KAYIP PİRAMİT

KAYIP PİRAMİT / MISIR / BÖLÜM 48

Başka bir dünya bulalım kendimize cancağızım

Dünyamıza ölüm ve keder yağıyor

 Ya başka bir yıldızda arayalım nasibimizi 

Ya da kendimize birer mezar bulalım 

 Rahn

Oliver Bordin , Club Bellevüe 'den sarsak adımlarla çıktığında günün ağarmasına çok zaman kalmamıştı. Gece " 1" gibi hareketlenen tüm gece kulüpleri sabaha doğru son müşterilerini uğurlar , eğlence ,zevk ve günah dolu yeni bir geceye kadar kapılarını kapatırdı.Müşteriler birer ikişer kapıda bekleyen araçlarına binerken aracı olmayanlar da kapının önünde müşterilerini bekleyen taksilere binip evlerine doğru yola çıkardı. Kimisi yanında getirdiği arkadaşıyla klubü terk ederken kimisi ise yalnız geldiği klübü dans ve içkinin birleşimi sayesinde tanışıp samimiyet kurduğu kadın veya erkeklerle terk eder ve ikisinden birinin evine doğru yola çıkardı. Bu artık rutine bağlanmış klasik Club Bellevüe hayatının bir parçasıydı.Kimisi ise yalnız geldiği Klüpten Oliver Bordin gibi yalnız çıkardı.Defalarca bu klüpten yanında güzel ve ateşli kadınlarla çıkmasına rağmen bugün yalnız çıkmayı tercih etmişti. Gece oldukça hareketli geçmiş , pek çok kadınla flörtleşmiş , bir çoğunun da numarasını almayı başarmıştı. Yakışıklı ve gösterişli bir adam olmanın hakkını fazlasıyla veriyordu.O gece de tanıştığı kadınlar Klüpten birlikte çıkmayı teklif etmesine rağmen hepsini kibarca reddedip başka bir güne ertelemişti. Bu gece sadece içmek ve flörtleşmek ardından da evine gidip yatmak istiyordu. Teni bugün bir başka teni arzulamıyordu. 

Club Bellevüe'nün sadık müşterilerinden olduğundan garsonlarla ve içerideki tüm diğer çalışanlarla arası iyiydi. Bunda elbette gecenin sonunda bol bahşiş bırakmasının büyük payı vardı. Garsonlar ona özel hizmet etmek ve tatmin edici bahşişini almak için kendi aralarında sıra listesi bile oluşturmuşlardı. Ancak bu ihtişamlı günlerin sonuna gelmek üzereydi. müsrifliğinin ve savrukluğunun bedelini ödemesine çok fazla bir şey kalmamıştı. Son işinde kazandığı paranın büyük bir kısmını Clüb Bellevüe gibi gece klüplerinde içki ve kadınlar için harcamış ,paranın dibine darı ekmişti. Bankadaki hesabına yaptığı son kontrolde artık beş sıfırlı sayılar çoktan üç sıfırlı sayılara düşmüştü ve yakında meteliğe kurşun attığı günlere geri dönecekti.Yine de hala genç ,yakışıklı ve sağlıklı bir adamdı. Eskisi gibi paralı dullardan birine kapak atıp tekrar yolunu bulabilirdi bu yüzden endişelerinden çabuk sıyrılmıştı. Güneş doğmak üzereydi ve o çakırkeyif bir halde yürüyordu.Aklına taksi çağırmak bile gelmemişti neyse ki yanı başında bir taksi durmuştu.

" Bayım sizi gitmek istediğiniz yere bırakmamı ister misiniz? "

" Ah sanırım evet. Bir taksi çağırmayı akıl edemedim. Beni Sandstrasse 7 Numaraya bırakabilir misiniz bayım?"

" Tabii efendim bunun için buradayım."

Taksici arka kapıyı açıp müşterisinin binmesini bekledi. Müşteri yumuşak koltuğa oturup başını koltuğun başına dayadığında taksiden inip arka kapıyı kibarca kapattı.Müşterisi sarhoşluğunun verdiği olağan dalgınlığı yaşıyordu. Oliver Bordin içkinin bedeninde yarattığı gevşeme ve gece boyu yaşadığı yorgunluğun etkisiyle sızdığında taksi şoförü de dikiz aynasından son kez müşterisini göz ucuyla kontrol edip arabayı hareket ettirmişti.Sahte plakalı taksi müşterisinin söylediğinin tam aksi istikamette hızla ilerlerken Zürih de yeni ve hareketli bir güne başlıyordu. Taksi 1 Nolu karayolundan hızla şehir merkezinden uzaklaşıp şehrin çıkış noktasına doğru ilerliyordu. Artık büyük binaların , ihtişamlı mağazaların ve kalabalık sokakların yerini tek katlı evler , tenha sokaklar ve küçük marketler alıyor , yol ilerlerken bunlar da geride kalıyordu.