15. bölüm - İpTop karışımı

9.7K 417 53
                                    

( Yazar'dan )

Serkan annesini zorla Passionise götürmüştü. Defne Serkanı Ömerden uzak tutmaya çalışıyordu ama bir türlü beceremiyodu. Serkan her zaman bir yolunu bulup Ömerin evine yada Passioniste ki odasına kaçıyodu. 

SE: Ömey amca biz geldik.

Ö: Gel bakiyim bir sarılayım sana.

Serkan gidip her zamanki yerini aldı. Onlar tatlı tatlı konuşurken odaya salak Yeliz ve kurbağa Burak girdi.

Ye: Ömercim nasılsın?

SE: Sen gelmeden gayette iyidik.

Ye: Çocuğum sen fazla olmuyor musun acaba?

Ö: YELİZ. Laflarına dikkat et!

B: Oooo sen ne kadar güzelsin.

Burak bunu Defneye söylemişti. Serkan gözlerini pörtlertti. Bir annesine bir Vıyağa ( Serkanında dediği gibi Vıyak ) bakıyodu. Defne şaşkınca gülümsedi.

D: Teşekkür ederim.

B: Ne demek prenses. Seninle birer meyve suyu içelim mi?

Selimin çocuğundan tam da beklenen hareket.

SE: Hop dedik deyikanlı. ( Ömerin kucağindan inip Burağın tam karşısında durdu ) Ne o meyve suyu falan. Yüyü git beni siniylendiyme.

B: Ne vay ya iki sohbet edecektik.

SE: Lan ne diyon sen. Vayya bak döveyim seni.

D: A-a Serkan çok ayıp.

Ömer ise oğluna kis kis gülüyodu.

D: Ya ne gülüyosun. Sen de bir şey söylesene. 

'' Babası ne ki oğlu ne olsun'' diye geçirdi Defne içinden. 

SE: Vıyak.

B: Sen benimle kurbağ diye dalga geçiyosun ama masallarda prenses kurbayı öpünce kurbağ prens oluyor. Prenseste ona aşık oluyo. Prenseste senin annen.

Burak Defneye göz kırptı. 

SE: Evladım o masallayda oluy. Ayyıca seni değil öpen dokunan insanın dezenfekte olması lazım.

Serkan kendi kendine kahkaha atmaya başladı.

( Akşam )

Şu an Sadri ustanın dükkanında İso, Nihan, Serdar, Masal, Defne ve Serkan vardılar.

SE: Bu Vıyak çok yamaşak ağızlı. Çaypık şey.

D: Oğlum sen Koray beyle fazlamı takılıyosun acaba?

SE: O benim kankam oldu.

N: Serkancım o adam biraz deli sen onla takılma.

SE: Yooo. Bence tam benim kafa haa.

İ: Nihan ne diyosun çocuğa. 

SE: Ya biy de gelmiş biy meyve suyu içelim mi diyo. Yediytmem ben annemi. 

Herkes gülmeye başlamıştı. Defnenin telefonu çaldı. Arayan Ömer idi ama bunu gören Defne meşgüle verdi. Ömer sinirlendi tabi. Bir daha aradı. Bu sefer Defne açtı ve telefonu Serkana verdi.

Ö: Defne sen niye açmıyorsun? Beni delirtmeye mi çalışıyosun?

SE: Bende iyim Ömey amca sen nasıysın?

Ö: Serkan senmiydin ya. Nasılsın paşam özledim seni annen böyle apar topar gitti bir doya doya sarılamadım sana.

Ömerin sesi hemen yumuşadı Serkanı duyunca. Az önceki sinirli halinden hiç bir iz yoktu.

SE: Ben de özledim. Geyçi biy kaç saat geçti sadece ama ben seni çok özledim.

Defnenin gözleri doldu. Serkan telefonu Defneye uzattı o da mecbur konuşmaya başladı.

D: Efendim ne var?

Ö: Defne ne bu haller? Beni sinirlendirmeye mi çalışıyosun.

