KAYIP PİRAMİT

KAYIP PİRAMİT / MISIR / BÖLÜM 38

" Dünya iyilerin cehennemidir. Etraflarında şeytanlar hiç eksik olmaz "

                                                                                         Roberto Lombardini "

Leonardo Da vinci havalimanının pasaport kontrol veznelerinin önüne geldiklerinde tıpkı diğer turistler gibi kuyruğa girmişlerdi. " Fiumicino" ismiyle de bilinen bu havalimanı olağan yoğunluklarından birini yaşıyordu. Etraf tatil için italyaya gelen yüzlerce farklı milletten insanla doluydu.Japonlar çinliler boyunlarına astıkları dijital fotoğraf makinaları ve neredeyse yarı boylarındaki tekerlekli vazlizleriyle kalabalığın büyük bir kısmını teşkil ediyorlardı.

İbrahim Hüsnünün tedirgin ve endişeli hali eski CIA janı Alicia Mendelin sinirlerini bozmaya başlamıştı. İbrahim Hüsnünün endişeli gözlerle önündeki polis noktasını izlemesi ve sıkıntıyla parmak uçlarını ovuşturması Alici Mendel sonunda onu uyarmak zorunda kalmıştı.

" Böyle yapmaya devam edersen buradaki tüm polisleri başımıza toplayacaksın. Biraz sakin ve normal biri gibi davranabilir misin?"

İbrahim Hüsnü önündeki kuyruk azaldıkça daha fazla gerilmeye başlamıştı.

" Şuan parmaklarımın ucunda bir başkasına ait parmak izleri var ve sen benden sakin olmamı bekliyorsun. Eğer anlarlarsa sonumuz hapishane hücresi olacak."

" Öyleyse parmak izlerini aldığın adam gibi davranmaya çalış.Çok dikkat çekiyorsun."

Onların hararetli konuşması çevrelerindeki birkaç polisin de dikkatini çekmiş olmalı ki üniformalı iki polis onlara doğru dikkatle bakmaya başlamıştı."

Önlerinde sadece çinli bir karı koca kalmıştı ve sıra ikisine geliyordu.Veznedeki pasaport kontrol polisleri sıradakilere gayri ihtiyari baktıktan sonra kendilerine uzatılan pasaportları dikkatle kontrol edip ardından geçiş vizesine ait damgayı basıyorlardı.Ancak Alicia Mendel İbrahim Hüsnünün endişelerinde pek de haksız olmadığını kontrol noktasındaki parmak izi alan cihazı görünce anlamıştı. Avrupadaki terör saldırılarından sonra havalimanlarındaki güvenlik önlemleri arttırılmış ve yeni dedektör sistemlerinin yanı sıra parmak izi okuyan cihazlar konulmuştu.

Sıra onlara geldiğinde pasaport polisinin İngilizce ona önce baş parmağını sonra diğer parmaklarını cihaza okutması direktifini duymuşlardı.İbrahim Hüsnünün gergin ve heyecanlı hali polisin de dikkatini çekmişti.Üniformasının sol üst cebinde " Vincenzo " yazılı isimliği olan polis şimdi onun yüzüne dikkatle bakıyordu.Sonunda İbrahim Hüsnü kendisine denildiği gibi sol elinin baş parmağını cihazın okuyucuna bastırdı.Onlara oldukça uzun gelen birkaç saniyenin sonunda kırmızı ışık yeşile döndüğünde her ikisi de derin bir nefes almıştı.Ancak daha bitmiş değildi.Cihaz işaret ve yüzük parmaklarınının ikisini de okuyamamıştı. Bütün parmaklarını aynı anda bastırmış ancak sadece üç parmakta yeşil yanarken iki parmağı okuyamayan cihazın kırmızı led ışıkları yeşile dönmemişti.

Alicia Mendel İbrahim Hüsnünün parmaklarındaki parmak izlerinin olduğu derinin kaymasından endişe ediyordu.Bu onların sonu planların alt üst olması demekti.

" Bir sorun mu var ? Neden bu kadar gerginsiniz?"

Polisin sorusuna Alicia Mendel cevap vermek için İbrahim Hüsnüden önce konuşmuştu.

" Arkadaşım ilk kez ülke dışına çıktığı için oldukça gergin.Sanırım heyecanı yüzünden parmakları terlemiş olmalı.İlk kez uçak yolculuğu yaptığı için gergin."