Final bölümünü iki kısıma böldüm ve 1. Kısım sizlerle umarım beğenirsiniz. Vedalaşırken hikaye ile içimde ayrı bir mutsuzluk ve hüzün var. İlk göz ağrımı sizlere emanet ediyorum iyi bakın ona=) Tamamen bitirmeden önce size de teşekkür etmem lazım. İlk başından beri bırakmadınız, hep yanımda hep destekçim oldunuz. Eleştirileriniz bile hep seviyeli, yapıcı oldu. Yanımda olduğunuz için her birinize teker teker teşekkür ederim. Seviliyorsunuz, İyi ki varsınız...
Umarım şarkıyı da beğenirsiniz bu arada=)
&&&&&
Cem Dorukan
Bir film sahnesi düşünün ortada kötü adam, arkasında ve önünde ise hayatlarını, sevgilerini, sevdiklerini korumaya çalışan iki insan...
Aynı anda ateş etmeye başlayan bu iki yürek, kötü adamı öldürüp göz göze geldikleri an kendilerinin de çoktan kaybettiklerini geç de olsa gördüler. Zira kadın yaralıdır ve çok kan kaybetmiştir. Hayatım boyunca unutamam galiba, Elif'in ve Yiğit'in, Mustafa Onur'u birlikte öldürdükleri o anı. Yanlış anlamayın hiç pişman değilim, o piçin daha önce ölmesi gerekiyordu, ancak iyi korunması, parası ve çok dostu olması sebebi ile her defasında elimizden kaçmayı başardı. En sonunda hak ettiği yerde...
Şimdiye kadar birçok sorunla karşılaştık, Elif'i kaybetme sınırına çok geldik, temelsiz, yalanla başlayan bir aşk her nasıl olduysa çıkmayı başardı her defasında temize. Bu da onların birbirine duyduğu aşkın büyüklüğündendir belki, bilinmez. Ancak bu sefer emin olamıyorum, ameliyathanenin kapısının önünde yere çökmüş gözlerini yere sabitlemiş, tek mimiği dahi oynamayan Yiğit'e bakarken bu sefer her şeyin bittiğini görür gibiyim. Elif sağ çıkamazsa Yiğit'i de kaybedeceğim biliyorum, bir dakika düşünmeden sona erdirir her şeyi. Kapıdan koşarak gelen Dilara'yı görmem ile duygusuzca ayağa kalkıyorum. Hızla gelip kollarıma atıyor kendini.
Benden biraz uzaklaşarak önce gözleri ile beni tarıyor sonra da Yiğit'i süzüp "İyisin, iyisiniz. Çok şükür, Elif nerede doğuma mı alındı?"demesi ile kafamı yere eğiyorum.
"Doğru değil değil mi? Elif'in yaralandığı, çok kan kaybettiği haberleri doğru değil! Haberlerde yalan haber veriyorlar değil mi?"diyerek bana bağırarak vurmaya başlıyor.
Dizlerinin üstüne çökerek hıçkırarak ağlamaya başlıyor. "O hamile, o yaralanamaz, o olmaz, hayır o olmaz. Neden koruyamadınız, neden yanında değildiniz. Neden, neden?"
Eğilip kollarımın arasına alıp sandalyeye oturtuyorum. "Hişş, sakin ol güzelim, sakin ol! Yiğit çok kötü zaten... Hasan vurulunca öldürmesin diye evden çıkmış Elif, Mustafa'nın hazırladığı arabaya kendi binip gitmiş ve bu arada evin belli bölgelerinde patlamalar olduğu için korumalar da engel olamamış. Biz o ara şirketteydik. Tam şirkete gireceğimiz sırada Hasan aradı Elif'in çıktığını söylemesi üzerine Yiğit ve ben hızlıca uzaklaştık oradan. Ancak bu manyak, Elif'e Yiğit'in şirkette doğru giden kaydını izletmiş olay yerinde ve Elif de Yiğit'i kaybettiğini düşünüyordu. Adamlar şimdi bilgileri getirdiler. Yolda izleme sistemine telefonundan giren Yiğit, Elif'in Aleksender'ın götürdüğü depoda olduğunu görünce oraya yönlendirdi arabayı ve kısa sürede ulaştık depoya. Ayrıca şirkette de çok yüklü bomba bulunmuş, imha edildi. Herif bizi bitirme planını eksiksiz hazırlamış anlayacağın. Neyse oraya gittiğimiz de Elif, karnından bıçaklanmıştı ve Mustafa ikinci darbeyi indirmek için elini kaldırmıştı. Bunu gören Yiğit beklemeden ateş etmeye başladı aynı anda Elif' de ateş etmeye başladı. Yiğit daha bugün Elif'e kendisini koruması için beylik bir tabanca vermiş ve sonuç bu!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜCENİK
General FictionBen cenaze töreni boyunca mezara bakıp belirsiz düşüncelerimde boğulurken, pek sevgili kayın validemin nasırlaşmış elleri ile boğazıma yapışıp acısını hafifletme isteği ile sıraladığı suçlamaları hissizce dinledim. "Hep senin yüzünden, oğlum senin...