KAYIP PİRAMİT

KAYIP PİRAMİT / MISIR / BÖLÜM 29

Acil gelen mesaj ve iptal edilen bir adet  randevudan sonra jean soluğu ofisinde almıştı. La Cournevau caddesindeki polis merkezinin ışıkları her zamanki gibi açık ve tüm odalar 36 wattlık florasan lambaların ışığına boğulmuş gibiydi.Yeni emekli olan komiser la Fayet in dediği gibi  " emniyet binaları müşterisi eksik olmayan genelevler gibiydi.Hırsızı, gaspçısı ,tecavüzcüsünden cinayet sanığına kadar her türden suçlunun eksik olmadığı binada nöbetçi polisler harıl harıl çalışmakla meşguldü.Gündüzcülerden nöbeti devralan gececiler şimdiden sorgu odalarında mesaiye başlamıştı bile.

Jean çoktan evine gittiğini sandığı ortağı Phillipin gözlüğünün altında ,kısık gözlerle önündeki monitörü taradığını gördüğünde şaşkınlığını belirtmeden edemedi.

" Ne o artık gece mesailerine  de mi başladın?Çocuktan sonra masraflar arttı desene?"

Arkadaşının şaka yollu takılmasına aldımardan elindeki maus aracılığıyla ekranda kaydırma yapan Philippe arkadaşının randevusunu berbat ettiği için suçluluk duyuyor gibiydi.

" Ne demezsin.Bu arada randevunu berbat ettiğim için özür dilerim haber akşam üstü gelince seni bilgilendirmek istedim."

" Aldırma zaten pek de hevesli değildim.Sadece şu kuş şakımasını andıran sesli kızı merak etmedim değil.Evet seni dinliyorum.Şu Mathilda Crockell cinayeti."

Philippe ekrandaki dosyadan bir şeyler okumaya başlamıştı.Dosyanın ham hali bilgisayar ekranına yüklenmesine rağmen postacı lakaplı Gilles dosyanın kendisini büyük olasılıkla yarın sabah kendilerine getirecekti.

" Kadın boğazı kesilerek öldürülmüş.Tıpkı Lassall cinayetindeki gibi.Aynı yöntem ve bir tür benzer ritüelle.Diz çöktürüldükten sonra keskin bir cisimle boğazda derin bir kesik açılmış.Aynı cerrahi yöntemle.Katilimizin cerrahi bilgisinin yeterliliğinden şüphemiz kalmadı."

Ortağını dikkatle dinleyen Jean şimdi masadan ekrana doğru eğilmiş ekranda beliren dosyadaki fotoğrafa odaklanmıştı.Kırklı yaşlarının ortasında güzel sayılabilecek bir kadının yakın zamanda çekilmiş bir fotoğrafıydı.Küt kesilmiş kahverengiyle kestane rengi arası renge boyanmış saçları olan kadının yüz hatları orta yaşın getirdiği tüm fiziksel bozulmalara az da olsa uğramış gibiydi.Zayıf yüz hatları, rahatsız edici olmayan uzunlukta hafif keskin bir burun, büyük sayılabilecek gözler ve bir çizgi haline gelmiş dudaklar.Kadınların son zamanlarda neden botoksa merak saldığını şimdi daha iyi anlıyordu.İyi bir öpüşme için dolgun dudaklara gerek vardı ve zaman insan yüzünü giderek keskin bir çizgiye dönüştürüyordu.

" Kadın hakkındaki tüm bilgiler bu kadar mı?"

"Evet.Ekranda da yazdığı gibi kadın uzun süredir dışarıya tekstil ihracatı yapan bir firmanın üst düzey yöneticilerinden biriymiş.Giyim tarzı fazla klasik ve zevksiz olsa da kadının eline geçen para maaşlarımızın yirmi katından fazla."

Jean bu aralar  tek değer ölçütü kendi maaşı ve başkalarının kazancı arasındaki fark olan ortağına küçümseyen bir bakış attı.Ortağının çocuğunun doğumundan sonra ekonomik olarak zorlandığının farkındaydı.Üstelik hükümetin son zamanlarda maaş ayarlamalarında pek istekli davranmaması da tuz biber olmuştu.

"Kadın öldürülmüş ve sen kadının kıyafetine ve maaşına laf ediyorsun.Bence şu evlilik olayı sana pek yaramadı Philippe.Eskiden böyle değildin."

Jean eski günleri biraz da özlemle düşündü.Philipple çok sıkı dost olmasalar da uzun süredir meslektaş ve arkadaştılar.Philippe evlenmeden önce iyi giyinen ondan daha iyi yaşayan biriydi.Cebindeki paraya bakmadan ,ay sonunu düşünmeden harcayan ölçüsüz tiplerdendi.Ta ki karısı Collettele tanışana kadar.O hızlı bonkörü bir şekilde punduna getirip ona imzayı attırmış olan Collete evlilik denen tasmayı onun boynuna geçirdikten sonra Philippe hızlı bir evrim geçirmiş gibiydi.Şuan ki hali nedense Jeanda acıma hissi uyandırıyordu.