" Tanrı, koca bir evreni insan denen basit bir varlık için yaratacak kadar müsrif değildir."
Herman Obermayer
Giron,yol arkadaşlarının sessizliğiden şikayetçi değildi.Zaten hayatı boyunca çok konuşkan biri olmamıştı.Sessizliği ve karanlığı seven biriydi.Lakabı Fareydi.Çirkin ve şekilsiz olduğundan değil.Tam tersine çok yakışıklı ve çekici biriydi.Her deliğe girme yeteneğinden ve çok iyi gizlenme özelliğinden dolayı üsleri ona bu lakabı takmışlardı.Direksiyonun başındaki kirpi saçlı Jason adındaki çocukla yanı başında oturan Anthonyi yol boyunca inceleme şansı bulmuştu.Giron şimdi her ikisini dikkatle süzdüğünde her iki gencin de kökenlerinin kuzey afrika coğrafyasına dayandığını tahmin edebiliyordu.kirpi saçlı Josonun bolca jöleyle dikeltilmiş boyalı sarı saçlarının arasından fırlamış bir kaç kıvırcık koyu renk saç telini gördüğünde bu fikrinden daha emin olmuştu.Her ikisinin de ne yerleşik amerikalılarla ne de latinlerle bir akrabalığı yok görünüyordu.Anthony Jasona göre kuzey Afrikalılara özgü daha belirgin yüz hatlarına sahipti.Giron her ikisinin de köklerinin Nil deltasına dayandığını anlamakta gecikmedi. Ya Mısır ya da melez Nubey halklarından birindne gelmeydiler. Yol arkadaşları ne kadar hippi davransa da kökenlerini saklamakta pek de becerikli değillerdi.
" Daha çok yolumuz var mı?"
Bu sessiz ve sıkıcı yolculuğun daha ne kadar süreceğini bilememek fazlasıyla canını sıktığından sonunda bu sessziliğe bir son vermek istemişti.
" Bu sabırsızlığın neden kardeş Giron ? Arkadaşlığımızdan sıkılmış gibisin."
" Sadece bu kadar uzun araba yolculuklarını pek sevdiğim söylenemez.Romadan buraya kadar olan uçak yolculuğu bile bundan daha eğlenceliydi."
Jason adındaki çocuk ona dönüp bakmak yerine gözlerini dikiz aynasına bakarak onunla göz teması kurmayı tercih etmişti.
" Çok fazla bir yolumuz kalmadı kardeş Giron.Sabırsızlığını üstat Gavrielle tanışma isteğine yoruyorum.Öbür türlüsü bizi fazlasıyal üzer."
Giron cevap vermek yerine yanı başındaki pencereden yolu izlemekle yetindi.Akıp giden yolda pek trafik olduğu söylenemezdi.495.karayolu tabelasını gördüğünde şehir merkezinden çok fazla uzaklaştıklarını anlamakta gecikmedi.Hiç gelmediği bu şehirde hisleriyle hareket ediyordu.
" Jerseye varmamıza pek bir şey kalmadı .Birbirimizi uzun süre görmeyeceğizi bence yol arkadaşlığımızın tadını çıkarsak daha iyi olur bence.Sen Romadaki topluluktan geliyordun öyle değil mi kardeş Giron?"
" Hayır pek sayılmaz.Balkanlardaki topluluğa bağlıyım.Hem ne farkeder bu kadim topluluktaki herkes kardeş değil mi? Nereye bağlı olduğumun ne önemi var."
Anthony hayal kırıklığına uğramış bir yüz ifadesiyle başını iki yan sallamıştı.
" Sakın bu hatayı üstat Gavrielin yanında yapma.New Yorkdaki topluluğu diğerleriyle aynı tutma hatasına düşme.Burası bambaşka bir dünya kardeş Giron.Ne dediğimi topluluğumuza girdiğinde daha iyi anlayacaksın.Burası galaksinin başka bir gezegeni gibidir.Ve üstat Gavriel diğerleriyle bir tutulmayı pek sevmez."
Bu tehdit gibi uyarı Gironun canını sıkmıştı.Bugüne kadar iki üstatla görüşme şansı yakalamıştı.Her ikisi de farklı karakterlere ve topluluğunu yönetme biçimine sahip olsa da asla büyüklenme gibi tavırlarda bulunmamışlardı.Acıların içinde büyüyen bu kadim topluluk her bir bireyinin yarasını sarmayı kendine amaç edinmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP PİRAMİT
AdventureYüzlerce yıldır saklanan ,korunan kadim bir sır. Yaşama sevincini kaybetmiş, onu hayata bağlayacak bir neden arayan arkeoloji pofesörü Kimberly Johnson. Kadim sırrın ve sahip olduğu aile isminin peşine düşen milyarder Herman Obermayer. Zeki,kurnaz...