ANT.....
ten rengi işlemeli mayosu, hemde kalçalarını kapatmamışken, hemde göbeğine kadar inen göğüs dekoltesiyle.... delirmiş kafayı yemiş, yada bana kafayı yedirtmeye çalışıyor. aferim ona doğru yolda ilerliyor. saçlarında ki mavi ve turuaz renkler gözlerinde ki makyaj, tanrım içimde ki bu tarifi imkansız sızının adı ne
her kıvrımı gözlerimin önünde sallanırken aç gözlü erkeklerin gözlerine maruz kalırken ben kafama diktiğim viski şişesiyle durup onu seyrediyordum. neden diye bağırdım kendime yine, lanet olsun içimde kükreyen adamın homurtuları kanımda alev alev yanan şeyin nedeni neydi.
yoksa..... aahhh hayır onu kıskanmıyorum.
dans bittiğinde onu hemen eve götürüp odasına kilitlemeyi, ona bu kostümü yapan modacı karıyı dilim dilim kesmeyi, erhan denilen kuaför bozuntusunun işine son vermeden önce ona hangi parmaklarıyla dokunduğunu sormalı sonra da o parmakları kırmalı ve baktığı gözlerini yerlerinden çıkarmalıydım, hatta ona bakan burda ki her erkeği öldürmeliydim.
çıldırmak üzereydim ve sahnede durmuş elinde mikrofanla bana bakıyordu.
ve kulaklarıma dolanlarla elimde ki şişeyi arkamda ki duvara fırlattığım da çıldırmıştım işte sonunda başarmıştı. ona söylediklerimin acısını benden bu şekilde çıkarmaya çalışıyordu.
açık arttırma haaa... kucak dansı hemde özel locada. başka bir erkeğe dokunacak, onun kucağına oturacak ve aletinin üzerinde kıvranacak.
''ali'' diye bağırdığımda burnumun dibinde olan adamı son anda gördüm. ne zamandır burdaydı ki
''kasadan yüz lira çıkar ve bana getir hemen'' dediğimde aşağıda ki adamların ağızlarından sular akarak milyarları havaya savurması canımı sıkmaya başlamıştı. onun için birbirleriyle yarışıyorlardı ama burda tek bir birinci vardı, ona tek bir erkek dokunabilirdi, oda bendim. başkasının ona dokunma ihtimali kollarını kaybetme ihtimaliyle aynıydı.
en son 85 diyen adama baktım ve direk destinayla birbirlerine bakıyorlardı. başka bir intikam şekli seçmeliydim erkeklerin ona aç kurt gibi bakmayacakları bir intikam ama artık çok geçti. ünü gittikçe yayılıyordu ve tüm bunların nedeni de bendim.
ali elimde çantayı tutuşturduğunda sunucu satıyorum dediğinde, yüz diye bağırdım, ve sahnenin önünde kıyasıya yarışan adamların hepsi dönüp bana baktığında kim olduğumu bildikleri için tek bir rakam daha söylemeye cesaret eden olmamıştı.
yavaşça sahneye çıktığımda buğulu gözleri kocaman olduğunda ağzı beş karış açık kalmıştı. kendi kazdığı kuyuya düşen ceylan yavrusu seni
''bu asla olmayacak'' dediğinde yavaşça ona eğildim ve
''ahhh evet olacak kucağımda olacaksın hemde çırılçıplak'' dediğimde korkuyla geri çekildi.
''aslanın kucağına kendi ayaklarıyla gelen ceylan yavrusu, beni fazla bekletme'' dediğimde koşarak sahneden indi,
arkamı döndüğümde hala aç bir şekilde onun arkasından bakan erkeklere dönüp sunucunun elinde ki mikrofonu aldım ve...
''show bitti beyler mekan kapanıyor iyi sabahlar'' dedim ve aşağıya indim.
''söyle o sıçana locada değil odama gelsin parasını peşin verdim'' dedim ve odama gittim.
Bir kaç dakika sonra odamin kapısı açıldığında nefessiz kaldım.
İntikam için yemin etmis kalbim bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşe Yürüyen
Chick-Litİçimde ki girdap gittikçe büyüyor ve önüne ne çıkarsa yakıp küle çeviriyor. Karşımda ki küçük kiz nasıl bir kara deliğe yakalandığının farkında değil ama öğrenecek. Zeynep Korkmaz. Yıllarca bir gölge gibi izledim onu. Benden çaldığı sevgiyle mü...