KAYIP PİRAMİT / MISIR / BÖLÜM 26

938 104 66
                                    

  "Eğer bu dünyaya ait olsaydık onu bu kadar hor kullanır mıydık? Ona bu kadar vahşi ve nefretle davranabilir, onu yok etmek için bu kadar çaba gösterir miydik? İnsan kendi evini dağıtmaz, kirletmez .İnsan ancak ona ait olmayana dikkat etmez ve onu bu kadar  hor kullanır.  "

Kimberly keskİn bir baş ağrısıyla hücresine getirildiğinde kafası daha da bulanmıştı.Herman Obermayer onun kafasını daha da karıştırmayı iyi biliyordu.Tıpkı şantaj ve tehditlerle onları kendisiyle çalışmaya ikna etmesi gibi.Bu metal hücrede içi bulanıyor kendini daha da yalnız hissediyordu.Çoğu zaman bir delinin peşinden gittiklerini düşünüyor bu tehlikeli oyunu bırakıp gitmeyi düşünüyordu.Sonrası.Sonrası meçhuldü.Gördüğü ve yaşadığı bunca şeyden sonra arkasında bıraktığı hayat ona daha da vasat ve alışılmaz gelecekti.

Yatağının üstüne oturup günlüğü yeniden okumayı düşündü.Ardından bundan vazgeçti.Büyük büyük baba Herman Obermayerin giderek tutkulu bir aşk hikayesine dönen günlüğünde ne gibi gizli şifreler bulabilecekti ki.Hayatında belki de ilk kez aşık olan bir adamın yaşadığı hezeyanlara şuan için tanıklık edecek bir psikolojide değildi.Şuan İbrahim Hüsnüyle konuşmayı çok isterdi.Bazı konularda ona kırgın olsa da onunla uzun zaman geçiren biri olarak yakınlık duyduğu tek kişi oydu.Onunla sadece beş yılını değil sarhoş anlarda ağzından kaçırdığı anılarını , yüreğinin en derinlerine sakladığı acılarını paylaşmıştı.

Portatif asker yatağında daha fazla duramadı.Tekrar yere inip odanın içinde amaçsızca gezindi.Birileriyle konuşmaya ihtiyacı vardı.Kafasındaki boşluğu dolduracak, Herman Obermayerin mayın tarlasına döndürdüğü zihnini temizleyecek birine.Sonunda ayakları onu Amar Abubakarın kaldığı hücreye götürdü.Herman Obermayerin kafasını karıştırmada kullandığı kitabın yazarına.

Kimberly kameraların izlemesi altında on dört numaralı hücrenin kapısına geldi.Bir süre sessizce bekledikten sonra alışkanlıkla metal kapıyı tıklattı.

" Amar orada mısın?"

Kısa bir sessizlikten sonra sorusuna yanıt alabilmişti.Şuan tüm hareketlerinin bir kontrol merkezinde yabancı gözler tarafından izleniyor olması onda deney faresi hissi yaratıyordu.Bu beton ve çelikten yapılma labirentten farksız  üssün içinde sıkışmış kobay farelerinden farksızdılar.

" Sizce başka bir yerde olma şansım var mı bayan Johnson? Hala kahirede olduğumuzu sanmıyorsunuz değil mi? "

Amarın alışıldık alaycı sesini duymak iyi gelmişti.

" Seninle konuşmaya daha doğrusu biriyle konuşmaya ihtiyacım var  Amar, yoksa çıldırabilirim."

Manyetik kapı sessizce açıldığında o da hücreden içeri girdi.Amar yarı çıplak bir halde karşısında duruyordu.Altında mavi renk bermuda şort  çıplak ayaklarla karşısında durmuş meraklı gözlerle ona bakıyordu.Kimberly adamın bunu bilerek yaptığına emindi.Olmadık hallerde bile hala kur yapma peşinde olan yeni yetme bir genç.

" Sanırım  misafirlerini giyinik vaziyette  karşılama adetin yok.Ben nerede olduğumuzun farkındayım ama sen sanırım hala kahiredeki stüdyo dairende olduğunu sanıyorsun."

Amar ekşimiş bir yüzle yatağının üstünde duran t shirtünü üstüne geçirdi.Bunu olabildiğince yavaş yapmış bu tavırlarıyla kadını cezbetmekten çok sinirlendirmek istemiş gibiydi.

Kimberly tam azğını açacağı sırada Amar ona sus işareti yaparak hücrenin ortak bölgesindeki kameralı alanı işaret etti.Kimberly onun uyarısıyla konuşmaktan vazgeçmiş şimdi onun hareketlerini takip ediyordu.Amar üstünü giyindikten sonra tuvalet ve banyo olarak kullanılan Hücrenin arka tarafını işaret etti.Kimberly onun duş bölgesini işaret etmesini pek de hoş karşılamamıştı.Amar kadına eliyle gelmesini işaret ederken bir yandan da duvarları işaret etti.Kimberly hücredeki ses algı sensörlerini işaret ettiğini anladı.Konuşabilecekleri tek güvenli yer hücrenin küçük duş bölümüydü.

KAYIP PİRAMİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin