Giron uyanmış yanı başında uyuyan genç ve güzel kıza bakıyordu.Sabaha doğru kaldığı otele getirdiği kız,masum bir kız çocuğu gibi uyurken o da onu izlemeye devam etti.Tıpkı daha önce yatağından gelip geçmiş onlarcasını izlediği gibi içindeki şehveti boşalttığı kızın taze ve güzel bedenine bakıyordu.Hayatını kısa bir süre süsleyen bu kızlar her erkeğin hayalini süsleyen güzellikte birer mücevher gibiydi ama onun kalbinde ve ruhunda en küçük bir titreme bile yaratmamışlardı.Kalbini ve ruhunu bağlı olduğu topluluğa adamış geriye sadece genç ve yakışıklı bedeni kalmıştı.
Makyajı akmış olan kız şimdi olduğundan daha genç ve küçük görünüyordu.Şu korunmasız ve savunmasız haliyle o kadar zavallı duruyordu ki Giron bu kızların kendilerini nasıl olup da gece kulübünde bir kaç saat içinde tanıdığı bir adama güvenip ruhlarını ve bedenlerini teslim etmelerini anlayamıyordu.Kız bir kaç kez hafiften kımıldayıp uykusuna kaldığı yerden devam etti.Güzel ,mavi gözlerinin altında geceden kalma sarhoşluğun izleri dursa da Giron bu kızın on sekizinden büyük olmayacağını düşündü.
Hafifçe yatağından kalkıp duşa doğru yöneldi.Üzerindeki tüm kirlenmişliği suyun altına bırakacak ve kutsal suyla vaftiz edilmiş bir çocuk gibi yine saf haline bürünecekti.Yatağına aldığı kızları asla fahişelerden seçmemesine rağmen yine de onlara kendisini hatırlatacak küçük hediyeler vermeyi seviyordu.Tıpkı diğerlerine aldığı gibi adını bile sorma gereği duymadığı kıza inci ve pırlantalarla süslü güzel bir gerdanlık hediye etmişti.Bir kadına yüklü bir para verip onu aşağılamaktansa ona böyle bir hediye verip onu onore etmeyi daha doğru buluyordu.Gece yarısı kızla sevişmeden hemen önce çantasından çıkarıp verdiği gerdanlık kızı hem şaşırtmış hem de büyülemişti.Muhtemelen hayatında bir erkekten aldığı en değerli hediye olmalıydı.Kız adamın bond çantasında sürekli bir hediyeyle gezip gezdiğini merak etmiş Giron da onu Milanoda büyük bir mücevher dükkanının ortağı olduğu yalanına inandırmıştı.
Giron,şehvet gibi büyük bir günahı iyilik yaparak dengelemeye çalışan bir adamdan farkı olmadığını düşündü.Oysa bağlı olduğu topluluk için günah veya iyilik duygusu yoktu.Onlar bir amacın küçük birer parçalarıydılar.İnsanlığın inandığı tanrılardan yüzlerini çevireli asırlar olmuştu.Hepsi kadim günün özlemini çeken zavallı varlıklardı.Kendilerinden daha üstün olana teslim olmuş insanlar.
Giron ılık suyun bedeninde yarattığı hissin tadını çıkarıyordu.Otel odalarına konulmuş standart duş jeli veya şampuanları kullanmak yerine sürekli yanında taşıdığı kendi kişisel temizlik eşyalarını kullanmayı tercih ediyordu.Bunlardan biri borgia adlı bitkiden elde edilen sıvı sabun ve şampuandı.Ilık su bedenindeki tüm kirden onu arındırırken kadından üstüne sinen parfüm ve deodorant kokusunu da yok etmişti.Giyinip saatine baktığında saatin yediye geldiğini gördü.Gitme zamanı yaklaşıyordu.Son kez odaya geçip harika vücut hatları ve bir faniyi olmayan bir dine bile inandıracak güzellikteki baştan çıkarıcı kıvrımlarıyla çıplak halde uyuyan kıza son kez baktı.Hediye ettiği gerdanlığın bulunduğu kutu komodinin hemen üstünde duruyordu.Memnun olmuş bir şekilde odadan çıkıp lobiye yöneldi.
Villa Laetitia adlı lüks otelin otoparkından son model aston martiniyle çıkıp arabanın burnunu Viale Guiseppe Maizini yoluna çevirdi.Dea Roma adlı tarihi yeri geçip kahvaltı yapabileceği Piazza Monte Grappa yoluna girdi.Bu yol lezzetli yol üstü lokantaları ve tesisleriyle ünlüydü.Geceden kalma her fani gibi karnı acıkmıştı ve aklını toparlayıp yönünü berlirleyebilmesi için sıcak bir şeyler içmeye ihtiyacı vardı.Üstelik buluşacağı adama bu bölgenin adresini vermişti.Ona sundukları imkanlar için bağlı olduğu topluluğa bir kez daha minnet duydu.
Ait olduğu topluluk diğer toplulukların çoğundan küçük olsa da ona sunduğu imkanlar bakımından oldukça cömertti.Özellikle onun gibi önemli görevlere seçilmiş olanlara daha cömertçe davranılırdı.Banka hesaplarında kullanılmak üzere milyonlarca dolar cebinde ise limiti sınırsız kredi kartları vardı.Yine de şuan yaşadığı lüks hayatın bir kamuflajdan ibaret olduğunun farkındaydı.Ruhundaki alev ve açlık doyurulamayacak kadar büyüktü ve insan elinden çıkmış hiç bir lüksün buna yeterli olmadığının bilincindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP PİRAMİT
AdventureYüzlerce yıldır saklanan ,korunan kadim bir sır. Yaşama sevincini kaybetmiş, onu hayata bağlayacak bir neden arayan arkeoloji pofesörü Kimberly Johnson. Kadim sırrın ve sahip olduğu aile isminin peşine düşen milyarder Herman Obermayer. Zeki,kurnaz...