( Yazar'dan )
Bizim çekirdek ailemiz yine aynı anda evlerin önünde durmuşlardı. Serkan Ömeri görünce ağızı kulaklarına geldi.Adam kollarını açtı oğlunu çalıyormuş gibi. Paşamız da durur mu hemen atladı kucağına. Ömer çocuğna sarılıp, öpüp kokladı. Bunları yapıyorken Defneyle göz göze geldiler. İkiside üzgün üzgün bakıştılar.
Ö: Serkan. Napuyosun paşam?
SE: İyi Ömey amca. Sen nasılsın? Ben seni çooook özyedim.
Ö: Bende seni çok özledim Serkancım.
SE: Ömey amca bız şimdi yemek yicez sende gel.
Ömer Defneye baktı. Adam dünden razıydı tabi çünkü emin olmak için Serkanın yanında olmalıydı.
D: Annecim Ömerin işi vardır şimdi ısrar etme.
Ö: Yok canım. İşim falan yok benim.
Serkan annesine lütfen der gibi baktı.
D: Tamam o zaman.
Ö: Ben üstümü değiştireyim geliyorum.
SE: Çabuk gel ama.
Ömer Serkana göz kırpıp herkes evine girdi.
Bir saat sonra sofraya oturmuşlardı.
SE: Ömey amca biyiyoymusun pazı sarması benim en sevdiğim yemek.
Deyip sarmadan ısırdı. Ömer gözlerini büyüttü. Defnede aynı şekilde birbirlerine baktılar.
SE: Senin en sevdiğin yemek ne?
Ö: Benim de pazı sarması.
Dedi zorlukla.
D: Eee şey. Ney? Şey işte. Ha nasıl olmuş? Beğendiniz mi?
Defne o günkü sarma sararken olan olay gelmişti aklına o yüzden heyecanlanmıştı. Ömerde anlamıştı ve sırıttı.
Ö: Çok güzel olmuş. Ellerine sağlık. Aynı eskisi gibi olmuş.
SE: Nasıy yani siz eskiden tanışıyomuydunuz?
Defne ve Ömer bir an göz göze geldiler ve sessiz kaldılar. Serkan gülümsedi.
Ö: Eee evet tanışıyoduk biz eskiden-
D: Arkadaştık
SE: Şimdi değilmisiniz?
Serkan sanki inadına zorlaştırıyordu. Zaten amacına ulaşmak için bunu yapması lazımdı ( amacını ilerdeki bölümlerde öğreniriz )
D: Şey ııı yemeklerinizi yediyseniz tatlıya geçelim.
SE: Yupiii.
Serkan arabasıyla oynarken Ömer Defnenin yanına gitti.
Ö: Defne.
D: Ömer?
Ö: Defne niye cevap vermedin. Biz neyiz?
D: Ömer çocuk ne olup bittiğini bilmiyor. Bilmesin de zaten.
Ö: Defne cevap bu değil.
D: Biz şu an hiç bişeyiz. Arkadaş değiliz. Evli değiliz. Sevgili değiliz.
Ö: Eskide kaldı diyorsun.
Defne tam konuşacakken Serkan geldi.
SE: Anne napıyosunuz buyda?
D: Hiç oğlum. Ömer amcan bana yardım ediyordu. Hadi geçin sofraya.
Tatlıları yerken çok eğlendiler. Özellikle Ömer Serkanın her hareketini hafızasına kalıyordu. Ara sıra da Defneyi süzmeyi unutmuyodu. Defnede unutmuyodu tabiki de.
Salonda oturmuş Serkanın anlattıklarını dinliyorlardı. Defne ve Ömer koltuğa yanyana oturmuşlar Serkan ise önlerinde atlayıp zıplayıp bir şeyler anlatıyodu. Birden ikisininde kucaklarına atladı. Kafası Defnenin, ayaklarıda Ömerin kucağındaydı.
SE: Bu akşam çok güzeydi. En güzey akşamımdı. Teşekküy edeyim.
Ö: Asıl ben teşekkür ederim. Çok eğlendim.
Deyip Defneye gülücük attı. Defnede aynı şekilde. Ömer artık Defneyi tekrar kazanacağına inanmaya başlamıştı.
SE: Ömey amca hadi gey sana odamı gösteyeyim.
Serkan Ömer'in elini çekiştirmeye başladı. Yukarı çıktılar ve Defnenin odasının yanından geçtiler.
( Ömer'den )
Odanın yanından geçiyorken kapı açıktı. Defnenin geceliği yatağın üstündeydi. Aklıma Defnenin bunu giydiğini geldi. Tövbe. Ne diyon oğlum sen kendine gel. Serkanın odasına girdik. Burası çok şirin bir oda. Duvarlar sarı lacivert boyalı idi. İşte benim oğlum. Fenerbahçeliymiş. Etrafta takıma ait şeyler vardı.
SE: Ömey amca sen hangi takımı tutuyosun?
Ö: Bende Fenerbahçeliyim.
Serkan yine kocaman sırıttı. Bu çocuk çok güzel gülüyor. Böyle çarpık çarpık. Ay aynı benim gülümsemem. Allahım gitgide bana benziyor.
Ö: Serkan sana bir şey soracam ama yanlış anlama.
SE: Tabi Ömey amca sor.
Ö: Serkan. Senin baban. Nerde?
SE: Vayya bende biymiyoyum. Doğduğmdan beyi de göymedim. Adını biye biymiyoyum. İtalyadayken annem bana babamın buyda iş için olduğunu söyyedi. Sonya buyaya geymeden önce Can amca bana annemin ve babamın çok kötü kavga ettikyiyeyini söyyedi. O yüzden ne ben babamı göyucekmişim ne de o beni. Anneme hiç soymuyoyum çünkü hey soyduğumda üzülüyoy. Bende üzüyüyoyum o zaman. Benim hiç babam olmiycak. Tabi Can amca bana babalık yapmaya çalışıyo ama ben kendi babamı istiyoyum. Diğey çocuklar gibi. Yok yani. Benim babam yok.
Bunları söylerken gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. O zaman kalbime bir bıçak saplandığını hissettim. Artık eminim. Serkan benim oğlum.
Ö: Şşş ağlama aslanım. Ağlama paşam.
Deyip sarıldım ona. Başından öptüm.
SE: Ömey amca siz beni küçük sanıyoysunuz ama ben bilmem geyeken şeyyeyden daha çok şey biyiyoyum.
Bu ne demek şimdi. Ne biliyor ki?
( Defne'den )
Sofrayı topladığımda Serkanın ve Ömerin yanına gittim. Ömer Serkana babasını soruyodu. Oğluşumun dedikleri canımı çok acıtmıştı. Meğersem kuzum neler çekiyomuş. Bende sanıyodum ki o daha küçük hiç bir şey anlamıyor ama öyle değilmiş. Kendimi tutamayıp lavaboya koştum. Orada 10 dakika kadar ağladım. Tekrar odaya gittim ve bu sefer içeri girdim. Serkan ve Ömer yatağa girmişlerdi. Serkan Ömerin göğüsünde uyumuş. .Ömer de bir eli Serkanın saçında bir eli de belinde. Yanlarına gidip ikisininde başından öptüm ve ışıkları kapatarak odadan çıktım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Merhaba. Nasılsınız diye hiç sormiycam çünkü hepimiz çok kötüyüz. Dün akşamki bölüm neydi öyle arkadaş. İki çift ayrıldı biz şimdş kimin düğününü görücez? Şiştim ağlamaktan dün. Fragmanı çok merak ediyorum. Umarım Aykut beyciğimiz fazla bekletmez.
Benim bölümümü nasıl buldunuz?
Yorumlarınızı ve Votelerinizi bekliyorum :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Aşk (DefÖm)
General FictionÖmer kiralık aşkı öğreniyor. Peki ya sonra ne oluyor? İşte bu sadece bir DefÖm hikayesi değil. Bu Defne,Ömer ve Serkan'ın hikayesi. Keyifli okumalar :))