132. bölüm - Aşkımızın simgesi

6.7K 382 191
                                    

( Ömer'den ) 

Kırılmıştım. Gerçekten çok kötü oldum ama bir şey yapamadım. Ona bağıramazdım ki. Narindir benim oğlum. Serkan aslında göründüğü gibi değil. Sert duruyor. Hiç bir şeyden korkmadığını belli etmek istiyor. Ama aslında en küçük şeyden kırıla biliyor. Narindir, naiftir. Söylediği şeyler beni kırdı evet. Ama bunları söylediği için ona kızamam. Kızmamalıyım. Çünkü bunda benim çok payım var. Bir yandan da hoşuma gitmedi değil. Annesini böyle koruması hoşuma gitti. Ben de korurdum annemi. Babamla kavga ettiktlerinde ben hep annemi babama karşı korurdum. 

Serkan öylece kucağımda oturup bana sarılmaya devam ediyordu. Bende ona sarılıyorum. Kokusunu içime çekiyordum. Defneye baktım. O da bizi izliyordu. Gülümsedi ve gözlerini kırptı üzülme dercesine. Anlamıştı kırıldığımı. 

SE: Baba. 

Ö: Efendim şehzadem. 

SE: Ben gerçekten çok çok çok özür dilerim. İstiyerek söylemedim onları. Yani öyle annemi görünce kan beynime sıçradı. Tutamadım kendimi ve- 

Ö: Tamam paşam. Dedik ya sorun yok diye. Hem erkek adam annesini, karısını, kız kardeşini korur. Kimden olursa olsun hiç bir şeyden korkmadan korur. 

SE :Anneye vurulmaz dimi baba? 

Ö: Hiç bir kadına el kalkmaz oğlum. Karısını döven adam adam değildir. Anca senin de dediğin gibi aptalın önde gidenidir. Aslında bakarsan hiç bir insana el kalkmaz. Daha doğrusu şöyle olur hiç bir canlıya el kalkmaz. Şiddet hiç bir şeyin çözümü değil. Hayvanlar mesela. Ne zararları var? Bazı isanlar var ki hiç düşünmeden bakmıyorlar bile zavallılara. Hatta kötü şeyler de yapanlar var. Hiç kimse bunu hak etmez. Hayvan bile olsa. (fısıldayarak) Ki bence hayvanlar insanlardan daha iyidir. 

Serkana bakıp gülümsedim. O da beni şaşkın şaşkın dinliyor. 

Ö: Benim bu karışık konuşmamdan sonra anlayacağın hiç kimseye el kalkmaz oğlum. Hele annelere, kadınlara asla. Onlar bizim baş tacımızdır. Bir şey daha diyeyim mi sana? 

Başını salladı. 

Ö: Kadınlar olmasaydı biz erkekler bitmiştik. Kadınsız bir dünya yoğurtsuz bir cacığa benzer. 

SE: Haa. Yani biz hıyar oluyoruz öyle mi? 

Kahkaha atmaya başladık. Rüya da gülmeye başladı bizimle birlikte. Çığılık attı ve oyuncağını yere fırlattı. 

D: Bizim küçük hanım fazla sevindi galiba ha? Gel bakalım. 

Deyip Rüyayı kucağına aldı. Büyüdü be. Kilo da aldı. Tombiş tombiş oldu benim prensesim. 

D: Ömer şuna baksana kolları pamuk şeker gibi. 

Deyip Rüyanın elini öptü. Serkanı kucağımdan indirdim ve Rüyayı aldım. Kollarına öpücükler bırakmaya başladım. 

Ö: Yiyeyim mi şimdi Rüyanın tombiş kollarını? 

Deyip dişlerimi Rüyanın koluna değdirdim Rüya yine küçük bir çığlık attı ve gümeye devam etti. Harika bir gülüşü var. Dünyalara değişmem. 

Ö: Paşam bizim odada dolapta üç tane kutu var. Getir onları bana. 

Serkan başını salladı ve yüratı çıktı. Geri döndüğünüde ellerinde dediğim kutular var. Kutuları Serkandan aldım ve sehpaya koydum.

Ö: En küçüğümüzden başlıyalım bakalım. 

Defne ile Serkan bana meraklı meraklı bakıyorlar. Rüyayı bir dizime oturttum ve küçük kutuyu aldım. İçinden minik bilekliği çıkardım. 

Yeniden Aşk (DefÖm)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin