hastalıklı

9.9K 376 10
                                    

Üzgünüm geciktim. Cok tatli bir bölüm oldu. Yorumlarınızı bekliyorum.

Sizleri seviyorum. Öpücükler. Sibel....


ANT.....

iki hafta..... koskoca iki hafta.

cansız ruhsuz gibi geziniyorum etrafta, eve gitmiyorum.

Kendime hiç bu kadar soru sormamiş neden dememiştim ama şimdi sürekli aynı soruları sorarken buluyorum kendimi.

Karanlık bir yere geçip onun gecelerce yaptığı dansları izledim. Her sahneye çıktığında karşısında ki locaya baktığını gördükçe onunda beni görmek istediğini biliyordum.

"Abi" diyen alinin sesiyle pencerenin önünde izlediğim karanlıktan çekmeden gözlerimi sessizce başımı salladım.

"Zeynep" dediğinde gözlerimi Aliye diktim. Kimsenin ona adıyla hitap etmesini istemiyordum. O zeynep değildi o destinaydi.

O benim

Hayır hayır benimle ilgisi yok hayır.

''ne olmuş ona '' dedim sıradan bir sesle ve elimden geldiğince

''galiba grip olmuş ve sanırım bir kaç gün sahneye çıkamayacak''

''iğne denilen bir şey var doktor çağır '' dediğimde ali tek kelime etmeden dışarı çıktı.

grip mi? ayağı kopsa o sahneye çıkacak.

telefonumu elime alıp evde ki korumalardan biri olan adananı aradım

''emret abi''

''doktor çağır iğne hap serum ne gerekiyorsa halletsin yarın gece sahnede olacak''

''hemen abi'' diyen adanan telefonu kapattığında sezeni aradım

''buyrun'' diyen sezenin sesinin yanında istemiyorum bırakın yaaa diye bağıran destinanın sesini ve arkasından gelen öksürük sesiyle yüzümü buruşturdum.

''neler oluyor orda ha'' diye bağırınca sezenin bir saniye lafından sonra destinanın arkadan gelen sesleri kesildi. ya kızın ağzını bantlamıştı yada başka bir odaya geçmişti ki o inatçı sıçan o hasta haliyle bile ağzını bantlattırmazdı.

''zeynep biraz hasta efendim ağır grip fazla ateşi var düşüremiyorum''

''doktor olduğunu bilmiyordum sezen''

''aradım zaten doktor nerdeyse burda olur''

''ateşi kaç'' sana ne ha sana ne ölse bile umurumda olmamsı gerekirsen sen ateşini soruyorsun

''39.5 efendim sirkeli suya varana kadar herşeyi denedim ama yok ateşi düşmüyor'' diyen sezenin suratına telefonu kapattım.

bir kaç dakika sonra dördüncü viski bardağımıda kafama diktiğimde ayık kafayla yapamayacaklarımı sarhoş kafayla yapmaya alışık olduğumdan beşinci bardağımı da bitirince hemen mekandan ayrıldım.

Ev yolu. Ne zaman girmiştim bu yola her zaman kontrol benim elimdeyken şimdi neden kontrolümu kaybetmiştim.

Vitesi geriye takmak ve daha çok içmek istedim hatta gidil annemin yanina yatmak soğuk mezar taşından medet ummak.

Offff cok yalnızım anne sana hiç bu kadar ihtiyaçim olmamıştı.

Nedenleri bırak adamım akışına birak kasma artık

Diyen adamin sözüne guvendim bu kez ve kendimi bıraktım.

Eve geldiğim de tek yanam ışık onun odasının ışığıydi.

Ateşe YürüyenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin