soğuk

5.1K 226 14
                                    


kısacık ama idare edin olur mu? seviliyorsunuz.....kocaman öptüm.....sibel



''bırak beni seni aptal bırak'' diye bağırdım, duymuyordu, sadece arkasından sürüklüyordu beni, merdivenlerden inerken ayaklarımı takip edemiyordum, zinciri çekiştirdikçe ayak bileğime batan metal halka canımı acıtıyor ağlamama neden oluyordu, 

salonun ortasına geldiğimizde elinde zinciri yere bırakıp tam burnumun dibine gelip kollarımı tuttu, manyak piskopat herif, 

''bir şeyleri düzeltmek istiyorum ama sen buna izin vermiyorsun'' diye bağırdı, yukarısı ne kadar sıcaksa salon da bir o kadar soğuktu, 

''geç kaldın çok geç kaldın'' diye bağırdım tıpkı onun gibi

''ayağıma bu zinciri taksan ne olacak ki senden nefret ediyorum, karşında bile değilim farkında değilsin senden kilometrelerce uzaktayım göremiyorsun'' dediğimde dişlerini sıkıp delirtici acem mavisi gözlerinde ki ateşi görsem de korkmadım, 

ellerini kollarımdan hızla çektiğinde arkamda duran koltuğa düştüm, tanrım her yerim ağrıyordu, bu yumuşak koltuğa düşmek bile canımı acıtmıştı, 

''sonunda beni delirteceksin ve hiç iyi şeyler olmayacak sabrımı zorlama'' 

''elinde geleni yap daha ne yapabilirsin ki haaa'' diye bağırdım, 

sus be kızım sus da daha fazla bela açılmasın başına.......

hayır bu kez susmayacaktım, lanet olsun susmayacaktım, sessiz kalıyor hırpalınıyordum, bağırıp çağırıyordum hırpalanıyordum, ne bok yiyecektim lan ben, ne yapsam olmuyor, 

''bir şans tek bir şans'' dedi ayaklarımın dibine gelip yere diz çöktü, bir kez daha hayal kırıklığına uğrarsam ölürdüm, bu adamı yaptığı tüm eziyetlere kötülüklerine rağmen olduğu gibi seviyordum, ama dayanamıyordum gücüm yoktu artık, 

''asla'' dedim  elini enseme atıp saç diplerimi sertçe çekerek beni kendine geçtiğinde alnım alnına çarptı, lanet olsun hep bana zarar veriyordu, öyle de böyle de zarar gören hep ben oluyordum, 

''hastasın sen hasta manyaksın'' dedim sertçe 

''hep hastayım manyağım kızım böyle yaptığın sürece o manyak sana manyakça seyler yapacak'' 

seni seviyorum dese, affet dese, seni bırakmayacağım gitme dese, bileğimde ki zinciri çözse kollarına alıp çırıpınsam da debelensem de bırakmasa, ama böyle zorbalık yapmasa af dilemeyi bilmez mi bir adam, özür dilemek nedir bilmez mi, 

değişeceğini vurup kırmadan acı çektirmeden sevse, en azından bilmiyorum öğret dese, 

ama demiyor nerde bir kötülük nerde bir zorbalık var onu yapıyor, bende asla pes etmicem özür dileyen seni seviyorum diyene kadar pes etmeden onun burnundan getiricem herşeyi, 

''elinden geleni ardına koyma'' dedim göz bebeklerimiz birbirni sorguluyordu bir açık arıyordu, ben bir pişmanlık bir şefkat ararken onda, o bende inadımdan vazgeçmemi arayan gözlerle bakıyordu bana, 

üzgünüm ant, sen acı vermeden sevmeyi öğrenmedikçe asla sana eğilmeyeceğim ve senin eğilmen için neler yapacağım tahmin bile edemezsin, ayağım kopsa vazgeçmeyeceğim. 

''beni delirtme destina, yapma son kez uyarıyorum seni, son kez'' dediğinde ensemdeki tutuşunu sertleştirdi ve alnını alnıma vurdu, dişlerini göstererek konuşurken dolgun alt dudağı geriliyor arada bir küçücük bir dokunuşla dudaklarıma değiyordu, 

Ateşe YürüyenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin