KAYIP PİRAMİT

KAYIP PİRAMİT /MISIR / BÖLÜM 4

Kimberly ,kusmamak için kendini zor tutuyordu.Karnının içinde,midesinde büyük bir savaş başlamıştı.Gece boyunca kimi zaman içkinin tadını almak için kimi zaman da sadece Herman Obermayerin anlattıklarına kendini daha iyi verebilmek için içip durmuştu.Arabanın otomatik pencereleri açıldığında Nil den yayılan serin ,temiz hava da arabanın içine girmiş,onu biraz olsun rahatlatmıştı.

Herman Obermayerin  verdiği temiz kese kağıdını eline aldı.Adam,muhtemel bir kusma vakasına yakalanmamak için önlemini almış görünüyordu.Midesindeki dalgalanmalara daha fazla dayanamadı.Kusmazsa bu iğrenç ve can sıkıcı iç bulantısının devam edeceğini biliyordu.Yanındaki yabancının ve onu dikiz aynasından kontrol eden İbrahim Hüsnüye aldırmaksızın sarı kese kağıdına içindeki tüm birikenleri döktü.

Sonradan İbrahim Hüsnü  o anı anlatırken " Sanki bir deveyi boğazlıyorlarmış gibi sesler çıkarıyordun"  diyecekti.Neredeyse yarısına kadar içindeki sıvıyla dolmuş olan kese kağıdını camdan dışarı attı.İçtiği tüm içkiler,mide iç sıvısıyla karışmış  olarak çıkmıştı.Şimdi biraz olsun rahatlamıştı.Midesi eskisi gibi onu kıvrandırmıyordu.Masada neredeyse hiç bir şey yemediği için midesinden gelenler arasında yemek namına  hiç bir şey yoktu.

 " Bayan johson şimdi daha iyisiniz ya?"

Adamın söylediklerini sadece başıyla onaylayarak cevapladı.Şuan konuşmak bile onu yoruyordu.Bu yüzden başını arabanın pencere pervazına dayayıp ,gözünü otoyol aydınlatmalarının aydınlattığı manzaraya dikti.Gecenin erken saatleriydi ve günün ışımasına daha dört saatten fazla  zaman vardı.İbrahim Hüsnünün bakışları tekrardan dikiz aynasından kendisine odaklandığında " Ben iyiyim" bakışını attı.İbrahim Hüsnüyle geçen koca beş yıl ,Kimberlye onunla konuşmadan onunla  anlaşma yeteneği kazandırmıştı.

" Şuan mideniz  boş olmalı.Bence bir yerde durup bir şeyler yeseniz daha iyi olacak bayan johson.Evde boş mideyle içki içmeyeceksiniz değil mi?"

Adam haklıydı.Şuan bir şeyler içtiği takdirde bu onu daha da hasta edip kıvrandırmaktan başka bir işe yaramayacaktı.Üstelik yanında getirdiği mide ilaçlarını aç karnına içemezdi.

" Peki yemek için tavsiye edebileceğiniz yer neresi?"

Kimberly Johnson, adama bakmadan konuşmuştu.Başı hala dönüyordu ve keskin bir baş ağrısının saplanmaması için bir şeyler yedikten sonra artık rutine binmiş mide ilaçlarından içmesi gerekiyordu.

" Hüsnü  sharm el seyh yolu üzerindeki Pane Vino adlı lokantayı biliyor musun?"

" Evet bay Obermayer,orasını iyi bilirim.Oraya daha önce bir kaç defa gitmişliğim var."

" Öyleyse bizi oraya götür.Bu saatlerde açık olduğunu biliyorsundur.Kahirede gece yeni yeni başlıyor.Orada karnımızı doyurabiliriz."

 ibrahim Hüsnü hiç bir cevap vermeden arabanın direksiyonunu zamaleke giden otoyoldan  Sharm El Seyhe giden yola çevirdi.Adamın teklifi fazlasıyla hoşuna gitmişti.Bir çöp tenekesinden farksız midesi ,balık lokantasında tıka basa yemesine rağmen hala açlık çekiyordu ve koca bir taşı bile öğütecek yetenekteki midesinde yeni yemeklere fazlasıyla yer vardı.

Herman Obermayer ,kadını rahatsız etmemek için kendi tarafındaki camı açtırmamıştı.Arabanın içinin ceryan yapıp kadının hasta olmasını istememişti.Kimberly Johsona ihtiyacı vardı ve şuan bu kadının sağlığı onun için her şeyden daha değerliydi.

Beyaz renkli lüks araç  Pane Vino adlı lüks restorantın önüne yanaştığında,restorantın önündeki görevli hemen kapının yanına koşturup,onlar arabadan çıkana kadar saygıyla beklemişti.Adam Mısır halkının yerel kıyafetlerinden giyinmiş, temiz traşlı ,temiz yüzlü birisiydi.İbrahim Hüsnü mısır arapçasıyla adamla konuştuktan sonra arabayı parketmesi için anahtarı adama vermişti.