Amar Abubakar Abasi hiç beklemediği bir anda Herman Obermayeri karşısında gördüğünde şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemedi.Adam şimdi tüm haşmeti ve yüzünde müstehzi bir gülümsemeyle karşısında duruyordu.Adamın onu nasıl bulduğu hakkında en küçük bir fikri bile yoktu.Kaldığı yer Al Muqattam mahallesinde oldukça gizli ve güvenilir bir yerdi ve güvendiği iki yardımcısı dışında kimse onun nerede kaldığını bilmiyordu.İki yardımcısı da onu satacak kişilerden değildi.Kendisiyle aynı kabileye mensup bu iki adam gözlerini kırpmadan onun için canını verebilecek adamlardı.Kafası halla allak bullak halde öylece karşısında duran adama bakıyordu.
" Misafirlerini hep böyle kapıda mı bekletirsin Amar?"
Adamın ona ön ismiyle hitap etmesi garibine gitmekten öte ona biraz saygısızca gelmişti.Adamın kim olduğunu biliyordu.Görüntülü görüşmelerinde adamın tüm yüzünü görme fırsatı bulmuştu.
" İçeri girin bay Obermayer."
Herman Obermayer ,meşgul adamların pek de düzenli olmayan,dağınık odalarını andıran küçük stüdyo daireye girdiğinde içerisini dağınık olmaktan çok sevimli buldu.Münzevi olarak yaşamayı seçmiş her adamın bu tip bir evi olurdu.İçerisi eski kitap kokusuyla doluydu.İki kütüphane rafı her hallerinden çok eski oldukları belli olan kitaplarla doluydu.Duvara dayanmış eski , ceviz ağacından yapılmış ahşap bir masa ve yine aynı ağaçtan yapılmış eski bir sandalyeye duvarlardaki bir kaç yağlı boya tablo eşlik ediyordu.Amar Abubakar Abasinin çalışma odası olarak kullandığı küçük odanın hemen ilerisinde ondan aha küçük bir iç oda daha vardı.Hem yatak odası hem de mutfak olarak kullanılan bu iç odada,mutfağı yatak odasından ayıran tek şey upuzun eski saten bir perdeydi.Üzerinde mısıra özgü motifler olan perde yatak odasıyla mutfak arasındaki sınırı belirliyordu.Yatak odasındaki tek mobilya eski ceviz bir yatak ve küçük bir komodindi.Komodinin üstünde küçük bir su şişesi ve bir kaç kitap duruyordu.
Herman Obermayer, Amar Abubakarın oldukça zengin bir aileden geldiğini biliyordu.Ancak böyle bir münzevi hayatı tercih etmesinde kendi ruh halinin etkili olduğunu düşünüyordu.Büyük olasılıkla Amar Abubakar Abasinin yardımcıları alt kattaki bir dairede kalıyor olmalıydılar.
Amar, herman Obermayere oturması için kendi sandalyesini gösterdi.Bu dairede kaldığı günden beri misafir ağırlamadığı için,misafirin oturması için ikinci bir sandalye veya koltuk bulundurma gereği duymamıştı.
Herman Obermayer Amar Abubakarın gösterdiği sandalyeye kurulduğunda , Amar Abubakar kısık gözlerle ona bakıyordu.Adamın neden böyle habersiz çat kapı geldiğini anlamaya çalışıyordu.
" "Burayı nasıl buldunuz bay Obermayer?"
Herman Obermayer odayı gözleriyle süzmeyi bıraktıktan sonra yüzünü ona döndü.Karşısındaki gözlerde ve yüzde büyük bir memnuniyetsizlik ve korku okunuyordu.Gizli sığınağı keşfedilmiş bir tilki gibi memnuniyetsizdi.
" Teknoloji çok gelişti Amar.Sen ne kadar kendini saklamaya çalışsan da seni bulacak bir üst teknoloji daima vardır."
Amar Abubakar uzun süredir gizli ,takibi neredeyse imkansız denilebilecek bir hat kullanıyordu.Sinyallerden yola çıkılarak bulunmasını önlemek için yüzlerce kez maskelenmiş ağ yollarını kullanan bir hat üzerinden haberleşiyordu.Şimdi sistemi deşifre olup güvenilirliğini yitirmişti.
" Yerimi bulduğunuza göre benim kurduğumdan daha pahalı bir sisteminiz olmalı.Her neyse buraya neden geldiniz.Ben buluşacağımıza dair bir haber verdiğimi sanmıyorum."
" Sadece ekibime katılan kişiyle yüz yüze görüşmek istedim.İsteseydim aracı kullanmana fırsat vermeden doğrudan doğruya buraya gelebilirdim ama seni korkutup ürkütmek istemedim.Oldukça meşgul görünüyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP PİRAMİT
AdventureYüzlerce yıldır saklanan ,korunan kadim bir sır. Yaşama sevincini kaybetmiş, onu hayata bağlayacak bir neden arayan arkeoloji pofesörü Kimberly Johnson. Kadim sırrın ve sahip olduğu aile isminin peşine düşen milyarder Herman Obermayer. Zeki,kurnaz...