KAYIP PİRAMİT

KAYIP PİRAMİT/ MISIR/ BÖLÜM 15

Neredeyse iki yıllık araştırmanın sonucunda bulduğu kişi kafasını karıştırmayı ve zorluk derecesi giderek artan bu projede az da olsa ümitsizliğe düşmesini sağlamayı başarmıştı.Şimdi işler umduğundan daha zor ve meşakketliydi.Planlarını daha da geliştirmesi ve gerekirse ekibini büyütmesi gerekiyordu.

Kardinalin onu şaşırtmak ,ümitsizliğe düşürüp yolundan alıkoymak için böyle bir yalan söyleyebileceğini düşünmüyordu.İkisinin de çıkarı ortak bir noktada buluşuyordu.Sırrın anahtarının Vatikandaki kütüphanede olduğunu düşünmüştü.Bunun için de kütüphaneye giriş bileti olacak kişiyi aramak için öok önceden  çalışmalara başlamıştı.İstediği profil açıktı.Vatikanda pek çok yere girebilecek düzeyde yetkili,kolay kolay şüphe çekmeyecek,güven  ve de saygı duyulan biri.

Vatikanda bu profile uyabilen kişi veya kişileri bulmak için pek çok gizli istihbarat teşkilatından daha fazla çaba harcaması gerekmişti.Vatikandaki en üst  düzeydeki tüm  kardinal ve piskopozların öz geçmişlerini ,köklerini,aile bağlarını, özel yaşamlarını ve de sakladıkları kişisel sırları bulmak için özel bir ekip kurmuş ve Vatikan kütüphanesinin giriş bileti olacak kişiyi aramaya koyulmuştu.

Araştırdıkça Vatikanın içinin aslında ne kadar kokuşmuş ve gırtlağına kadar günaha batmış olduğunu görmüştü.Çeyrek yüzyıl önce patlayan pedofili ve yolsuzluk skandallarının aslında buzdağının sadece görünen yüzü olduğunu görmüş ,midesi bulanmıştı.Vatikandaki pek çok din adamının yeminlerine sadık olmadığını tahmin edebiliyordu ancak özel yaşamlarında bu adamların görünenden daha tehlikeli ve iğrenç olabileceklerini tahmin  edememişti.

Vatikandaki en üst seviyedeki din adamından en alt seviyedeki papaza kadar pek çok din adamı ikili hayatlar yaşıyordu.Görünürde tanrıya ve onun koyunları olan insanlara hizmet eden bu adamlar perde arkasındaki hayatlarında bambaşka bir kişiliğe bürünüyordu. Çoğunu Romanın lüks elit semtlerinde pahalı daireleri ve pahalı ve lüks  hediyeler aldıkları metresleri vardı.Evlenmemeye  ve sadece büyük kiliseye kendilerini adamaya yemin etmiş olan bu sözde din adamları çoktan zevkin ve sefanın kucağına düşmüş, sefil ruhlarını doymaz bir açlık sarmıştı bile.

Dindar zenginlerin kiliseye bağışladıkları paraların aslında nereye gittiğini gördüğünde günahlarını rüşvet vererek bağışlatmaya çalışan bu zavallı zenginlere acımıştı.Ölmeden cennet hayatı yaşayan bu adamlar perdenin önünde tanrının zavallı ruhlarının acı çekmeden cennete gitmesi için dua edip sözde kendi dünyevi yaşamlarından feragat ediyorlardı.Şeytan yüzünde kocaman bir gülümsemeyle  Vatikanın koridorlarında elini kollunu sallayarak yürüyor olmalıydı.Bu sefil din adamları sayesinde asırlardır katolik alemin başkenti olarak kalmış Vatikan çoktan yüzünü şeytana dönmüştü bile.

Ona yardımcı olabilecek iki  isim bulmuştu.Bu iki isimden ilki Kardinal Z. idi.Bu adamın diğer meslektaşlarından daha sıra dışı bir hayatı vardı.Gizli kapaklı ikinci hayatında pek çok sır ve günah barındırıyordu.Bu sırlar birer açıktı ve Herman Obermayer adamın zaaflarından ve bilinmesini istemediği sırlardan yola çıkarak  bu adamla pazarlık masasına oturabileceğini düşünmüştü.

Kardinal Z. hakkında derin bir araştırma yapmış.Öğrendikleri karşısında gülümsemeden edememiş,bazı noktalarda hayret nidaları bırakmıştı.Kardinal Z.nin ikisi Roma şehrinin farklı noktalarında biri de Genovada olmak üzere üç ayrı metresi vardı.Bu üç kadından toplam da beş çocuk yapmış ancak doğal olarak hiç birini  üzerine kaydettirmemişti.Kardinallik Vatikanda bir din memurluğu olmasına ve aylık geliri bu üç kadının ve beş çocuğun ihtiyacını karşılayamayacak durumda olmasına rağmen her üç kadın ve onlardan olan çocukları da  refah içinde yaşıyordu.Kirası yüksek evlerde kalan bu kadınlar lüksüne düşkün pahalı fahişelerden farksızdı ve zavallı Kardinal Z. vatikanın bütçesinde kendisi için küçük bir delik açmaktan başka yol bulamamış görünüyordu.