Düzeltme yapamadım kusura bakmayın, yanlışlık varsa affola. Bana Wattpad'in en büyük katkısı benim tertemiz kalpler tanımama sebep oldu. işte onlardan biri daha bu bölüm sana canım=) Umarım seversin, umarım seversiniz. Bu arada gecikmeden dolayı da özür dilerim efenim=) Hadi çok tutmayayım sizi keyifli okumalar=)
&&&&&&
Elif Cevahir
Bebeğim, hem ruh eşim hem dostum,
Artık dayanacak gücüm kalmadı. Her şeyi senin için yapmışken senden uzakta kalmak, kendini benden mahrum bırakman varımı yoğumu elimden alıyor. Sen yoksan ben hiç olmamışım demektir, neden görmezsin bunu, neden anlamazsın beni? İzin ver anlatayım her şeyi sana. Seni her halinle karnında ki çocukla bile kabul ederim. Yeter ki anla beni, beni dinlediğin an bana hak vereceksin eminim.
Evet, pis işlere bulaşmak zorunda kaldım ama seni daha iyi koşullar da yaşatıp hak ettiğin ışıltılı hayatı sana sunmak dışında hiçbir amacım yoktu. Seni seviyorum Elif, kimsenin sevemeyeceği kadar çok seviyorum. Yiğit in ablası ile yaşadıklarım büyük bir hataydı onu tanıdığım güne lanet okuyorum! Lütfen vazgeçme benden bizden, bunu kaldıracak gücüm yok benim. Ben bizi bitirdim tekrardan toparlayacak olan da benim sadece bana güven seni seviyorum sakın unutma...
Mustafa Onur'un bilmem kaçıncı e-mailini de okumam ile bilgisayarın kapağını hırsla kapatıyorum. Bu adam yılmayacak, her gün düzenli olarak farklı bilgisayarlardan, farklı adreslerden e-mail atıyor. Her birini Yiğit'e haber verip, hiç birine cevap vermiyorum ama ikimizin de sinirlerinin bozulması dışında hiçbir şey yok elimizde.
Korkuyorum, bize bir şey yapmasından çok korkuyorum. Azıcık tanıdıysam eğer Mustafa Onur'u pes etmez, çünkü yenilmek lügatinde yok onun. Pis oynar, çirkinleşir ama kaybetmez ve bu gerçek beni fazlasıyla gerginleştiriyor. Buna ek olarak hamileliğin de canıma okuması da ayrı bir gerginlik sebebi. Düşünün içiniz de bir şey sürekli kımıldıyor, tekmeliyor, acıkıyor. Bedenim bile artık sadece bana ait değil. Aslında bunda şikâyetim yok, sadece alışamadım daha bu duruma. Belki bu düşünce de olduğum için bana kızıyor olabilirsiniz, merak etmeyin ben de yeterince kızıyorum bu düşüncelerimden dolayı kendime ama gerçek bu; ben içimde bir dünya taşıyorum, ben bir canı dünyaya getireceğim ve nasıl yapacağıma dair iç güdülerimden başka elimde hiçbir şey yok.
Altı buçuk aylık oldu kızım, doğum gittikçe yaklaşıyor ve ben hala hazır değilim. Ama istiyorum onu, her şeyden çok istiyorum. Bencillik deyin, dünya yıkılsa da sadece istiyorum kızımı, Yiğit'le benim parçamı kucağıma almak istiyorum bir an önce.
Ben düşüncelerimde boğulmuş vaziyette salon masasında otururken Yiğit, arkadan gelerek bana sarılıyor. Sarılması ile irkilsem de korkmuyorum, kokusu kendinden önce işliyor beynime.
"Güzel anne ne yapıyor bakalım burada? Sevgilim canın neye sıkkın düşünceli düşünceli oturuyorsun."
"Yok, bir şey Yiğit, Mustafa yine e-mail atmış aynı şeyleri okuyunca sıkıldım biraz."
"Bu şerefsiz vazgeçmeyecek ama bilmediği bir şey var ben de onu elime geçirene kadar vazgeçmeyeceğim. Üzme sen kendini meleğim, boş ver o köpeği o sana artık asla yaklaşamaz."
"Biliyorum Yiğit ama korkuyorum yine de Mustafa düzgün savaşmaz, kazanmak için her şeyi yapar o, bu sebeple sana bir şey yapacak diye aklım çıkıyor. Senin de kendine dikkat etmen lazım. Bizi korurken kendini ikinci plana atmayacaksın söz ver bana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜCENİK
General FictionBen cenaze töreni boyunca mezara bakıp belirsiz düşüncelerimde boğulurken, pek sevgili kayın validemin nasırlaşmış elleri ile boğazıma yapışıp acısını hafifletme isteği ile sıraladığı suçlamaları hissizce dinledim. "Hep senin yüzünden, oğlum senin...