26.Bölüm *Öp O Zaman *

2.2K 107 127
                                    


Hatırlatma...

Hâlâ yerde olduğumuzu hatırlattım kendime ve komşuların bizi göreceğini Ateş bana ağırlığını vermiyordu.

"Ateş " dedim. Bir veya iki saniye bakışlarım gözlerinden dudaklarına kaydı ama geri toparladım. O sırada birşey farkettim Ateşde benim dudaklarıma bakıyormuş. Seslenmem ile üzerimden kalkıp banada elini uzattı.

" Tamam sen kazandın" dedim. Tek kaşını kaldırdı.

"pes mi ediyorsun? " sabahtan beri pardon-üç gündür - ev temizliyoruz ve şuan hâlâ dağınık bahçeyi temizlemek hiç iç açıcı değil onu için sana kolay gelsin" dedim.

"o zaman git ve hazırlan "dedi. Tek kaşım havaya kalktı.

" neden? "

" bir iddiamız vardı değilmi? Kazanan Kaybedeni Yemeğe Götürür yemeğe gidiyoruz " durun bi dk bu bana kelime oyunu mu yaptı?

Bide ben zekiyim diye gezinirsin Deniz ay salak Deniz. Eğer Ateş pes etseydi ben götürecektim onu yemeğe aslında şimdi düşündüm de zeki ben. Bir dakika bir dakika biz şimdi Ateş ile yemeğe mi çıkacağız?

Mm: Ateş ve Deniz :)

Bölüm şarkısı: Tarkan & Naz Öncel "hadi o zaman" iyi okumalar-dinlemeler :-D

Denizden....

Tamam hiç Yemeğe çıkmadık diyemem ama genelde Ateş bana sormadan çekip götürürdü beni. Sanırım en son döner yemeye gitmiştik Ateş ile. Kolundaki saatine bakarak konuştu.

"e hadi geç kalacağız " hiç bir şey anlamamıştım. Omuz silktim nede olsa Ateş ısmarlayacaktı. Birazdan dönerim dedim ve hızla içeri koşturup merdivenleri çıkmaya başladım. Derin bir nefes alıp odamın kapısının önünde durdum. Hızla içeri girip dolabımın kapaklarını açtım.

**

Yaklaşık bir on dakika içerisinde hazırdım. Fazla süslenmemiştim Ateş için süslenmeye gerek yoktu. Tamam ya siz yabancı değilsiniz sırf Ateş görüpte benim için süslendi demesin diyeydi gayet spor ve şıktım. Son olarak nemlendirici sürüp kafama "kiss" yazan şapkamı takıp aşağıya indim. Ateş koltukta oturmuş beni bekliyordu. Ayak seslerim ile ayağa kalktı ve yüzünü bana döndü. Bakışları açık kalan bacaklarımda oyalansada hava sıcaktı ve ben şort bulamamıştım. Hoş bu elbise şortlarımdan daha uzundu. Ayrıca yanımda Ateş vardı. Yani tabikide beni korur diye dedim ben yani beni korumasını istediğimden değil hatta korumayada bilir sanki önceden ateş mi vardı. Aman ya sizde.. Ateş benim demin bacaklarıma mı bakmıştı??

Bakışlarını yavaş bir şekilde yüzüme sabitledi.

" Bu fazla kısa değilmi? " elbiseden bahsettiğini anlamam uzun sürmedi.

" yoo şortlarımdan uzun "

" zaten şortlarından uzun mu diye sormadım elbisenin kısa olup olmamasını sordum!! " alayla göz devirdim. Bana bugün yaptığı imayı hatırlayarak " zeki çocuk seni!! " dedim. Hızla önümde durdu ve kolumu bileğimden kavradı sıkmıyordu ama tutuyordu. Gözleri sinirli gibi olsada yüzünde pek bir ifade değişmemişti.

" Deniz git ve pantolon giy!! " Allah Allah bana emir mi veriyordu?

" bana emir verme Demir!! " dedim tıslayarak sonra sırıtarak, -ki üzerimi değişmek istemiyordum çünkü Acıkmıştım- yavaşça parmak uçlarımda yükseldim ve kollarımı boynuna sardım. Neden birden Ateş basmıştı ki şimdi?? Sakin kalmaya çalışarak Ateşin gözlerine çevirdim benim mavileri. Bedeni kasılmıştı sanki!! " Yok canım" dedim kendi kendime "Ateş sen varsın yanımda ayrıca yaz ayındayız ne olacak??" dediklerimi düşündü. Hâlâ kollarım boynundaydı bir elini belime yerleştirdi ve sırıttı. "bakanı döverim ve araya girersen.."

Beni Aşka İnandır!!(BAKIMDA) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin