tetik

4.9K 227 10
                                    


hahahaha kısacık bir bölüm ama voteleri görelim ki diğer ateşli mi ateşli bölüm hemen gelsin:)))))) sevgilerimle......sibel.......


ANT.......

damarlarınızda gezen bazen sadece kan değildir......

deliliktir.....

burnunuza bazen sadece tek bir şey kokar......

kan......

kafatasınızın içinde ki bazen akıl değildir 

bir cinayetin anatomisidir.......

ve kalbinizde her zaman aşk yoktur......

bazende saf nefret duyarak seversiniz bir kadını.......

destina......yazan tabelanın hemen önünde durdum, aşağıya indiğimde, kulağıma dolan bağırma sesleriyle içerdeki kudurmuş itlerin mekanımı yıkacağını sandım, 

ayaklarımın altında ki gri çakıl taşları her adımda sanki ayağımın altından kaçıp gidiyordu, bastığım yerde ne yeşil ne  toprak ne taş barınmıyordu. 

hafif bir meltem.....serin narin ve insanın derisinden içeri girip içini gıdıklayan bir meltem hissettim terden sırılsıklam olan ensemde..... ocak ayındayız bu kadar terlemem normal değildi,

bu serin meltemden sonrası için duygularımı anlatan  cümleler kurabilirdim.....

dehşet.....hatta vahşet......

mekanın alt katında ki sahneye inen merdivenlerden inerken böğürme seslerini daha net duyuyordum, 

''yerim lan ben bunu offfff altına bi alacaksın'' diyen sesle son basamağı da inmiştim, tabi adamın suratına indirdiğim yumruğumla başıma toplanan korumalar beni gördüklerinde sadece etrafımda ki küçük kalabalığı uzaklaştırıp altıma aldığım adamı daha rahat dövebilmem için yer açmışlardı. 

adamın yüzüne indirdiğim her darbede içimde ki ateşin körüğü daha çok yanıyordu, 

''alın şunu bir daha mekanıma girerse hepinizi sikerim'' dedim korumalara, diğer korumanın uzattığı mendili alıp elime ve yüzüme damlayan pis kanları temizledim, 

ellerimdeki kanları temizlesem ne olacaktı biraz sonra sevdiği kadını öldüren kaçıncı adam olarak tarihe geçecektim......

ordaydı.......sahnede.....zeynep.....hayır....destina.....o ben onu aldıktan sonra asla zeynep olmadı o hep destina olarak kalacaktı.....sonsuza kadar......

üzerinde göbeğini kapatmayan ve göğüslerini açıkta bırakan siyah dantel bir bustiyer vardı,altında uzun bacaklarını ve kalçalarını neredeyse ucu ucuna kapatan bir kot şortu vardı, ayakları çıplaktı, saçlarını salmıştı ve o siyah makyajı, lanet olsun, çok güzeldi,

saçlarını her savurduğunda burnuma gelen kokusunu hissettikçe onu parçalara ayırmak istiyordum, benden başka burda ki herkeste kokusunu kokluyordu, lanet olsun her an cinnet geçirebilir yüzlerce erkeğin katili olabilirdim, 

gözlerimi sola çevirdiğimde tırnaklarını yiyerek destinaya bakan ve kipriklerini bile kırpmayan bir düzüne adam gördüm, sağ tarafa baktığımda oturduğu yerde yayılan adamı gördüm pantolunun üzerinden aletini okşuyordu ve gözlerini kısmış mırıldanıyordu, 

kontrolünü kaybediyordum ve ben kontrolümü kaybedince neler yapardım hatırlamazdım, hatırlamadığım için de asla pişmalık duymazdım.

şarkı son notasını vurduğunda bakışlarımı ona çevirdim, aşağıya savurduğu saçlarını yüzünden çektiği an göz göze geldik.....o kadar kalabalık kaybolmuştu sanki, tüm yüzler vücutlar iğrenç salyalı ağızlar iğrenç bakışlar silinmişti, sadece ikimiz kalmıştık

hayır...... kendini kandırma ant hiç bir bokun gittiği temizlendiği yok.....sesler uğultular erkekler iğrenç bakışlar aç gözler geri geldi, ve destina gözlerini benden ayırmadan parmağını şıklattı ve müzik başlamadan önce

''bu şarkı ve dans sonun başlangıcındaki adam için'' dedi gözlerimin içine baka baka....

lanet olsun.....ne olmuştu lan bu kadına, nasıl böyle değişebilirdi, sanki o eski zeynep yoktu karşımda bilerek beni delirtmek için o muhteşem kalçlarını sallarken dişlerimi sıkıyordum.

taç yapraklarını andıran şehvetli dudaklarını gözlerimin içine bakarak diliyle ıslattı. 

hayır.....lanet olsun hayır......ant....şimdi değil bu kadar kızgınken olmamalı, şu an onu parçalara ayırmak isterken aynı anda dilini tatmak istiyordum, ve eğer olur ya başka biri dokunduysa diline o dili o canlıyken koparıp ona yedirecektim, tüm sinir uçlarım şaha kalkmışken aynı anda onun karşımda ki hareketleri gözlerini gözlerimden ayırmayışı sertleşmeme neden oluyordu. 

elimi yavaşça arkaya attım, ve buz gibi olan metalik kabzaya dokundum, ve yavaşça onu aşağıya indirdim, horozunu kaldırdığım silahı yavaşça havaya kaldırıp nişan aldım, 

tetiğe basıp basmama konusunda kararsızdım ama buna mecburdum da, 

sağ işaret parmağını tetiğin üzerine koydum ve tek bir kurşun sıktım hedefe ........


aman yarabbim ant bunu yapmış olabilir mi? sevdiği kadını mı sıktı o tek kurşunu.......

Ateşe YürüyenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin