KAYIP PİRAMİT/ MISIR/ BÖLÜM 40

843 68 91
                                    

" Fakirler tanrıya, zenginler bilime inanır bay Peanut"

                                                                                  Lucarelli ( Milano polis şefi )


" Bana neden sonsuz bir hayatın  peşinde olduğumu sorduklarında onlara : Çünkü artık sevdiklerimi kaybetmek istemiyorum diyorum." Bugüne kadar sevdiğim pek çok insanı kaybettim.Biliyorum sizler de kaybettiniz.Kiminiz annesini, kiminiz babasını kaybetti.Eşini çocuklarını kaybedenler de var aranızda.Hatta çok sevdiği kedisini köpeğini kaybetmenin acısını yaşayanlar. Onlar kimisine göre Tanrının huzur bahşettiği bir yere gittiler,kimine göre ise hiçliğe karıştılar. Onlara ne olduklarını sorgulamayacağım. Ben ölülere ne olduğuyla ilgilenmiyorum. Ben hala yaşayan ve hep yaşamak isteyenlerle ilgileniyorum.REBORN'un ilgi alanı ölüler değil."

Konuşmacı sözlerine kısa bir ara verip salona baktı. Salondakilerin onu heyecanla dinleyip dinlemediklerini yüzlerinden,bakışlarından anlamaya çalışıyor gibiydi.Tatmin olduktan sonra konuşmasına kaldığı yerden devam etmişti.

"Ölüm gerçeğiyle karşılaştığımda daha yedi yaşında küçücük bir çocuktum.Çok sevdiğim büyükbabamı kaybetmiştim.İşte ölümle mücadele etmem gerektiği düşüncesini o zaman kafama koydum.Bana göre ölüm tanrısal bir gerçeklik değil,insanlığın çaresiz kaldığı bir hastalıktı.Ve ben insan gibi muhteşem bir varlığın ömrünün seksen yıl gibi ortalama bir sayıyla kısıtlanmasını haksızlık olarak görüyordum."

Konuşmacı önündeki bardaktan bir kaç yudum aldıktan sonra hafifçe boğazını temizleyip konuşmasına devam etmişti.

" Evet insanın bu kadar kısa bir süre yaşaması inanılmaz bir haksızlıktan başka bir şey değil. Ve ben ölüm denen hastalıkla mücadele edilebileceğine inandım.Hayatım boyunca da bu inancımı hiç kaybettmedim. Ben sonsuzluğun şifrelerinin hücrelerimizde kodlandığını ve bizlerin bu kodları çözemediğimiz için bu hastalığın ilacını bulamadığını düşündüm.Evet düşündüm ve sonunda haklı olduğum gerçeğini gördüm.Bilim artık insanın et ve kemikten çok daha öte bir şey olduğunu bize kanıtlarıyla sunmaya başladı.Bir zamanlar bilim şarlatanlıkla eş tutulurdu.Evet bundan birkaç yüzyıl önce bilim adamı olduğunu söyleyen adamlar şarlatan kabul ediliyordu.Aslında belki de doğruydu. Gençlik iksirini bulduğunu iddia eden ihtiyarlar, kötürümleri iyileştirdiğini iddia eden hastalıklı adamlar, bu iksirlerin neden kendilerine bir faydasının dokunmadığını hiç açıklayamadılar.Ama bu şarlatanların bilime bir katkıları oldu. Hayal güçleri bilime yol gösterdi. İnsanların sonsuza kadar genç ve sağlıklı yaşayabileceği, kötürümlerin yeniden sağlıklı olabileceği fikrini bilime bir hedef olarak koydular. Ve REBORN artık bu şarlatanların vadettikleri şeyin bir hayal ürünü olmadığını ispat etme yolunda emin adımlarla ilerlediğinin müjdesini vermenin gururunu yaşıyor."

Kopan bir alkış fırtınasının dinmesi beş dakikadan uzun sürmüştü.Salonu dolduran binden fazla seyircinin yarattığı ses dalgası salonu bir uçtan bir uca katederken,konuşmacı yarattığı bu coşkudan memnun görünüyordu.

"Evet dostlarım hedefe hiç olmadığımız kadar yakınız. REBORN bünyesindeki binlerce zeki,sağlıklı ve azimli genç bilim adamları sayesinde hedeflerine koşar adım ilerliyor. Farklı şehirlerdeki onlarca bilim laboratuvarlarımızdan parlak sonuçlar almaya başladık. Artık her zamankinden daha umutlu ve heyecanlıyız.Sizlerin sağladığı katkılar için size teşekkürü bir borç biliyorum."

ikinci bir alkış fırtınasını fırsat bilen konuşmacı bardağından bir kaç yudum daha alıp boğazındaki kuruluğu gidermişti.Bu aralar vücudu her zamankindne daha çok terliyor , dudakları daha sık kuruyordu.Konuşma yapmak için kürsüye çıkmadan önce her zamankinden daha fazla takviye edici ilaç almak zorunda kalmıştı.

KAYIP PİRAMİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin