44.Bölüm*Nifak Tohumları*

1.4K 91 4
                                    

Hatırlatma...

"Ateş şuan evde melis ile ve sen hâlâ onu düşün ah! Yazık sana"

Gelen mesajı tekrar tekrar okudum. İnanması güçtü. Ateş böyle bir şey yapmazdı. Ateşi aradığımda telefonu kapalıydı bu beni dahada kuşkulandırırken. Deri montumu üzerime geçirip koşar adım evden çıktım. Önüme geçen bir taksiyi durdururken umarım kendi kuruntumdur demekten alıkoyamıyordum. Adama adresi söylediğimde oldukça gergindim.

Nihayet taksi durduğunda parayı ödeyip indim koşturarak içeri girerken kapının açık olması beni telaşlandırırken kapıdaki arabanın özensiz park edilişi içime tuaf bir his çökertmişti.

duyduğum ses ile yerimde mıhlanırken hayal olmasını diledim.

" Ateş beni seviyorsun biliyorum sen söylemiştin"

Duyduklarım doğru olamazdı. Olmamalıydı. Saçmaydı çok çok saçmaydı.

Ama neden elini tutuyordu?

"Ateş? " dediğimde. Alev saçan gözlerinden fragman misali geçen şaşkınlık tüm bedenimde tur atmış ve yüzüme bir tokat misali çarpmıştı.

" deniz? "

Bölüm şarkısı: Farah Zeynep Abdullah" gel yada git" mutlaka dinleyin!

Ateşten....

Tüm uzuvlarım gerilmiş dudaklarım kurumuştu. Karşımda yıkılmış gözler ile bana bakan bir adet  Deniz vardı.

İsmi dudaklarımı yakarak bir kez daha çıktığında. Melisi ittirip Denize adımladım." Deniz!? "

Elini kaldırıp aramıza koyduğunda durmuştum.

"Neler oluyor burada Ateş? "ses tonu içimi gıcıklatmıştı. Bu Denizi sevmemiştim. Atarlı kız gitmişti yerine ne yapacağını bilmeyen bir Deniz gelmişti  ve tüm suçlusu bendim.

Bir an bile tereddüt etmeden dökülmüştü kelimeler dudaklarımdan " De-deniz bak gördüğün gibi değil olamazda zaten, yani böyle değil-" yakarışlarımı bölen Melisin tiz sesiydi.

"Ateş o gün öyle demiyordun ama" diye konuşan Melis beni dahada sinirlendiriyordu.

"Ne sikim konuşuyorsun! " diye kükrediğimde Melisin kararlı bakışları beni afallatmıştı. Yine ne tilkiler dolanıyordu kafasında?

" Beraber maç izlemeye gittiğimiz sabah bana dediklerini unutmuş değilim Ateş " evet işte şimdi tüm bedenim alev almıştı. Ben o gün sarhoştum. Bu da yetmezmiş gibi Denizle aram bozuktu ve Melis ile maç izlemeye gitmiştik. Amaç Denizi kıskandırmaktı. Başka birşey değildi. Hem o eskide kalmıştı yeni değildi. Bu etki edermiydi Denizi kaybetmeme? Etmemeliydi, onu kaybedemezdim daha yeni bulmuştum.

" Seni öldürürüm lan! " diye Melise adımladığımda Denizin sesini işitmiştim.

" Yeter! Melisin burada ne işi var?? " sesi sabırsız ve cidden cevap bekler nitelikteydi sesindeki soğukluk beni ürpertti.

" Melis kendi geldi" dediğimde. Melisin kaşları şaşkınlık ile havalandı telefonuna gelen mesajı açtı.

"Beni buraya sen çağırdın ateş" Denizin şaşkınlıkla bakan gözleri beni bulduğunda yüzündeki ifadenin değişimini izledim.

Sertçe yutkundum.

Gözlerim telefona kaydığında bu numaranın benim olduğunu farketmem uzun sürmemişti. Deniz de mesaja baktığında yazıklar olsun dercesine baktı. Ama bu olanlardan benim haberim yoktu. Ben mesaj atmamıştım.

Beni Aşka İnandır!!(BAKIMDA) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin