32. Bölüm *BENİ AŞKA İNANDIR!!*

1.7K 99 16
                                    

Multi: bizim deliler :))

Bölüm şarksı: kolpa "beni aşka inandır! "

Ateşten...

"Allah belasını versin!!  " bir kez daha kükreyip direksiyona vurdum elimi hızla saçımdan geçirirken canımın yanması umrumda bile değildi. Çünkü sol tarafım kavruluyordu.

"Lanet olsun!! " dedim bir kez daha. Aşırı hız yapmıştım ve ikiyüz ile gidiyordum. Arabayı durdurmak ve sahilde hava almak istedim ama araba durmadı. Frenler patlamıştı. Frenleri kim patlatmıştı? yavaşlamak için sağ sol yapmaya başladım ama direksiyonun kitlenmesi ile hakimiyetimi kaybedip önümdeki tıra çarptım. bedenim aşırı bir şekilde ağrırken en çok ağrıyan yer ise kalbimdi bilincim denizin mavi gözlerini aklıma getirirken gözlerim kapandı.

Denizden...

Gözlerim o kadar çok acıyorduki, o kadar şiddetli bir ağlayışım vardı ki kendime engel olamıyordum. Hayatımda hiç bu kadar çok ağlamamıştım.

Belkide,Hıçkırıklarım o kadar içli olduğundan kalbim duracak gibiydi? bunun da yanı sıra içimdeki bu sıkıntı beni öldürüyordu sanki, neden git demiştimki? Ona bu kadar ihtiyacım varken "seni istemiyorum" nasıl demiştim??

"Deniz ağlama artık " eflinin beni tesseli cümleleri,ne ağlamamı engelliyor, nede beni rahatlatıyordu.
Meriç adeta sinirden ve telaştan kudurmuş bir halde büyük salonda bir sağa bir sola gidiyordu.

" deliriceğim ya nereye gider!!? " eflinin yanımdan kalktığını hissettim.

"Sakin ol meriç çıkar ortaya" eflin meriç yatışsın diye cümleler sarf ederken meriç hiç olmadığı kadar sinirliydi ve yatışacak gibi de değildi.

"Nerede eflin nerede!! " birden kükremesi ile eflin ve toprak yerinde sıçramış ve eflinin gözleri dolmuştu.
Meriç sabırla bir nefes aldı ve mırıldandı 'sikeyim' sonra sakin bir ses ile "sana sinirli değilim gel buraya " diyip efline sarıldı. "Biliyorum " dedi eflin.

  Hepsi benim yüzümdendi ben git demesem gitmeyecekti, şimdi merakta kalmayacaktık böyle. Ne zaman yanıma geldiğini bilmediğim toprak bana sarılırken dahada şidetli ağladım.

Belki suçlu olduğum içindi ağlamam ama öyle bir şey vardıki içimde ağlamam çok farklıydı. Kalbim sıkışıyordu. Sanki dört duvarın arasında kalmış, ve o hâlâ atmak için çırpınıyordu.

" deniz sakin ol"

"T-toprak ne-nefes ala-mı-yorum " diye güçlükle konuştum.

Tüm her yere bakılmıştı. Belki o sinirle kavga etti düşüncesi ile karakollara da haber salınmıştı. Hatta aşkın doğuş noktasına bile gitmiştik. Dönerci salih amcanın yanınada ama yoktu hiçbir yerde yoktu ve bunların suçlusu bendim.

Meriç'in çalan telefonu herkezi sustururken ben de gözlerimi silip gelecek haberi bekledim. Ama nedensizce kalbim dahada çok sıkışmıştı şimdi.

"Alo"
..

"Evet benim"

....

"N.. Nasıl? "
..

"İyimi? "

...
"Hangi hastane....tamam "

Telefonu kapatıp şok içinde bize döndü söylediği sözler bende yutkunma hissi oluşturuken güçlükle nefes aldım.

Ateş.. kaza.. geçirmiş....

Beni Aşka İnandır!!(BAKIMDA) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin