Herman Obermayerin odasına gidişiyle birlikte masadakiler de kendi hayal alemlerine dalmıştı.Bir süre ne konuşacaklarını bilmeden durmuşlar ve ardından sırayla masayı birer birer terk etmişlerdi. Masadakilerden ilk kalkan Amar Abubakar olmuştu.Sıkıcı sessizlikten bunalmış ve hiç bir ortak yönü bulunmadığı bu insanlarla ne konuşacağını bilememişti.Bu yüzden masadakilere kısa bir iyi geceler dileğinde bulunup kendi hayal alemine kaldığı yerden devam etmek için odasına gitmek yerine bahçede gezinmeyi tercih etmişti.
Bol yıldızlı gecelerden biriydi ve gökyüzünde her zamankinden daha çok yıldız vardı.Havalar henüz soğumadığından son zamanlarda geceler pek serin olmuyordu.Ilık bahar havası ve bahçedeki çiçeklerin yaydığı tatlı koku biraz olsun zihnini sakinleştiriyordu.Yeni yeni alıştığı bu topluluktan arkadaşı olabilecek kimseyi bulamamıştı.Herman Obermayer de dahil olmak üzere Kimberly Johnson ve Profesör Harawi yaşıtı olan kişiler değildi ve ondan çok ama çok yaşlı kimselerdi.Yaşına yakın iki kişi vardı.İkisi de kendi milletinden olan İbrahim Hüsnü ve bir hizmetçiden çok topluluğun bir parçası gibi davranan hizmetçi Fatma.İbrahim Hüsnüyü biraz kendini beğenmiş ve fazla kuşkucu bulmuştu.Geldiğinden beri ona karşı bir yakınlık göstermemiş ,kendisi de bir bilim adamı sayılsa da onunla şahsi tek bir kelime bile etmemişti.Fatmaya gelince ,bu güzel ve alımlı kızı çekici ve güzel bulsa da kızı fazla soğuk bulmuştu.Kızın batılı erkeklere hayranlık duyan tiplerden olduğunu düşünmeye başlamıştı.Neticede yalnızdı ve bu topluluğa katılması beklenen yeni kişilerden en azından biriyle arkadaş olabilmeyi umuyordu.
Üzerindeki kıyafetin kirlenmesine aldırmadan yemyeşil çimlere sırtı uzanıp ellerini başının arkasında kenetledi.O gece beyaz krem karışımı şık bir spor kıyafet giymişti.Bu yüzden uzandığı yerden kalktığında bu kıyafetin yeşile boyanacağından emindi.Çok sevdiği bu takımdan yanında bir kaç tane daha getirdiği için rahattı.Şuan anın tadını çıkarmak ve çocukken yaptığı gibi başını gökyüzüne çevirip yıldızları izlemek istiyordu.Tıpkı çocukken Aziziye mahallesindeki evlerinin damında yaptığı gibi. Geçip giden yıllar yıldızlara olan tutkusundan çok şey yitirtmese de hayallerinden çok şey götürmüştü.
" Size eşlik edebilir miyim bay Abubakar?"
Kadının yanı başına kadar gelişini hissetmemişti.Ya kadın bir kedi kadar sessiz yürüyordu ya da yıldızlara takılıp kaldığı için yine dünyayla bağlantısını kestiği anlardan birini yaşamıştı.Kadının sorusuna kibar bir dille cevap verdi.
" Buyrun bayan johnson neden olmasın?"
" Yalnızlığınızı bölmek istemezdim, sizi böyle dikkatle gökyüzüne bakarken görünce neler düşündüğünüzü merak ettim."
Amar Abubakar orta yaştaki bu kadının yaşına rağmen hala çekici durduğunu düşündü.Katıldığı partilerde kendinden yaşça pek çok Mısırlı ve batılı kadınla tanışmış ve birlikte olmuştu.Olgun kadınlara meraklı değildi sadece kafasının bulanık olduğu zamanlarda tüm matematiksel ve fiziksel kavramlar anlamını yitiriyordu.Kadının tatlı parfüm kokusu burnuna geldiğinde ister istemez içinde bulunduğu ruh halinden sıyrılmıştı.
" Avcı takım yıldızına bakıyordum.Çıplak gözle görülebilen bir kaç takım yıldızından biridir.Bu gece her zamankinden daha büyük ve parlak duruyorlar."
" Yıldızlar konusunda pek bilgim yok.Babam bir gün kaybolursam yönümü bulabilmem için sadece kutup yıldızını bulmayı öğretmişti."
Kadın üzerinde ona çok yakışan tek parça leylak rengi elbisenin eteğini hafiften toparlayarak onun yanı başına oturmuştu.Şimdi ikisi de gökyüzüne bakıyordu.İkisine de hayranlık duygusu uyandıran muazzam bir görüntüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP PİRAMİT
AdventureYüzlerce yıldır saklanan ,korunan kadim bir sır. Yaşama sevincini kaybetmiş, onu hayata bağlayacak bir neden arayan arkeoloji pofesörü Kimberly Johnson. Kadim sırrın ve sahip olduğu aile isminin peşine düşen milyarder Herman Obermayer. Zeki,kurnaz...