ve panik dalgası hissedilmeyecek bir ses tonuyla kendini yine zorlayarak konuşuyordu, bunu hissedebiliyordum,
''tehditler savuran aciz bir adam'' dediğinde omzumun üzerinden ona baktığımda yanıma kadar sokulduğunu gördüm, gözlerinde ki cesur ifade ses tonunu aratmıyordu,
elimde ki kadehi ona uzattığımda soluma geçip bar taburelerinden birine oturdu ve elime özellikle dokunmamak için kadehi parmaklarının ucunda kavradı,
çabalıyordu, cesur olmak için, korkudan ölürken korkusuz görünmek için, yalnızlığımızın verdiği panik havası dalga dalga bedeninden yayılırken o hala soğuk kanlı olduğunu umursamazca davranmak için, kendini delice zorluyordu,
''korkma bir şey yapacak değilim'' dediğimde ikimizde gülümsedik
''yani en azından şimdilik'' dediğimde elinde ki bardağı bar tezgahına bıraktı, çenesini kaldırıp bana bakan siyah makyajlı gözlerinin içinde ki en derin yerlerde sakladığı her şeyi görebiliyordum,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşe Yürüyen
ChickLitİçimde ki girdap gittikçe büyüyor ve önüne ne çıkarsa yakıp küle çeviriyor. Karşımda ki küçük kiz nasıl bir kara deliğe yakalandığının farkında değil ama öğrenecek. Zeynep Korkmaz. Yıllarca bir gölge gibi izledim onu. Benden çaldığı sevgiyle mü...