KAYIP PİRAMİT

KAYIP PİRAMİT / MISIR / BÖLÜM 12

" Kıyamet sadece onundur! Tıpkı hüküm gününün,yaşam ve ölümün onun olduğu gibi."

                                              Vatikan,  Aziz Petrus  Şapeli

Kahirenin merkez mahallelerinden Mit Akabanın güneyindeki Lübnan caddesinde bulunan polis merkezi ingilizler zamanından kalma eski bir binaydı.İngilizlerin yarım asır tam bir otoriteyle hüküm sürdüğü sonraki zamanlarda da iktidara gelen mısırlı yöneticiler sayesinde dolaylı yoldan yönetmeye devam ettikleri Mısırda pek çok şey gibi mimari de etkilenmişti.Şehrin büyük bir kısmı ingiliz arap mimarisinin karışımını taşıyan binalarla doluydu.Taşıyıcı kolonlar ve bina şekli ingilizlerin koloniel tarzı mimarisinden esintiler taşısa da pencere ve kapı söveleri, bina üzerine yapılan desen çalışmaları klasik arap mimarisinin özelliklerini taşırdı.Çoğu yarım asırdan çok daha eskiydi ve bu binaları yıkıp yerlerine yenilerini yapmayı kendi kültürlerine  ve özendikleri ingiliz tarihine bir ihanet sayarlardı.Neo arap akımları ingiliz etkisini kırmaya çalışsa da neredeyse kökleşmiş olan bu kültürü tamamen söküp atamamıştı.

  Mısır garip binalarla dolu bir şehirdi.Mısırlı ünlü şair Ahmet Raminin dediği gibi " Kahire kişiliğini bulamamış garip bir adam gibidir.Bir yanı Mısırlıyım derken bir yanı ingiliz olmak için sızlanır.  İngiliz koloniel yapılarında olduğu gibi güçlü kolon ve sert kesme taş yapılardan oluşsa da pencere ve kapı üzerindeki söveler şehirdeki cami pencereleri gibi kavisliydi.Çirkin olmayan ancak hayranlık da duyurmayan garip yapılar yığını.  

İngilizlerden kalma pek çok adet hala geçerliliğini korurdu.Uzun süre ingilizler gibi sütlü çay içmeyi deneyen araplar bunu damak tatlarına uygun bulmayınca meşhur naneli çaylarına geri dönmüşlerdi.Kahiredeki her ailenin ingilterede bir akrabası olduğu söylenirdi.

Kimberly neredeyse cırtlak bir hardal renginde olan iki katlı polis merkezi binasını gördüğünde içi bulanmıştı.Bu binaların hemen altında işkence odaları ve kimi zaman on ila yirmi kişinin atılıp günlerce sorgularını bekledikleri dar hücrelerin olduğunu her mısırlı gibi o da iyi biliyordu.Polis merkezlerinde işkence sıradan bilindik bir durumdu.Kimi zaman sağ girenlerin buradan ölü çıktıkları olurdu.Analşmalı doktorların hazırladıkları düzmece raporlar sayesinde polisler hakkında hiç bir kanuni işlem yapılmasa da bu duruma tepkli olan ailelerin zaman zaman kendi imtikamlarını aldıkları olurdu.

Son siyasi olaylardan sonra işkence odalarına daha çok insan düşmeye başlamıştı.Asılsız ihbarlar yüzünden müslüman kardşlere üye oldukları ya da aşırı radikal görüşlere sahip olmakla suçlananlar hemen bu polis merkezlerine alınıp sorgulanıyordu.Polis merkezlerinin etrafındaki binalarda yaşayanlar kimi zaman çığlık ve ağlama sesleri duyduklarını inkar etmezlerdi.Kimberly bir işkence sahnesini gözünde canlandırınca ürpermişti.Kadın olmasına rağmen ajanlıkla suçlanan birinin de en az bir erkek kadar belki de daha haysiyet kırıcı şekilde işkence görebileceğini düşündü.

Kimberliy Johson diğerleri gibi sıranın kendisine gelmesini bekliyordu.Bu polis merkezlerine aşinaydı.Belki elli defa define hırsızlığı ihbarı gerekçe gösterilerek o ve İbrahim Hüsnü polis merkezlerine götürülmüş ve ardından serbest bırakılmışlardı.Arkeoloji görevlilerini modern çağın mezar hırsızları olarak gören halktan kişilerin zaman zaman yaptığı saysız asılsız ihbarlar yüzünden polis merkezlerine abone olmuşlardı.

İçerisinin basıklığı ve duvarlardaki hardal rengi onu yeterince boğarken buna bir de nargileyi andıran iç bayıltıcı ağır  sigara kokusu eşlik ediyordu.Arapların ağır tütünden yaptıkları sarma sigaralar bir yeri duman altı etmeye yetiyordu.Kapalı yerlerde sigara içme yasağı doğu ülkelerine henüz gelmediği için isteyenler istediği gibi içeride sigara içebiliyordu.Kısa bir süre ağır sigara kokusu yüzünden nefessiz kalınca çareyi cebinden çıkardığı mendile parfüm sıkmakta buldu.Parfümün aromatik kokusu biraz olsun nefesini açsa da bunun geçici bir çözüm olduğunun farkındaydı.Kendisi de sigara içmesine rağmen burası onu fazlasıyla tiksindirmişti.Gözü polis şefiyle hararetli bir konuşmaya girişmiş olan Herman Obermayere kaydı.Orta yaşlı polis şefinin yüzünden hiç bir anlam okunmadığı için Herman Obermayerin anlattıklarının adamı ne derece etkilediğini anlayamıyordu.