Defne yeni bir kavga başlıyacağını anladığında dışarı çıktı.

SE: Masal gel biz oynayalım.

Serkanın amacı kapıya daha yakın olmasıydı. 

D: Ömer ne var dedim niye aradın?

Ö: DEFNE. Serkanı alıp gidiyorsun yetmedi telefonlarımı açmıyorsun şimdide bu tavırlar. Ne yapmaya çalışıyorsun sen? Eğer Serkanı benden uzak tutmayı düşünüyorsan çok yanılıyorsun çünkü beceremiyceksin.

D: Ömer senin artık yeni ailen var. Biz zaten olamadık olmiycazda o yüzden sen git ailenin yanına. 

Ö: Onlar umrumda değil.

D: Onu çocuğu yapmadan düşüneceksiniz sinyor İplikçi geç kaldınız.

Ö: Sana kaç kere diycem o benim oğlum değil. Benim birtek oğlum var o da Serkan.

D: Artık o da yok.

Ö: Defne beni delirtme. Serkanı hazırla nerdeysen söyle gelip alıcam onu bu akşam bende kalıcak. Belki yarında. Olmadı bir hafta bende kalıcak.

Defne donup kaldı. Ya Ömer Serkanı ondan alırsa. Bırak sonsuza kadar kadın bir saat bile oğlunu görmeden özlüyodu. 

D: Yok ya kim demiş onu. ( alaycı bir sesle söyledi sonra ciddileşti ) Yok sana Serkan.

Deyip telefonu Ömerin suratına kapatır. Ömer bu harekete daha çok sinirlenip ilk tuttuğu şeyi duvara fırlatır. Evde olmadıklarını biliyodu. Nereye gidebilirler diye düşündü ve jeton geçte olsa düştü. Tabi ki de mahalle. Ömer arabasına atlayıp gitti. Bu sırada Serkan konuşanları düymüş o şeytanları nasıl hayatlarından çıkaracağını düşündü. O daha küçüktü pek şansı yoktu hatta hiç şansı yoktu ama yinede deniyecekti.

Ömer gelmişti. Serkan onu görünce hemen kucağına atladı.

Ö: Oh ne kadar da özlemişim. Biz napıcaz senle böyle saat başı özlüyoruz.

Serkan kıkırdamıştı. 

Ö: Prenses sen nasılsın?

M: İyiyim.

Dedi utangaç bir tavırla. Ömer onu yanağından öptü. Defnenin yanına oturdu. Sohbet etmeye başladılar. Ömer sanki hiç bir şey olmamış gibi davranıyodu. Evlerine dönerken Serkan Ömerin arabasına bindi. Orada gözlerini kapadı ama uyumuyordu. Arabalardan indiler ve direkt Serkanın odasına gitmişlerdi.

D: Ömer... Onu benden almiycaksın dimi?

Defnenin gözünden bir damla yaş aktı.

Ö: Defne o benimde oğlum benimle kalması çok normal.

D: Ömer lütfen bak istersen tüm gün üçümüz oluruz ama onu benden alma.

Ö: Tamam tamam gel buraya.

Ömer Defneyi kendine çekti. Sarılıp saçlarını öptü Serkan ise arkasını döndü ve sessiz sessiz ağladı.

( Ertesi gün )

SE: İşte böyle kanka Vıyağı bitiyiyoyuz.

K: Hhhh. Seko sen biraz küçük değilmisin bu işler için?

SE: Evet ben küçük olabliyiyim ama İpTop karışımyım.

K: Nasıl yani hayatım ip atlayıp top mu oynuyosun aynı zamanda?

Serkan sadece sırıttı. '' Ben biy İplikçi&Topal kayışımıyım '' diye geçirdi içinden.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Eeee nasıl olmuş? 

İplikçi&Topal karışımı diğer bölümlerden  bir yorumdan aldım çok sevdim kullanayım dedim.

Yorumlarınızı ve Votelerinizi bekliyorum

Yeniden Aşk (DefÖm)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin