&&&&&&
Türk Dil Kurumu, Tecavüz kelimesini namusuna saldırma, sarkıntılık, başkasının hakkına el uzatma, aşma, ötesine geçme olarak tanımlamış. Lakin, o iş öyle değil güzel kardeşim! Tecavüzün her türlüsü kötü, yalnız bir cinsel saldırı suçu anlamına geleni var ki, işte öyle ne senin bildiğin gibi kendisine tecavüz edene aşık olabilme imkanı tanır ne de TDK'nın açıklaması gibi namusa saldırmak olarak değerlendirilir! Cinsel saldırı suçu, toplum da tecavüz olarak bilinen, bir insan davranışı olup, bir insanın başka bir insana yapacağı en büyük zulümdür! Zira, tecavüz, hükmetmektir kişiliğine saldırmaktır, saygısızca vurdumduymaz bir üslupla harcamaktır. Geriye ne kalacağını düşünmeden, harcamak bitirmektir. Hayır hayır, asla kabul edemem tecavüze uğrayan mağdurun kirlendiğini, namusunu kaybettiğini! O sizin pis zihinlerinizin yaptığı pis bir yanılsama! Neden kötünün yaptığına mağdur kirlensin, neden hayatta ki tek görevi insan olabilmek iken bunu becerememiş birinin insanlık dışı davranışının diyeti mağdura ödetilsin! Yani demem o ki arkadaş, tabi ki yazma kabiliyetine de hayal dünyana da saygım sonsuzdur lakin, kendisine azıcık saygısı olan bir insan 'tecavüzcüsüne aşık olan insan modeli' çizip de adına romantizm diyemez! Herkesin herkesi değersizleştirdiği bir toplum da bir kadın olarak sen yapma bari bunu hem cinsine. İnan karşı cinsin, seni o kadar çok kontrol altında tutmaya çalışıyor ki zaten, sen de 'bak tecavüzcüsüne aşık olunabilir' saçmalığını işleme insanların dimağına! Çünkü olmaz öyle bir şey! Bunu iddia eden biri, tecavüzün sadece bir tensel temas olduğu yanılgısında olan sığ birinden başkası değildir! Bu hikaye bunun için yazıldı işte! Öyle olmaz tecavüz arkadaş demek için, öyle aşk meşk zırvalıkları doğurmaz, demek için yazıldı.
&&&&&&
Melanet'in tanıtım kısmı. Artık yavaştan duyurayım ama değil mi? Galiba hikaye birilerinin canını sıkacak ama umurumda mı? Tabi ki hayır. İnsan doğru bildiği yolda yalnız bile kalsa yine de bildiğini yapmalıymış ve bunu yazmasaydım kendimi rahatsız hissederdim. Çünkü insanların yöneldiği şeyler tüylerimi ürpertiyor ve benim de bir derdim vardı dile getireyim dedim. Umarım amacıma hizmet ederek bu hikayeyi tamamlayabilirim. Her türlü desteğinizden dolayı çok teşekkür ederim=)
&&&&&&&&
Elif CEVAHİR
Hazırlıksız yakalandım, hem de çok. Aslında bekliyordum böyle bir hamle, çünkü benim tanıdığım Mustafa Onur, savaş alanını kazanmadan terk etmez. Kanının son damlasına kadar savaşır, zira başarıya giden yol da her şey mübah diyecek kadar kötü ve acımasız bir mücadelecidir. Yani demem o ki bana saldırmasını bekliyordum. Ama kendi kalemde, sınırlarının güvenliğinin tam sağlandığını düşündüğüm evimde değil.
Telefon da Mustafa Onur'un sesini duyduktan sonra rengimin attığının, elimin ayağımın titremeye başladığının farkındaydım ve Yiğit'te bunu fark etti. Yanıma gelmesi ile elimden telefonu kapması ve tüm evi inletecek kükremesi bir oldu. Güvenlikten sorumlu adamı Hasan'ın adını, sanki ölüm fermanını ilan eder gibi haykırdı. Hasan gelene kadar duvar dibinde bir adet parçalanmış cep telefonu atılan tekme sonucunda ortadan ikiye ayrılmış kütükten yapılma bir orta sehpa elimizde ki hasar bilançosu idi.
Koşarak gelen Hasan bizi gördükten sonra iyi olduğumuzu anlamanın verdiği rahatlama ile gergin omuzlarını indirerek merak içerisinde gözlerini Yiğit'e çevirdi.
"Buyurun Yiğit Bey?"
"Ulan ben sana evimi, hayatımı teslim ediyorum, ciğerini siktiğimin evladı, karımı telefonundan arayıp evin içinde ki konuşmayı dinlediğini an be an belli eden bir cümle ile kafa tutuyor. Herif içimize kadar girmiş, kalmamış eve dinleme aygıtı yerleştirmiş o da yetmemiş fütursuzca arayabilmiş! Peki, siz ne yapıyorsunuz? Siz güya güvenliği sağlıyorsunuz! Lan, daha evin içinin gizliliğini sağlayamıyorsunuz, karımın, kızımın güvenliğini nasıl sağlayacaksınız! Gebertirim lan sizi, kıllarına zarar gelirse her birinizi lime lime doğrarım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜCENİK
General FictionBen cenaze töreni boyunca mezara bakıp belirsiz düşüncelerimde boğulurken, pek sevgili kayın validemin nasırlaşmış elleri ile boğazıma yapışıp acısını hafifletme isteği ile sıraladığı suçlamaları hissizce dinledim. "Hep senin yüzünden, oğlum senin...