"Aslında o ağaçtan yok bir farkın. Belki de bir zamanlar o ağaçta yapraktın. "
Seyyid Kuttup El Cürani ( mefusi şeyhi)
Karşısında korkuyla titreyen kadına acıyan gözlerle bakıyordu. Kadının Az önce yaşadığı korku ve dehşet yüzünden okunuyordu. Yüzündeki kan çekilmiş , yüzü bembeyaz kesilmişti. Herman Obermayerin yardımcılarından birinin masaya bıraktığı bir bardak suya bile korkuyla bakıyordu.
"Sakin olun, korkacak bir durum yok artık .Burada güvendesiniz.Size burada kimse zarar veremez."
" Bizi öldüreceklerdi."
Kadının sessiz bir çığlık gibi dudaklarından dökülen sözcükler içini acıtmıştı. Korkusu tüm sesine sinmişti. Yardımcılarından biri kadının titreyen parmaklarının arasına su dolu bardağı koyup ağzına götürmesine yardımcı olmuştu. Titremesinin şiddetinden bardaktaki suyun neredeyse yarısı dökülmüş, kadının dudaklarının kenarından sızan sular kadına acıklı bir ifade vermişti.
" Öldürmek gibi bir düşünceleri olsaydı bunu orada herkesin içinde yapmazlardı. Profesyonel katiller bu işi genelde sessiz ve derinden hallederler. Kurbanlarının izlerini öyle bir silerler ki onların bir zamanlar yaşadığına emin bile olamazsınız. Amaçları sizi korkutmak ve sindirmekti.Bunu da başarmış görünüyorlar.Son sözcüklerindeki imayı neyse ki kadın anlayacak halde değildi.
Bardağın içindeki sakinleştirici sonunda etkisini göstermeye başalamış zavallı kadının titremesi azalmıştı.. O konferansta REBORN'ün kurucusuna meydan okuyan o kadın gitmiş yerine dehşete düşmüş bir kadın gelmişti.
Suyun içindeki sakinleştirici ilaç etkisini göstermişti. kadının titremesi neredeyse bitmiş ,yerini hafif bir dalgınlığa bırakmıştı. Reborn'un kurucusuna meydan okurcasına soru soran o kadın gitmiş yerine dehşete düşmüş bir kadın gelmişti.Güzel mavi gözleri masanın ortasına sabitlenmiş anlamsızca oraya bakıyordu.Herman Obermamyer kadının ellerini tutup ona teselli vermek istedi ancak kadının tepkisini bilmediğinden yerinden kalkmadı. Az önce zavallı kadına yardım eden yardımcısına içecek bir şeyler daha getirmesini işaret etti.
" Biraz içki sizi daha da sakinleştirecektir."
Kadın hiç bir şey söylemeden öylece bakmaya devam ediyordu. Hayatını kurtaran yabancıya bakmadan sessizce oturmakla yetinmişti.
Yardımcının getirdiği içki bardağını dalgınla alıp içti. Birkaç yudum alıp bardağı masanın uzak bir tarafına itti.
" Bu kadar yeter. Alkolle aram çok iyi sayılmaz."
"Daha iyisiniz ya?"
Kadın evet anlamında başını sallayıp , titremesi geçmiş parmaklarını iç içe geçirmiş sakince bekliyordu.
" Sanırım kalksam iyi olacak. Sizi de zor duruma düşürdüm üstelik benim yüzümden düşman kazandınız." Sesinde mahcubiyet vardı.
" Önemli değil bayan Hapter. Benim bunlardan daha tehlikeli düşmanlarım oldu.Peşimize düşeceklerini sanmıyorum "
Herman Obermayer kadının gerçek adının farklı olduğundan emindi. Diana Hepter adında bir gazeteci varsa bile o Diana Hapter karşısında duran kişi değildi. Kadının gazetecinin kimliğini nasıl aldığını merak etmişti.Ancak asıl merak ettiği kadına o soruyu sorduran sebeplerdi.Kadının gerçek hikayesini öğrenmek istiyordu.
" Öyleyse benim yüzümden daha fazla düşman kazanmayın bay?"
" Obermayer , Herman Obermayer. Gerçek isminiz Diana değil öyle değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP PİRAMİT
AdventureYüzlerce yıldır saklanan ,korunan kadim bir sır. Yaşama sevincini kaybetmiş, onu hayata bağlayacak bir neden arayan arkeoloji pofesörü Kimberly Johnson. Kadim sırrın ve sahip olduğu aile isminin peşine düşen milyarder Herman Obermayer. Zeki,kurnaz...
